Mis palabras 4 > al menos > en azından / en az / hiç değilse
-
Bien, "al menos" sé que mi amiga está en buenas manos.
Güzel, "en azından" arkadaşımın iyi ellerde olduğunu biliyorum.
-
-
Bien > iyi / güzel
al menos > en azından / en az / hiç değilse
sé que > biliyorum ki
mi amiga > arkadaşım
está en buenas manos > iyi ellerde
-------------------------------------------------------
Debo quedarme en la casa durante "al menos" 14 días
"En az" ondört gün (boyunca) evde kalmak zorundayım
-
-
Debo quedarme > kalmak zorundayım / kalmalıyım
en la casa > evde
(durante) "al menos" 14 días > en az ondört gün (boyunca)
[si quieres aprender turco, puedes encontrar mis apuntes aquí] >>> ispanyolcayı benim gibi kendi başına öğrenmeye çalışanlara yardımcı olabilmesi için notlarımı, yararlandığım youtube kanallarını ve videolarını, dizileri, radyoları, podcast'leri, mobil uygulamaları, internet sitelerini, kitapları buraya yazacağım.

Etiketler
- 16-46 / notlar (365)
- Básico - temel (19)
- combinaciones (24)
- de mi cuaderno (42)
- expresiones (6)
- Lecciones ispanyolca / turco (50)
- Mis palabras (11)
- Öneriler (4)
- simple - basit (7)
+++++++++++++++++++++
Bu Blogda Ara [buscar]
Mis palabras 3
Mis palabras 3 > además > ayrıca / bundan başka
-
........ "además", tengo un regalo especial para usted esta noche.
......... "ayrıca" bu gece sizin için özel bir hediyem var.
-
-
además > ayrıca / bundan başka
tengo un regalo > bir hediyem var
especial > özel
para usted > sizin için
esta noche > bu gece
------------------------------------
y "además", tengo que buscar un trabajo de medio tiempo
ve "bundan başka", yarı zamanlı bir iş aramak zorundayım
-
-
y > ve
además > ayrıca / bundan başka
tengo que > zorundayım
buscar > aramak
un trabajo de medio tiempo > yarı zamanlı bir iş
-
........ "además", tengo un regalo especial para usted esta noche.
......... "ayrıca" bu gece sizin için özel bir hediyem var.
-
-
además > ayrıca / bundan başka
tengo un regalo > bir hediyem var
especial > özel
para usted > sizin için
esta noche > bu gece
------------------------------------
y "además", tengo que buscar un trabajo de medio tiempo
ve "bundan başka", yarı zamanlı bir iş aramak zorundayım
-
-
y > ve
además > ayrıca / bundan başka
tengo que > zorundayım
buscar > aramak
un trabajo de medio tiempo > yarı zamanlı bir iş
Mis palabras 2
Mis palabras 2 > "a propósito" > bu arada / özellikle
-
Y "a propósito", tocas la guitarra muy bien.
Ve "bu arada" çok güzel gitar çalıyorsun.
-
Y > ve
a propósito > bu arada
Tocas > çalıyorsun
guitarra > gitar
Muy > çok
Bien > iyi / güzel
-
-
Ella rompió el plato "a propósito" solo para mostrar su rabia.
(O sadece) kızgınlığını göstermek için tabağı "özellikle" kırdı
-
Ella > o
rompió > kırdı
el plato > tabak
a propósito > özellikle / bilerek / kasten
Solo > sadece / yalnız /yalnızca
Para > için
Mostrar > göstermek
Su > onun
Rabia > kızgınlık / öfke
-
Y "a propósito", tocas la guitarra muy bien.
Ve "bu arada" çok güzel gitar çalıyorsun.
-
Y > ve
a propósito > bu arada
Tocas > çalıyorsun
guitarra > gitar
Muy > çok
Bien > iyi / güzel
-
-
Ella rompió el plato "a propósito" solo para mostrar su rabia.
(O sadece) kızgınlığını göstermek için tabağı "özellikle" kırdı
-
Ella > o
rompió > kırdı
el plato > tabak
a propósito > özellikle / bilerek / kasten
Solo > sadece / yalnız /yalnızca
Para > için
Mostrar > göstermek
Su > onun
Rabia > kızgınlık / öfke
Mis palabras 1
Mis palabras 1 > ( a menudo > sık sık)
-
Nosotros a menudo fuimos al teatro, "solos o con amigos."
