+++++++++++++++++++++

Bu Blogda Ara [buscar]

16-46 / notlar 147

 16-46 / notlar 147

-----------------------


viaje > seyahat / tatil / gezi

un viaje > bir seyahat

-

hacer > yapmak

hacer un viaje > bir seyahat yapmak

[ = seyahate çıkmak]

-

"tengo que" hacer un viaje 

bir seyahate çıkma"lıyım" /

bir seyahate çıkmak "zorundayım"/

bir seyahat yapmak zorundayım

-

¿cuándo? > ne zaman?

-

el lunes > pazartesi

el lunes entrante > gelecek pazartesi / önümüzdeki pazartesi

-

comenzar > başlamak

comienza > başlar / başlıyor

-

comienza el lunes entrante

gelecek pazartesi başlıyor

el viaje "comienza" > seyahat "başlıyor" / gezi başlıyor

-

"el viaje" comienza el lunes > "seyahat" pazartesi başlıyor

-

el avión > uçak

el avión sale > uçak kalkıyor

el avión sale "a las cinco" > uçak "beş'te" kalkıyor

el avión sale "a las cinco de la mañana" > uçak "sabah beş'te" kalkıyor

-

temprano > erken

"es demasiado" temprano > "çok" erken

-

sí, es "muy temprano" > evet, "çok erken"

-

no importa > önemli değil / önemi yok

-

necesitar > ihtiyacı olmak

necesito > ihtiyacım var

no necesito > ihtiyacım yok

-

nada > hiç / hiçbir şey

-

no necesito nada 

hiçbir şeye ihtiyacım yok/

[ = bir şey lazım değil]

-

hora > saat 

esa > o / bu

esa hora > o saat

a esa hora > o saatte

-

hay > var

no hay > yok

-

coche > araba

coches > arabalar

no hay coches > arabalar yok 

-

la calle > sokak 

en la calle > sokakta

-

e esa hora no hay coches > o saatte arabalar yok

-

a esa hora no hay coches en la calle

o saatte sokakta arabalar yok/

o saatte (sokakta) araba olmaz/

[ = o saatte trafik olmaz]

-

manejar > sürmek / kullanmak / binmek

"puedo manejar" > sürebilirim

-

rápido > hızlı / çabuk

puedo manejar "rápido" > "hızlı" sürebilirim

-

llegar > varmak / gitmek / gelmek / ulaşmak

puedo llegar > ulaşabilirim / gidebilirim / gelebilirim

-

puedo llegar rápido > çabuk gidebilirim

puedo llegar "muy rápido" > "çok çabuk" gidebilirim

-

tarde > geç

llegar tarde > geç kalmak / geç varmak / geç gelmek / geç gitmek

-

no llegar tarde > geç kalma

-

ojalá que no > inşallah 

inşallah = ojalá que no /ojalá que sí

[inşallah = yo también quiero así con dios / yo también quiero eso por dios]

cuando tú dices sobre una cosa o sobre una situacion y despues de eso yo dicho inşallah para decir "de acuerdo contigo" (no importa negativo o positivo, solo quiero lo mismo cosa)