16-46 / notlar 350
-----------------------
puedo esparar, necesitamos hablar
bekleyebilirim, konuşmamız lazım
-----------------------------
momento > dakika
un momento > bir dakika
-
["tenGO" un momento > bir dakikaM "var"]
["tienES" un momento > bir dakikaN "var"]
-
¿tienes un momento? > bir dakikan var mı?
-
lo siento > üzgünüm
"no", lo siento > "hayır", üzgünüm / üzgünüm "yok
-
hablar > konuşmak
hablar "contigo" > "seninle" konuşmak
-
"tengo que hablar" contigo >
seninle "konuşmam lazım" / seninle "konuşmalıyım"
-
tiempo > zaman
"tenGO" tiempo > zamanIM "var"
"no tenGO" tiempo > zamanIM "yok"
no tengo tiempo "ahora" > "şimdi" zamanım yok / = zamanım yok "şimdi"
-
quiero > istiyorum
he querido > istedim
-
llamar > (telefonla) aramak / telefon etmek
llamarte > seni (telefonla) aramak / sana telefon etmek
-
"he querido" llamarte >
seni aramak "istedim" /
sana telefon etmek "istedim"
-
la semana > hafta
la semana "pasada" > "geçen" hafta
"desde" la semana pasada > geçen hafta"dan beri"
-
he querido llamarte + desde la semana pasada >
geçen haftadan beri + seni aramak istedim
=
he querido llamarte desde la semana pasada >
geçen haftadan beri seni aramak istedim
-
"tengo" tiempo > zamanım "var"
"he tenido" tiempo > zamanım "vardı"
-
"no tengo" tiempo > zamanım "yok"
"no he tenido" tiempo > zamanım "yoktu"
-
he querido llamarte desde la semana pasada + no he tenido tiempo >
geçen haftadan beri seni aramak istedim + zamanım yoktu
=
he querido llamarte desde la semana pasada, no he tenido tiempo
geçen haftadan beri seni aramak istedim, zamanım yoktu
-
esperar > beklemek
"espera" un momentito > "bekle" bir dakika / = bir dakika "bekle"
-
terminar > bitirmek
terminar algo > bir şeyi bitirmek
"voy a terminar" algo > bir şeyi "bitireceğim"
-
esperar > beklemek
puedo esperar > bekleyebilirim
-
poco > az
poquito > azıcık
un poquito > [bir+azıcık = birazcık / biraz]
-
puedo esperar un poquito > biraz bekleyebilirim / birazcık bekleyebilirim
-
necesito > ihtiyacım var / (bana) lazım
necesito hablar > konuşmaya ihtiyacım var / konuşmam lazım
[necesitaS hablar > konuşmaya ihtiyacıN var / konuşmaN lazım]
-
necesitaMOS hablar > konuşmaMIZ lazım
-
el viaje > seyahat / tatil / yolculuk
del viaje > seyahatten / tatilden / yolculuktan / seyahat hakkında / tatil hakkında / yolculuk hakkında
-
necesitamos hablar del viaje > yolculuk hakkında konuşmamız lazım