16-46 / notlar 106
-----------------------
esperar > beklemek
no puedo esperar > bekleyemem
-
escribir > yazmak
no puedo escribir > yazamam
-
comer > (yemek) yemek
no puedo comer > (yemek) yiyemem
-
andar > yürümek
no puedo andar > yürüyemem
-
hablar > konuşmak
no puedo hablar > konuşamam
--------------------------------------
esperar > beklemek
tengo que esperar > beklemek zorundayım / beklemeliyim
-
escribir > yazmak
tengo que escribir > yazmak zorundayım / yazmalıyım
-
comer > (yemek) yemek
tengo que comer > (yemek) yemek zorundayım / yemeliyim
-
andar > yürümek
tengo que dormir > yürümek zorundayım / yürümeliyim
-
hablar > konuşmak
tengo que hablar > konuşmak zorundayım
----------------------------------------------------
tengo que irme > gitmek zorundayım / gitmeliyim
en un momen"tito" > ("hemen") bir dakika içinde / hemen / şimdi
-
tengo que irme en un momentito
(hemen) bir dakika içinde gitmeliyim /
hemen (bir dakika içinde) gitmeliyim
-------------------------------------------
pero > fakat
pero ahora > fakat şimdi
-
pero ahora tengo que irme
fakat şimdi gitmeliyim
---------------------------
¿usted se va? > (siz) gidiyor musunuz?
¿vas a ir? > (sen) gidiyor musun
-
sí, tengo que irme
evet gitmek zorundayım /
evet gitmeliyim
-
me voy > gidiyorum / (ayrılıyorum)
me voy ahora > şimdi gidiyorum
-
¿dónde? > nerede?
¿a dónde? > nereye?
¿a dónde vas? > nereye gidiyorsun?
-
nuestro/nuestra > bizim
casa > ev
a casa > eve
a nuestra casa > bizim eve / bize
-
¿has estado en .........? >.........'de/da bulundun mu?
¿has estado en Milano? > Milano'da bulundun mu?
(= hiç milano'ya gittin mi) / ( = milano'ya gitmiş miydin?)
-
¿ha estado en nuestra casa?
bizim evde bulundun mu?/
( = bizim eve gitmiş miydin?)
( = hiç bizim eve gittin mi?)
-
ho, todavía no
hayır, henüz değil
-
entonces > öyleyse
venga > gel
entonces venga > öyleyse gel
conmigo > benimle
-
entonces, venga "conmigo"
öyleyse, "benimle" gel
-
pero, no puedo esperar
fakat, bekleyemem
-
tengo que irme "en un momentito"
"hemen (bir dakika içinde)" gitmeliyim
---------------------------------------------
en una semana > bir hafta içinde
en un mes > bir ay içinde
en este año > bu yıl içinde
-
leer > okumak
tengo que leer > okumak zorundayım / okumalıyım
libro > kitap
este libro > bu kitap / bu kitabı
-
tengo que leer este libro > bu kitabı okumalıyım
( = bu kitabı okumak zorundayım)
-
tengo que leer este libro "en una semana"
bu kitabı "bir hafta içinde" okumalıyım
-
en una semana "tengo que leer este libro"
bir hafta içinde "bu kitabı okumalıyım"