-
Biz "tek başımıza ya da arkadaşlar ile" sık sık tiyatroya gittik.
-
-
Nosotros > biz
a menudo > sık sık
Fuimos > gittik
Al teatro > tiyatroya
Solos > tek başımıza (yalnız)
o > ya da
Con > ile
Amigos > arkadaşlar
-
Nosotros a menudo fuimos al teatro, "solos o con amigos."
-
Biz "tek başımıza ya da arkadaşlar ile" sık sık tiyatroya gittik.
-
-
Nosotros > biz
a menudo > sık sık
Fuimos > gittik
Al teatro > tiyatroya
Solos > tek başımıza (yalnız)
o > ya da
Con > ile
Amigos > arkadaşlar
16-46 / notlar 87
16-46 / notlar 87
----------------
¿Cómo se llama usted?
sizin adınız nedir? /
(isminiz nedir?)
-
¿Y dónde vive?
ve nerede yaşıyorsunuz? (formal)
-
No lejos de aquí
buradan uzakta değil
-
En la Calle Beyazıt
Beyazıt caddesinde
-
¿Cuál es la dirección?
adres nasıl? /
adres nedir?
-
Calle beyazıt Número 10
beyazıt caddesi numara on
-
¿cómo se llama usted?
(sizin) adınız nedir?
-
Me llamo Fırat
(benim) adım fırat
-
¿Y usted, ¿Cómo se llama?
ya siz? sizin adınız nedir?
-
Me llamo zehra
benim adım zehra
-
¿Dónde vive, zehra?
nerede yaşıyorsunuz zehra +hanım?
-
Vivo en la Calle uzunlar
uzunlar sokakta yaşıyorum/
uzunlar sokakta oturuyorum (mejor)
-
¿Está cerca o lejos?
yakın mı (ya da) uzak mı? /
yakında mı (ya da) uzakta mı?
-
¿Cuál es la dirección?
adres nedir? /
adresi ne? /
adres nasıl?
adresi nasıl?
-
La dirección Calle uzunlar número tres cientos veinte
adres, uzunlar sokak numara üçyüz yirmi
--------------------------------------
Perdón, señora
hanımefendi afedersiniz /
afedersiniz hanımefendi /
hanımefendi pardon /
pardon hanımefendi
-
Sí, señor
evet beyefendi /
buyurun beyefendi
-
Me llamo ali güzellik
ben ali güzellik
[ben(im) (adım) ali güzellik]
-
Necesito un médico.
bir doktora ihtiyacım var
-
Y mi esposa también
ve (benim) eşimin de (ihtiyacı var)
-
Necesitamos un médico
bir doktora ihtiyacımız var
-
¿Conoce a un buen médico, señora?
iyi bir doktor tanıyor musunuz hanımefendi? /
iyi bir doktor biliyor musunuz hanımefendi? /
tanıdığınız iyi bir var mı hanımefendi? /
bildiğiniz iyi bir doktor var mı hanımefendi?
-
Sí, conozco a uno. Es muy bueno
evet, iyi birini biliyorum, (o) çok iyidir
evet, iyi birini tanıyorum, (o) çok iyidir
-
¿Cómo se llama ese médico?
(şu/o) doktorun adı nedir?
-
Es el doctor haydar
(o) doktor haydar
-
¿Vive cerca?
yakında mı yaşıyor? /
yakında mı? (mejor)
-
Sí, no muy lejos
evet, çok uzak değil
-
Deme su dirección, por favor.
(onun) adresini verin lütfen /
(onun) adresini verebilir misiniz lütfen? (mejor)
-
y su número de teléfono
ve (onun) telefon numarasını
-
Vive en la Calle de gazi, número 38.
(o) gazi caddesi numara 38(de) (yaşıyor)
-
El número de teléfono es 0 123 456 78 90
telefon numarası sıfır yüzyirmiüç dörtyüzellialtı yetmişsekiz doksan
-
Habla demasiado rápido
çok hızlı konuşuyorsunuz /
çok hızlı söylüyorsunuz (mejor)
-
Escríbalo, por favor
(onu) yazın lütfen
yazar mısınız lütfen? (mejor)
-
Bueno, voy a escribirlo
tamam, (onu) yazacağım
-
Entiendo ahora
şimdi anlıyorum /
şimdi anladım (mejor)
-
Muchas gracias
çok teşekkür ederim /
teşekkürler
-
De nada, señor.
bir şey değil beyefendi
-
Encantado, señora.
