+++++++++++++++++++++

Bu Blogda Ara [buscar]

16-46 / notlar 300

 16-46 / notlar 300

-----------------------



-----------------------

- no he podido encontrar a nadie.

- esta vez, no... quizás la próxima vez..

- en todo caso, estoy tratando 

-

- hiçkimseyi bulamadım

- bu sefer değil... belki bir dahaki sefer...

- her durumda deniyorum

-----------------------




poder > yapmak / (güç) / (kuvvet)

-

-

-

[puedo > yapabilirim]

[no puedo > yapamam]

-

-

-

he podido > yaptım / yapabildim

no he podido > yapmadım / yapamadım

-

encontrar > bulmak

"puedo + encontrar" > "bulabilirim"

"no puedo + encontrar" > "bulamam"

-

"he podido + encontrar" > "bulabildim"

"no he podido + encontrar" > "bulamadım"

-

nadie > kimse / hiç kimse

"a nadie" > "kimseyi" / "hiç kimseyi"

-

"no he podido encontrar" + a nadie > hiç kimseyi + "bulamadım"

-

vez > kez / sefer / defa

"esta" vez > "bu" kez / "bu" sefer / "bu" defa

"la próxima" vez > "bir dahaki" sefer / "gelecek" sefer

-

no > hayır / olmaz / değil

esta vez, no > bu sefer olmaz / bu sefer değil

-

quizá / quizás > belki / olabilir

[ "tal vez" / "tal vez si" > "belki" / "olabilir" ]

[ "a lo mejor" > "olabilir" ]

-

quizás "la próxima vez" > belki "bir dahaki sefer"

-

"en todo caso" > "ne olursa olsun" / "her şekilde" / "her durumda" / "her halukârda"

-

-

-

tratando > çabalamak / denemek 

[tratando + de > yapmaya çalışmak > 

[vivir > yaşamak]

[tratando de vivir > yaşamaya çalışmak / yaşamaya çalışıyorum]

-

-

-

estoy tratando > deniyorum / yapmaya çalışıyorum

-

"en todo caso", estoy tratando > "her durumda" deniyorum



-----------------------

- no he podido encontrar a nadie.

- esta vez, no... quizás la próxima vez..

- en todo caso, estoy tratando 

-

- hiçkimseyi bulamadım

- bu sefer değil... belki bir dahaki sefer...

- her durumda deniyorum

-----------------------


16-46 / notlar 299

 16-46 / notlar 299

------------------------



-------------------------

- ¿te acuerdas? no has venido conmigo 

- ¿con quién he venido? 

- has venido con tu amiga

- hatırlıyor musun? benimle gelmedin

- kimle geldim?

- arkadaşınla geldin

---------------------------



me acuerdo > hatırlıyorum

[no me acuerdo > hatırlamıyorum] 

[me olvidé > unuttum]

-

me acuerdo > hatırlıyorum

te acuerdas > hatırlıyorsun

¿te acuerdas? > hatırlıyor musun?

-

venir > gelmek

-

vengo > geleceğim / gelirim

he venido > geldim

has venido > geldin

-

no has venido > gelmedin

no has venido "conmigo" > "benimle" gelmedin

-

¿quién? > kim?

¿con quién? > kimle? / kiminle?

-

¿con quién "he venido"? kimle "geldim"?

-

has venido > geldin

-

amiga > arkadaş

tu amiga > arkadaşın

con tu amiga > arkadaşınla

-

has venido "con tu amiga" > arkadaşınla geldin




-------------------------

- ¿te acuerdas? no has venido conmigo 

- ¿con quién he venido? 

- has venido con tu amiga

- hatırlıyor musun? benimle gelmedin

- kimle geldim?

- arkadaşınla geldin

---------------------------


16-46 / notlar 298

16-46 / notlar 298
------------------------

------------------------
- ¿has comido aquí antes? 
- sí, hace poco... quizás hace una semana 
- ¿con quién? ¿te acuerdas? 
- no me acuerdo exactamente 
-
- daha önce burada yedin mi?
- evet geçenlerde... belki bir hafta oldu
- kiminle, hatırlıyor musun?
- kesin olarak hatırlamıyorum
---------------------------------

