16-46 / notlar 146
-----------------------
buenas tardes > [tünaydın (pero no usamos nunca)] / merhaba / merhabalar
[puedes decir después de las seis > iyi akşamlar]
-
señor > beyefendi
señora > hanımefendi
-
buenas tardes, señora > merhaba hanımefendi
-
me gustaría > isterim
te gustaría > istersin
le gustaría > ister (normal / informal)
(usted) le gustaría > (siz) istersiniz (resmi - kibar / formal)
-
¿le gustaría? > ister misiniz?
-
comprar > (satın) almak
algo > bir şey / bir şeyler
-
comprar algo > bir şeyler almak
-
"¿le gustaría" comprar algo? > bir şeyler almak "ister misiniz?"
-
un sombrero > bir şapka
comprar un sombrero > bir şapka satın almak
-
sí, me gustaría comprar un sombrero
evet, ben bir şapka satın almak isterim /
evet, bir şapka almak isterim (mejor)
-
o > ya da / veya
camiseta > tişört
camisetas > tişörtler
-
o camisetas > ya da tişört(ler)
-
alemán > alman
"usted" es alemán > ("siz") almansınız
-
¿es "usted" alemán?
(siz) alman mısınız?
-
sí, "soy" alemán > evet ben almanım
[alman+"ım"]
-
entender > anlamak
entiendo > anlıyorum
-
entiendo alemán > almanca anlıyorum
-
un poco > biraz
-
entiendo alemán un poco > biraz almanca anlıyorum
-
pero > fakat
hablar > konuşmak
quiero > istiyorum
-
quiero hablar > konuşmak istiyorum
-
pero, quiero hablar español
fakat ispanyolca konuşmak istiyorum
-
aprender > öğrenmek
aprenderlo > (onu) öğrenmek
-
quiero aprenderlo > (onu) öğrenmek istiyorum
-
hablar > konuşmak
hablarlo > (onu) konuşmak
-
bueno > iyi / güzel / tamam
-
puedo hablar > konuşabilirim
puedes hablar > konuşabilirsin
puede hablar > konuşabilir
-
puede hablar > konuşabilirsiniz (formal / resmi - kibar)
-
bueno, puede hablarlo >
tamam, (onu) konuşabilirsiniz
-
saber > bilmek
sé > biliyorum
sabes > biliyorsun
sabe > biliyor
-
sabe > biliyorsunuz (formal / resmi - kibar)
-
¿sabes? > biliyor musun?
¿sabe? > biliyor mu? (normal / informal)
-
¿sabe? > biliyor musunuz? (resmi - kibar / formal)
-
"¿pero sabe", señora?
"fakat, biliyor musunuz" hanımefendi?
-
abierta > açık
está abierta > açık(tır)
-
las seis > (saat) altı
"hasta" las seis > (saat) altı"ya kadar"
-
está abierta hasta las seis > saat altıya kadar açık
sólo está abierta hasta las > sadece altıya kadar açık
-
la tienda > dükkân / mağaza
-
la tienda sólo está abierta hasta las seis
dükkân sadece saat altıya kadar açık /
= mağaza sadece saat altıya kadar açık
-
ahora > şimdi
hora > saat
-
¿qué? > ne? / hangi? / kaç?
-
¿qué hora "es"? > saat kaç("tır")
-
¿qué hora es, ahora?
şimdi saat kaç?
-
cuarto > çeyrek
menos > az / eksik
"menos cuarto" > "çeyrek var"
-
"son" las seis > saat altı("dır")
-
"son las seis menos cuarto"
"(saat) altıya çeyrek var"
-
tiempo > zaman / vakit
un poco > biraz
un poquito > biraz(cık)
-
un poquito de tiempo > biraz vakit / biraz zaman
-
hay > var
-
"hay" un poquito de tiempo >
biraz zaman "var"/
biraz vakit var
-
sólo hay un poquito de tiempo
sadece biraz zaman var/
sadece biraz vakit var/
çok az vakit var (mejor)
[ sadece + biraz = çok az ]
(como > sólo + un poco = un poquito)
-
suficiente > yeterli
suficiente tiempo > yeterli zaman / yeterli vakit
hay suficiente tiempo > yeterli vakit var / yeterli zaman var
pero hay suficiente tiempo > fakat yeterli zaman var
-
pero hay suficiente tiempo "para comprar"
fakat "(satın) almak için" yeterli zaman var
-
pero hay suficiente tiempo para "comprar algo"
fakat "bir şeyler satın almak" için yeterli zaman var
-
ojalá que sí
inşallah öyledir/
inşallah öyle olur
-
por supuesto que sí
tabii ki öyle