(tanıştığımıza) memnun oldum hanımefendi
-
Encantada, señor
(tanıştığımıza) memnun oldum beyefendi /
bende beyefendi (mejor)
-
Si me acuerdo bien.
eğer iyi hatırlıyorsam /
doğru hatırlıyorsam (mejor)
-
El médico se llama haydar, ¿verdad?
doktor+un adı haydar, değil mi?
-
Sí, Es el doctor haydar
evet, (o) doktor haydar
--------------------------
----------------
¿Cómo se llama usted?
sizin adınız nedir? /
(isminiz nedir?)
-
¿Y dónde vive?
ve nerede yaşıyorsunuz? (formal)
-
No lejos de aquí
buradan uzakta değil
-
En la Calle Beyazıt
Beyazıt caddesinde
-
¿Cuál es la dirección?
adres nasıl? /
adres nedir?
-
Calle beyazıt Número 10
beyazıt caddesi numara on
-
¿cómo se llama usted?
(sizin) adınız nedir?
-
Me llamo Fırat
(benim) adım fırat
-
¿Y usted, ¿Cómo se llama?
ya siz? sizin adınız nedir?
-
Me llamo zehra
benim adım zehra
-
¿Dónde vive, zehra?
nerede yaşıyorsunuz zehra +hanım?
-
Vivo en la Calle uzunlar
uzunlar sokakta yaşıyorum/
uzunlar sokakta oturuyorum (mejor)
-
¿Está cerca o lejos?
yakın mı (ya da) uzak mı? /
yakında mı (ya da) uzakta mı?
-
¿Cuál es la dirección?
adres nedir? /
adresi ne? /
adres nasıl?
adresi nasıl?
-
La dirección Calle uzunlar número tres cientos veinte
adres, uzunlar sokak numara üçyüz yirmi
--------------------------------------
Perdón, señora
hanımefendi afedersiniz /
afedersiniz hanımefendi /
hanımefendi pardon /
pardon hanımefendi
-
Sí, señor
evet beyefendi /
buyurun beyefendi
-
Me llamo ali güzellik
ben ali güzellik
[ben(im) (adım) ali güzellik]
-
Necesito un médico.
bir doktora ihtiyacım var
-
Y mi esposa también
ve (benim) eşimin de (ihtiyacı var)
-
Necesitamos un médico
bir doktora ihtiyacımız var
-
¿Conoce a un buen médico, señora?
iyi bir doktor tanıyor musunuz hanımefendi? /
iyi bir doktor biliyor musunuz hanımefendi? /
tanıdığınız iyi bir var mı hanımefendi? /
bildiğiniz iyi bir doktor var mı hanımefendi?
-
Sí, conozco a uno. Es muy bueno
evet, iyi birini biliyorum, (o) çok iyidir
evet, iyi birini tanıyorum, (o) çok iyidir
-
¿Cómo se llama ese médico?
(şu/o) doktorun adı nedir?
-
Es el doctor haydar
(o) doktor haydar
-
¿Vive cerca?
yakında mı yaşıyor? /
yakında mı? (mejor)
-
Sí, no muy lejos
evet, çok uzak değil
-
Deme su dirección, por favor.
(onun) adresini verin lütfen /
(onun) adresini verebilir misiniz lütfen? (mejor)
-
y su número de teléfono
ve (onun) telefon numarasını
-
Vive en la Calle de gazi, número 38.
(o) gazi caddesi numara 38(de) (yaşıyor)
-
El número de teléfono es 0 123 456 78 90
telefon numarası sıfır yüzyirmiüç dörtyüzellialtı yetmişsekiz doksan
-
Habla demasiado rápido
çok hızlı konuşuyorsunuz /
çok hızlı söylüyorsunuz (mejor)
-
Escríbalo, por favor
(onu) yazın lütfen
yazar mısınız lütfen? (mejor)
-
Bueno, voy a escribirlo
tamam, (onu) yazacağım
-
Entiendo ahora
şimdi anlıyorum /
şimdi anladım (mejor)
-
Muchas gracias
çok teşekkür ederim /
teşekkürler
-
De nada, señor.
bir şey değil beyefendi
-
Encantado, señora.