comer > (yemek) yemek
-
[estoy comiendo > yemek yiyorum]
-
"he comido" > (yemek) "yedim"
"has comido" > (yemek) "yedin"
-
"¿has comido?" > (yemek) "yedin mi?"
¿has comido "aquí"? > "burada" yemek yedin mi?
¿has comido aquí "antes"? "daha önce" burada yemek yedin mi?
-
"hace poco" > "az önce" / "çok yakın zamanda" / "geçenlerde"
-
semana > hafta
una semana > bir hafta
hace una semana > bir hafta oldu / bir hafta önce
-
quizás > belki
quizás hace una semana > belki bir hafta oldu
-
¿quién? > kim?
¿con quién? > kimle? / kiminle?
[con > ile > con+quién > kim+ile > kimle > kiminle]
-
acordarse > hatırlamak 
-
[ME acuerdO > hatırlıyorUM]
[TE acuerdAS > hatırlıyorSUN]
-
¿te acuerdas? > hatırlıyor musun?
¿con quién? ¿te acuerdas? > kiminle, hatırlıyor musun?
-
me acuerdo > hatırlıyorum
no me acuerdo > hatırlamıyorum
-
exactamente > tam olarak / kesin olarak / kesin kes / kesinlikle 
-
"no me acuerdo" exactamente > kesin olarak "hatırlamıyorum"

------------------------
- ¿has comido aquí antes? 
- sí, hace poco... quizás hace una semana 
- ¿con quién? ¿te acuerdas? 
- no me acuerdo exactamente 
-
- daha önce burada yedin mi?
- evet geçenlerde... belki bir hafta oldu
- kiminle, hatırlıyor musun?
- kesin olarak hatırlamıyorum
---------------------------------

16-46 / notlar 297

16-46 / notlar 297

-----------------------



-----------------------

- ya te dije. no hay problema. voy a ir en mi coche 

- bueno. pero voy a manejar. vamos al centro juntos

-

- zaten söyledim, problem değil. arabamla gideceğim

- tamam. fakat ben süreceğim. birlikte şehir merkezine gidelim

-------------------------


decir > söylemek / demek

-

-

-

[estoy diciendo > söylüyorum / diyorum]

[te lo estoy diciendo > sana söylüyorum / sana diyorum]

-

[he dicho > söyledim / dedim]

[he dicho que no > hayır dedim]

-

-

-

digo > söylüyorum / söylerim / söyleyeceğim / diyorum / derim / diyeceğim

dije > söyledim / dedim

-

"te" dije > "sana" söyledim

"ya" te dije > sana "zaten" söyledim

-

el problema > problem / sorun

"un" problema > "bir" problem / "bir" sorun

"hay" un problema / "hay" problema > bir problem "var" / bir sorun "var" 

"no hay" problema > problem "değil" / sorun "yok"

-

ir > gitmek

voy a > (gideceğim) / .....+ceğim / .....+cağım

"voy a ir" > "gideceğim" 

voy a ir "en mi coche" > "arabamla" gideceğim

-

bueno > iyi / güzel / peki / tamam / oldu

-

manejar > (araç / araba) sürmek

"voy a manejar" > "(ben) süreceğim"

"pero" voy a manejar > "fakat" ben süreceğim / "ama" ben süreceğim

-

vamos > haydi / gidelim

vamos "al centro" > "şehir merkezine" gidelim / haydi "şehir merkezine"

-

juntos > birlikte

vamos al centro juntos > birlikte şehir merkezine gidelim



-----------------------

- ya te dije. no hay problema. voy a ir en mi coche 

- bueno. pero voy a manejar. vamos al centro juntos

-

- zaten söyledim, problem değil. arabamla gideceğim

- tamam. fakat ben süreceğim. birlikte şehir merkezine gidelim

-------------------------


16-46 / notlar 296

16-46 / notlar 296

-----------------------



---------------

- ¿estás casado?

- no... no estoy casado... pero mi hermano está casado con una turca 

-

- evli misin?

- hayır... evli değilim... fakat kardeşim bir Türk'le evli

---------------


casar / casarse > evlenmek

-

-

-

[el casado > evli]

[matrimonio > evlilik]

[boda > düğün] > [¿cuándo es la boda? > düğün ne zaman?]

-

-

-

estoy casado > [ben] evliyim 

-

(estoy casado > los hombres / erkekler)

(estoy casada > las mujeres / kadınlar)

-

estás casado > [sen] evlisin

¿estás casado? > (sen) evli misin? - (normal)

[¿está casado (usted)? > (siz) evli misiniz? - (formal / resmi)

-

no estoy casado > evli değilim

[estoy soltero > bekârım]

-

hermano > (erkek) kardeş

mi hermano > (erkek) kardeşim

mi hermano "está casado" > kardeşim "evli"

mi hermano está casado "con una Turca" > kardeşim "bir Türk'le" evli


16-46 / notlar 295

16-46 / notlar 295

-----------------------



----------------------------

- nos gustaría invitarte a una fiesta 

- sí, con mucho gusto ¿a qué hora? 

