combinaciones con las palabras 21
----------------------------------------------
ver > görmek
veo > görüyorum
[yo lo veo > onu görüyorum]
vi > gördüm [ayer / la semana pasada etc. - dün / geçen hafta vs.]
[yo lo vi > onu gördüm]
he visto > gördüm [hoy / esta semana etc. > bugün / bu hafta vs.]
[yo lo visto > onu gördüm]
+
todo > hepsi / her şey / bütün / tamamı
=
he visto todo > her şeyi gördüm
[vi todo > her şeyi gördüm]
+
no he visto todo > her şeyi görmedim
[no vi todo > her şeyi görmedim]
+
el archivo > dosya
en el archivo > dosyada
no he visto todo en el archivo > dosyada her şeyi görmedim / dosyadaki her şeyi görmedim
[no vi todo en el archivo > dosyada her şeyi görmedim / dosyadaki her şeyi görmedim]
x
nada > hiç / hiçbir / hiçbir şey
=
no he visto nada > hiçbir şey görmedim
+
la vida > hayat / yaşam
mi vida > (benim) hayatım
en mi vida > hayatımda
en mi pobre vida > fakir hayatımda / zavallı hayatımda
=
"no vi nada" en mi pobre vida > zavallı hayatımda "hiçbir şey görmedim"
+
en mi corta vida > kısa hayatımda
=
no vi nada en mi corta vida > kısa hayatımda hiçbir şey görmedim
x
vio > görmedi
no vio nada en su corta vida > kısa hayatında hiçbir şey görmedi
[no ha visto nada en su corta vida > kısa hayatında hiçbir şey görmedi]
+
el libro > kitap
los libros > kitaplar
un libro > bir kitap
=
no ha visto un libro > bir kitap görmedi
[no vio un libro > bir kitap görmedi]
x
no "haS visto" un libro > bir kitap "görmedin"
[no "viste" un libro > bir kitap "görmedin"]
+
sobre la mesa / encima la mesa / en la mesa > "masada" / "masanın üzerinde"
=
"no viste" un libro encima la mesa > masanın üzerinde bir kitap "görmedin"
"viste" un libro encima la mesa > masanın üzerinde bir kitap "gördün"
viste "los libros" encima la mesa > masanın üzerinde "kitapları" gördün
[masanın üzerindeKİ kitapları gördün - mejor]
¿viste los libros "encima la mesa"? > "masanın üzerindeki" kitapları gördün mü?
[ ¿viste los libros "sobre la mesa" > "masanın üzerindeki" kitapları gördün mü?]
[ "¿has visto" los libros sobre la mesa? > masanın üzerindeki kitapları "gördün mü?"]
+
la caja > kutu / kasa
en la caja > kutuda / kasada
=
¿viste los libros en la caja? > kutudaki kitapları gördün mü?
¿viste "los archivos" en la caja? > kutudaki "dosyaları" gördün mü?