(tanıştığımıza) memnun oldum hanımefendi
-
Encantada, señor
(tanıştığımıza) memnun oldum beyefendi /
bende beyefendi (mejor)
-
Si me acuerdo bien.
eğer iyi hatırlıyorsam /
doğru hatırlıyorsam (mejor)
-
El médico se llama haydar, ¿verdad?
doktor+un adı haydar, değil mi?
-
Sí, Es el doctor haydar
evet, (o) doktor haydar
--------------------------
16-46 / notlar 86
16-46 / notlar 86
----------------
Él > o
ella > o
el médico > doctor
-
vivo > yaşıyorum / yaşarım
vives > yaşıyorsun / yaşarsın
vive > yaşıyorsunuz (formal) / yaşarsınız
(Él) vive > (o) yaşıyor / yaşar
-
calle > sokak / cadde
la dirección > adres
-
aquí > burası / burada
allí > orası / orada
-
lejos > uzak
cerca > yakın
-
poco > az
un poco > biraz
-
bueno > iyi / güzel / tamam / OK (okey)
pero > fakat
-
me acuerdo > hatırlıyorum
no me acuerdo > hatırlamıyorum (= unuttum)
-
¿Cómo? > nasıl? / ne?
-
llamar > adlandırmak / isimlendirmek / aramak (telefonla)
-
me llamo ................. >
(benim)Adım ...... /
(benim) ismim ....... /
-
se llama ...... > onun adı ......
¿Cómo se llama? > (onun) adı nedir? / ismi nedir?
-
conozco > tanıyorum / biliyorum
------------------------------
------------------------------
(Él) vive
(o) yaşıyor / yaşar
-
en la Calle Barış
Barış caddesinde
-
¿En qué calle?
ne caddesinde? /
ne caddesi? /
hangi cadde?
-
En la Calle Barış
barış caddesi(nde)
-
¿Cuál es la dirección?
adres nedir? /
adresi nasıl?
-
No me acuerdo de la dirección
adresi hatırlamıyorum
-
Bueno, está cerca?
tamam, (o/orası) yakında mı? /
tamam, (o/orası) yakın mı? /
-
No, está un poco lejos.
hayır, (o/orası) biraz uzak
-
En la Calle Sultanahmet
Sultanahmet caddesinde
-
Está lejos de aquí
(o/orası) buradan uzak/
(o/orası) buradan uzakta/
-
esa calle
(şu/o) cadde
-
Esa calle está lejos de aquí.
(şu/o) cadde buradan uzakta
-
Vive allí
o orada yaşıyor /
(o) orada (yaşıyor)
-
No me acuerdo de su número de teléfono
onun telefon numarasını hatırlamıyorum
-
Pero lo conozco bien
fakat onu iyi tanıyorum
-
Y sé dónde vive
ve nerede yaşadığını biliyorum /
ve yaşadığı yeri biliyorum
-
Pero no está cerca
fakat yakında değil
-
¿Cómo se llama?
onun adı ne? /
adı ne? /
adı nedir? /
onun ismi ne? /
ismi ne? /
ismi nedir? /
(ad = isim > adı = ismi)
-
¿Cómo se llama el médico?
doktorun adı nedir? /
doktorun adı ne?
-
se llama Murat Güçlüilaç
(onun) adı Murat güçlüilaç
---------------------------
----------------
Él > o
ella > o
el médico > doctor
-
vivo > yaşıyorum / yaşarım
vives > yaşıyorsun / yaşarsın
vive > yaşıyorsunuz (formal) / yaşarsınız
(Él) vive > (o) yaşıyor / yaşar
-
calle > sokak / cadde
la dirección > adres
-
aquí > burası / burada
allí > orası / orada
-
lejos > uzak
cerca > yakın
-
poco > az
un poco > biraz
-
bueno > iyi / güzel / tamam / OK (okey)
pero > fakat
-
me acuerdo > hatırlıyorum
no me acuerdo > hatırlamıyorum (= unuttum)
-
¿Cómo? > nasıl? / ne?
-
llamar > adlandırmak / isimlendirmek / aramak (telefonla)
-
me llamo ................. >
(benim)Adım ...... /
(benim) ismim ....... /
-
se llama ...... > onun adı ......
¿Cómo se llama? > (onun) adı nedir? / ismi nedir?
