+++++++++++++++++++++

Bu Blogda Ara [buscar]

16-46 / notlar 317

16-46 / notlar 317

-----------------------


-----------------------

[1] - pensé que podríamos jugar al tenis 

[2] - ¿hoy? ¡de ninguna manera! 

[3] - ¿por qué? he venido sólo para jugar al tenis contigo 

[4] - pero no tengo tiempo 

[5] - bueno, la próxima vez 

-

[1] - tenis oynayabiliriz diye düşündüm

[2] - bugün mü? mümkün değil!

[3] - niye? sırf seninle tenis oynamak için geldim

[4] - fakat vaktim yok

[5] - tamam, bir dahaki sefere

---------------------



[1]


tenis > tenis

jugar > oynamak

-

"jugar al tenis" > "tenis oynamak"

[tenis"i" oynamak] (no usamos así > tenisi, futbolu, etc... no... tenis oynamak, futbol oynamak, etc... sí.)

-

podría > yapabilmek / yapabilirim / ......+bilmek  / .....+bilirim

-

podría jugar > oynayabilirim

podrías jugar > oynayabilirsin

podría jugar > oynayabilir

-

podríamos jugar > oynayabiliriz

+

al tenis > tenis

=

podríamos jugar al tenis > tenis oynayabiliriz

-

pensar > düşünmek

-

pienso > (ben) düşünüyorum 

pensé > (ben) düşündüm

-

pensé que ... > düşündüm ki ..... / .... diye düşündüm / 

-

pensé que > diye düşündüm

podríamos jugar al tenis > tenis oynayabiliriz

=

pensé que podríamos jugar al tenis > tenis oynayabiliriz diye düşündüm



[2]


hoy > bugün

¿hoy? > bugün? / bugün mü?

-

"¡de ninguna manera!" > 

"hiç yolu yok" / 

= "asla olmaz" / 

= "mümkün değil" / 

= "düşünme bile" /

= "aklından bile geçirme"



[3]


¿por qué? > neden? / ne için? / niçin? / niye?

-

para > için

para "jugar al tenis" > "tenis oynamak" için

para jugar al tenis "contigo" > "seninle" tenis oynamak için 

-

sólo > sadece / yalnızca / sırf

"sólo" para jugar al tenis contigo > "sırf" seninle tenis oynamak için

-

venir > gelmek

-

vengo > geliyorum / gelirim

he venido > geldim

-

"he venido" sólo para jugar al tenis contigo >

sırf seninle tenis oynamak için "geldim"



[4]

tiempo > zaman / vakit

-

tengo tiempo > zamanım var / vaktim var

no tengo tiempo > zamanım yok / vaktim yok

-

pero > fakat / ama

-

pero no tengo tiempo > fakat vaktim yok



[5]

bueno > tamam / oldu / iyi / güzel

-

la próxima > sonraki / bir dahaki

-

vez > kez / sefer 

-

la próxima vez > "sonraki sefer" / "bir dahaki sefer"/

( "sonraki sefere" / "bir dahaki sefere")

-

bueno, la próxima vez > tamam, bir dahaki sefere

( = tamam o zaman, = tamam o zaman başka sefere)