- después de las siete 

-

- seni bir partiye davet etmek istiyoruz

- evet, memnuniyetle. saat kaçta?

- yedi'den sonra

----------------------------



gustaría > istemek

-

me gustaría > (ben) isterim / istiyorum

nos gustaría > (biz) isteriz / istiyoruz

-

[te gustaría > (sen) istersin / istiyorsun]

[¿te gustaría? > (sen) ister misin? / istiyor musun?]

-

me gustaría > isterim / istiyorum

me gustaría "invitar" > "davet etmek" isterim / "davet etmek" istiyorum

me gustaría "invitarte" > "seni davet etmek" isterim / seni davet etmek istiyorum

-

invitar > davet etmek

invitarte > seni davet etmek

-

me gustaría invitarte > seni davet etmek istiyorum

nos gustaría invitarte > seni davet etmek istiyoruz

-

fiesta > parti / eğlence

una fiesta > bir parti

a una fiesta > bir partiye

-

nos gustaría invitarte "a una fiesta" > seni "bir partiye" davet etmek istiyoruz

-

"con mucho gusto" > "memnuniyetle" 

-

"¿A qué hora?" > (saat) "kaçta?"

-

[¿qué hora es? > "saat kaç?"]

-

siete > yedi

las siete > (saat) yedi

-

"después" de las siete > yedi'den "sonra"




----------------------------

- nos gustaría invitarte a una fiesta 

- sí, con mucho gusto ¿a qué hora? 

- después de las siete 

-

- seni bir partiye davet etmek istiyoruz

- evet, memnuniyetle. saat kaçta?

- yedi'den sonra

----------------------------


16-46 / notlar 293 (+294)

16-46 / notlar 293 + 294

-----------------------


-----------------------

- soy profesor de música 

- ¡música! ¡qué interesante! 

- ¿y tú? ¿cuál es tu trabajo?

-

- müzik öğretmeniyim

- müzik! ilginç...

- ya sen, sen ne iş yapıyorsun?

------------------------



profesor > öğretmen

profesor de música > müzik öğretmeni

-

"soy" profesor de música > 

("ben") müzik öğretmeni"yim" => müzik öğretmeniyim

-

-

-

[soy ama de casa > ev kadınıyım / ev hanımıyım]

[soy un "oficial" en la empresa > bir şirkette "memur"um]

["soy jubilado" > "emekliyim"]

[soy niñera > çocuk bakıcısıyım]

[soy un "trabajador" en una fábrica > bir fabrikada "işçi"yim]

-

-

-

¡música! ¡qué "interesante"! > müzik, ne ilginç / müzik, "ilginç"

-

- ¿y tú? > ya sen?

-

¿cuál es tu trabajo? > 

(sen) ne iş yapıyorsun? / -mejor-

senin işin ne? / 

hangi işi yapıyorsun? / 

hangi işle uğraşıyorsun?/

mesleğin ne?



-----------------------

- soy profesor de música 

- ¡música! ¡qué interesante! 

- ¿y tú? ¿cuál es tu trabajo?

-

- müzik öğretmeniyim

- müzik! ilginç...

- ya sen, sen ne iş yapıyorsun?

------------------------



16-46 / notlar 294
-----------------------


----------------------
- voy a pie 
- ¿verdad? ¡a pie! 
- ¿cuánto tiempo para llegar? 
- media hora o menos 
-
- yürüyeceğim
- gerçekten mi? yürüyeceksin!
- ne kadar sürer?
- yarım saat ya da daha az
-------------------------

a pie > yürümek / yayan / yayan gitmek
voy a pie > yürüyeceğim / yayan gideceğim
-
verdad > gerçek / doğru 
¿verdad? > gerçek mi? / gerçekten mi? / doğru mu? / değil mi?
-
llegar > varmak / gitmek / ulaşmak
tiempo > zaman / vakit / süre
tiempo para llegar > varış süresi / 
¿cuánto tiempo? > ne kadar süre? / ne kadar zaman? / ne kadar vakit?
¿cuánto tiempo para llegar? > (gitmek) ne kadar sürer? / (varmak) ne kadar sürer?
-
hora > saat
media hora > yarım saat
media hora o "menos > yarım saat ya da "daha az"



----------------------
- voy a pie 
- ¿verdad? ¡a pie! 
- ¿cuánto tiempo para llegar? 
- media hora o menos 
-
- yürüyeceğim
- gerçekten mi? yürüyeceksin!
- ne kadar sürer?
- yarım saat ya da daha az
-------------------------


16/46 - notlar 292

16/46 - notlar 292

------------------------




-------------------------

- ¿cuándo regresas? 