-
conozco > tanıyorum / biliyorum
------------------------------
------------------------------
(Él) vive
(o) yaşıyor / yaşar
-
en la Calle Barış
Barış caddesinde
-
¿En qué calle?
ne caddesinde? /
ne caddesi? /
hangi cadde?
-
En la Calle Barış
barış caddesi(nde)
-
¿Cuál es la dirección?
adres nedir? /
adresi nasıl?
-
No me acuerdo de la dirección
adresi hatırlamıyorum
-
Bueno, está cerca?
tamam, (o/orası) yakında mı? /
tamam, (o/orası) yakın mı? /
-
No, está un poco lejos.
hayır, (o/orası) biraz uzak
-
En la Calle Sultanahmet
Sultanahmet caddesinde
-
Está lejos de aquí
(o/orası) buradan uzak/
(o/orası) buradan uzakta/
-
esa calle
(şu/o) cadde
-
Esa calle está lejos de aquí.
(şu/o) cadde buradan uzakta
-
Vive allí
o orada yaşıyor /
(o) orada (yaşıyor)
-
No me acuerdo de su número de teléfono
onun telefon numarasını hatırlamıyorum
-
Pero lo conozco bien
fakat onu iyi tanıyorum
-
Y sé dónde vive
ve nerede yaşadığını biliyorum /
ve yaşadığı yeri biliyorum
-
Pero no está cerca
fakat yakında değil
-
¿Cómo se llama?
onun adı ne? /
adı ne? /
adı nedir? /
onun ismi ne? /
ismi ne? /
ismi nedir? /
(ad = isim > adı = ismi)
-
¿Cómo se llama el médico?
doktorun adı nedir? /
doktorun adı ne?
-
se llama Murat Güçlüilaç
(onun) adı Murat güçlüilaç
---------------------------
16-46 / notlar 85
16-46 / notlar 85
----------------
Ese > şu
lo > onu / ona
-
su > onun
tu > senin
mi > benim
-
número > numara
su número > (onun) numarası
-
médico > doktor
-
Escriba > yazınız (formal)
Escríbalo > onu yazın(ız)
-
la dirección > adres
la dirección del médico > doktorun adresi
-
una persona > biri
muy buena > çok iyi
muy bien > çok iyi
-
conozco > tanıyorum / biliyorum
lo conozco > onu tanıyorum / onu biliyorum
no lo conozco > onu tanımıyorum / onu bilmiyorum
-
me acuerdo > hatırlıyorum
no me acuerdo > hatırlamıyorum
-
pero > fakat
sé > biliyorum / bilirim
-
vivir > yaşamak
-
vivo > yaşıyorum / yaşarım
vives > yaşıyorsun / yaşarsın
vive > yaşıyor / yaşar
-
¿Dónde? > nerede?
¿Dónde vive? > nerede yaşıyor
-
¿Cuál? > hangisi? / kaçtır? / nedir?
-
Deme > (bana) verin / (bana) veriniz
-
lejos > uzak
cerca > yakın
-
está cerca > yakında
aquí > burada / burası
----------------------
----------------------
Ese médico
şu doktor
-
Escriba su número
(onun) numarasını yazınız
(onun) numarasını yazın (mejor)
-
Escríbalo aquí, por favor
(onu) buraya yazın lütfen
-
Es una persona muy buena.
o çok iyi biri
-
Lo conozco muy bien.
onu çok iyi tanıyorum
-
Pero no me acuerdo del número
fakat numarayı hatırlamıyorum
-
pero sé dónde vive
fakat nerede yaşıyor biliyorum /
fakat nerede yaşadığını biliyorum (mejor)
-
¿Dónde vive?
nerede yaşıyor?
-
¿Cuál es su dirección?
onun adresi ne(dir)? /
(hangisidir? = nedir? aquí)
-
la dirección del médico
doktorun adresi
-
Deme la dirección del médico
(bana) doktorun adresini verin
(bana) doktorun adresini verebilir misiniz? (mejor y formal)
-
Vive lejos
(o) uzakta yaşıyor
-
No me acuerdo de su dirección
(onun) adresini hatırlamıyorum
-
Sé que vive lejos
biliyorum ki; (o) uzakta yaşıyor/
uzakta yaşadığını biliyorum /
uzakta olduğunu biliyorum
-
¿Está lejos?
uzakta mı?
-
No, está cerca
yok, yakında...