- regreso el jueves 

-

- ne zaman dönersin?

- perşembe dönüyorum

-------------------------




¿cuándo? > ne zaman?

-

regresar > dönüş / dönmek / geri gelmek /

-

regreso > döneceğim / dönerim / dönüyorum 

regresas > döneceksin / dönersin / dönüyorsun 

-

- ¿cuándo regresas? > ne zaman dönersin? / ne zaman dönüyorsun

-

regreso "el jueves" > "perşembe" dönüyorum

[ regreso "el mes entrante" > "gelecek ay" dönüyorum ]

[ ya regreso > hemen geliyorum / hemen dönüyorum / şimdi geliyorum / şimdi dönüyorum ]

-

-

-

[regresaré > döneceğim / geleceğim]

[regresaré más tarde > daha sonra geleceğim / sonra yine geleceğim]

[regresaré en unas horas > birkaç saate dönerim / birkaç saat içinde geleceğim]

-

-

-


-------------------------

- ¿cuándo regresas? 

- regreso el jueves 

-

- ne zaman dönersin?

- perşembe dönüyorum

-------------------------


16-46 / notlar 291

16-46 / notlar 291

-----------------------



-----------------------

- ¿cómo lo sabes? 

- me lo dijo 

- ¿te lo dijo? 

- sí, por teléfono... me dijo que va a enviar una carta 

- ¿una carta? 

- sí, una carta con su dirección

-

- nereden biliyorsun?

- bana o söyledi

- sana o mu söyledi?

- evet, telefonda... bana bir mektup göndereceğini söyledi

- mektup?

- evet, onun adresi olan bir mektup

-----------------------



saber > bilmek

-

sé > biliyorum / bilirim

sabes > biliyorsun / bilirsin

-

lo sé > (onu) biliyorum

lo sabes > (onu) biliyorsun

-

¿cómo? > nasıl? / ne?

¿cómo lo sabes? > nasıl biliyorsun? / nereden biliyorsun? (mejor)

-

decir > söylemek / demek

-

[digo > söylerim / derim]

[dije > söyledim / dedim]

-

[dijiste > söyledin / dedin]

-

dijo > söyledi / dedi

lo dijo > (o) söyledi / (o) dedi

-

"me" lo dijo > "bana" o söyledi

-

¿"te" lo dijo? > "sana" o mu söyledi? / sana o söyledi?

-

por teléfono > telefonla / telefonda 

-

carta > mektup

una carta > bir mektup

"enviar" una carta > bir mektup "yollamak" / bir mektup "göndermek"

-

-

-

["voy a enviar" > "yollayacağım" / "göndereceğim"]

-

["voy a enviar" una carta > bir mektup "yollayacağım" / 

bir mektup "göndereceğim"]

-

["vas a enviar" una carta > bir mektup "yollayacaksın" / 

bir mektup "göndereceksin"]

-

["va a enviar" una carta > bir mektup "yollayacak" / 

bir mektup "gönderecek"]

-

-

-

-

me dijo > bana dedi / bana söyledi

"me dijo que ..xxxxx.... " > "bana dedi ki ..xxxxx...."  / "bana ..xxxxx... söyledi" 

-

me dijo que "va a enviar una carta" > 

[bana dedi ki "bir mektup gönderecek"] /

bana "bir mektup göndereceğini" söyledi (mejor)

bana "mektup gönderecekmiş" (mejor)

-

¿una carta? > bir mektup? / bir mektup mu?

-

dirección > adres

-

mi dirección > (benim) adresim

tu dirección > (senin) adresin

su dirección > (onun) adresi

-

con su dirección > onun adresiyle / onun adresi olan

-

una carta con su dirección > onun adresi olan bir mektup (mejor) /

[onun adresiyle bir mektup]




-----------------------

- ¿cómo lo sabes? 

- me lo dijo 

- ¿te lo dijo? 

- sí, por teléfono... me dijo que va a enviar una carta 

- ¿una carta? 

- sí, una carta con su dirección

-

- nereden biliyorsun?

- bana o söyledi

- sana o mu söyledi?

- evet, telefonda... bana bir mektup göndereceğini söyledi

- mektup?

- evet, onun adresi olan bir mektup

-----------------------