(yok = hayır aquí)
-
No está muy lejos
çok uzak(ta) değil
-
Tengo su dirección
(bende) adresi var
-
aquí está
işte burada
----------------
Ese > şu
lo > onu / ona
-
su > onun
tu > senin
mi > benim
-
número > numara
su número > (onun) numarası
-
médico > doktor
-
Escriba > yazınız (formal)
Escríbalo > onu yazın(ız)
-
la dirección > adres
la dirección del médico > doktorun adresi
-
una persona > biri
muy buena > çok iyi
muy bien > çok iyi
-
conozco > tanıyorum / biliyorum
lo conozco > onu tanıyorum / onu biliyorum
no lo conozco > onu tanımıyorum / onu bilmiyorum
-
me acuerdo > hatırlıyorum
no me acuerdo > hatırlamıyorum
-
pero > fakat
sé > biliyorum / bilirim
-
vivir > yaşamak
-
vivo > yaşıyorum / yaşarım
vives > yaşıyorsun / yaşarsın
vive > yaşıyor / yaşar
-
¿Dónde? > nerede?
¿Dónde vive? > nerede yaşıyor
-
¿Cuál? > hangisi? / kaçtır? / nedir?
-
Deme > (bana) verin / (bana) veriniz
-
lejos > uzak
cerca > yakın
-
está cerca > yakında
aquí > burada / burası
----------------------
----------------------
Ese médico
şu doktor
-
Escriba su número
(onun) numarasını yazınız
(onun) numarasını yazın (mejor)
-
Escríbalo aquí, por favor
(onu) buraya yazın lütfen
-
Es una persona muy buena.
o çok iyi biri
-
Lo conozco muy bien.
onu çok iyi tanıyorum
-
Pero no me acuerdo del número
fakat numarayı hatırlamıyorum
-
pero sé dónde vive
fakat nerede yaşıyor biliyorum /
fakat nerede yaşadığını biliyorum (mejor)
-
¿Dónde vive?
nerede yaşıyor?
-
¿Cuál es su dirección?
onun adresi ne(dir)? /
(hangisidir? = nedir? aquí)
-
la dirección del médico
doktorun adresi
-
Deme la dirección del médico
(bana) doktorun adresini verin
(bana) doktorun adresini verebilir misiniz? (mejor y formal)
-
Vive lejos
(o) uzakta yaşıyor
-
No me acuerdo de su dirección
(onun) adresini hatırlamıyorum
-
Sé que vive lejos
biliyorum ki; (o) uzakta yaşıyor/
uzakta yaşadığını biliyorum /
uzakta olduğunu biliyorum
-
¿Está lejos?
uzakta mı?
-
No, está cerca
yok, yakında...
(yok = hayır aquí)
-
No está muy lejos
çok uzak(ta) değil
-
Tengo su dirección
(bende) adresi var
-
aquí está
işte burada
16-46 / notlar 84
16-46 / notlar 84
-----------------
grande > büyük
pequeña > küçük
-
creo > düşünüyorum
Cree > düşünüyorsunuz (formal)
-
esa / ese > şu
esa mujer > şu kadın
ese hombre > şu adam
-
enfermo / enferma > hasta
-
lo dice > (o'nu) söylüyorsunuz (formal) / (o'nu) diyorsunuz (formal)
-
¿Por qué? > neden? / niye?
Porque > çünkü
-
bebo > içiyorum / içerim
no bebo > içmiyorum / içmem
-
bebe té > çay içiyor / çay içer
la mujer bebe té > kadın çay içiyor / kadın çay içer
Beben > içiyorlar / içerler
-
usted > siz (formal)
..... que usted > ..... sizden
-
...... yo > ben
...... que yo > benden
-
rápido > hızlı
más rápido > daha hızlı
despació > yavaş
más despació > daha yavaş
-
creo > bence / sanırım / düşünüyorum / bana göre
crees > sence / düşünüyorsun / sana göre
cree > sizce / size göre / düşünüyorsunuz (formal)
-
¿Qué cree (usted)? > ne düşünüyorsunuz? / sizce? (formal)
-
creo que +...... >
bence + ..... /
sanırım + ..... /
sanıyorum + ...... /
bana göre + ...... /
..... + düşünüyorum
-
médico > doktor
necesito > ihtiyacım var
necesitas > ihtiyacın var
necesita > ihtiyacı var
necesita > ihtiyacınız var (formal)
necesitan > ihtiyaçları var
-
¿Cuál? > hangi? / hangisi?
-
¿Cónoce? > tanıyor musun? / biliyor musun?
Conozco > tanıyorum / biliyorum
-
sé > biliyorum
sabes > biliyorsun
sabe > biliyor
sabe > biliyorsunuz (formal)
-
me acuerdo > hatırlıyorum
no me acuerdo > hatırlamıyorum
-------------------------------
-------------------------------
esa mujer
şu kadın
Esa mujer es muy pequeña.
şu kadın çok küçük(tür)
Ese hombre también es grande
şu adam da büyük(tür)
Ese hombre está enfermo.
şu adam hasta(dır)
Esa mujer también está enferma.
şu kadın da hasta(dır)
¿Por qué lo dice?
neden (o'nu) söylüyorsunuz? > neden öyle söylüyorsunuz? (mejor) /
neden (o'nu) diyorsunuz? > neden öyle diyorsunuz? (mejor)
Porque la mujer bebe té.
çünkü kadın çay içiyor
una taza de té
bir fincan çay
y el hombre bebe un vaso de agua
ve adam bir bardak su içiyor
Beben rápido
(onlar) hızlı içiyorlar / (onlar) çabuk içiyorlar
¿más rápido que usted?
sizden daha mı hızlı?
Yo no bebo rápido
ben hızlı içmiyorum / ben hızlı içmem
Yo bebo despació
ben yavaş içiyorum / ben yavaş içerim
Creo que necesitan un médico
doktora ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum /
sanırım doktora ihtiyaçları var
¿Qué cree (usted)?
(siz) ne düşünüyorsunuz?
Creo que no.
(öyle olduğunu) sanmıyorum /
(ben) öyle düşünmüyorum
Creo que sí.
(ben) öyle olduğunu düşünüyorum /
(öyle olduğunu) sanıyorum
sanırım öyle (mejor)
¿Cónoce a un médico?
bir doktor tanıyor musunuz? /
bildiğiniz bir doktor var mı? (mejor)
Sí. Conozco a un médico.
evet bir doktor tanıyorum /
evet bildiğim bir doktor var (mejor)
¿Cuál médico?
hangi doktor?
¿Un buen médico?
iyi bir doktor mu?
-------------------
¿Qué cree?
ne düşünüyorsunuz?
Creo que sí.
sanırım öyle /
öyle olduğunu düşünüyorum
Conozco a un buen médico.
iyi bir doktor tanıyorum /
iyi bir doktor biliyorum /
bildiğim iyi bir doktor var
Deme su número.
(bana onun) numarasını verin /
numarasını verebilir misiniz? (mejor)
Su número de teléfono.
onun telefon numarası
Escríbalo, por favor.
yazın lütfen /
yazabilir misiniz lütfen? (mejor)
¿Lo sabe? (número de teléfono)
(o'nu / telefon numarasını) biliyor musunuz?
Lo sé.
(o'nu) biliyorum
Pero no me acuerdo.
fakat hatırlamıyorum
----------------------------
-----------------
grande > büyük
pequeña > küçük
-
creo > düşünüyorum
Cree > düşünüyorsunuz (formal)
-
esa / ese > şu
esa mujer > şu kadın
ese hombre > şu adam
-
enfermo / enferma > hasta
-
lo dice > (o'nu) söylüyorsunuz (formal) / (o'nu) diyorsunuz (formal)
-
¿Por qué? > neden? / niye?
Porque > çünkü
-
bebo > içiyorum / içerim
no bebo > içmiyorum / içmem
-
bebe té > çay içiyor / çay içer
la mujer bebe té > kadın çay içiyor / kadın çay içer
Beben > içiyorlar / içerler
-
usted > siz (formal)
..... que usted > ..... sizden
-
...... yo > ben
...... que yo > benden
-
rápido > hızlı
más rápido > daha hızlı
despació > yavaş
más despació > daha yavaş
-
creo > bence / sanırım / düşünüyorum / bana göre
crees > sence / düşünüyorsun / sana göre
cree > sizce / size göre / düşünüyorsunuz (formal)
-
¿Qué cree (usted)? > ne düşünüyorsunuz? / sizce? (formal)
-
creo que +...... >
bence + ..... /
sanırım + ..... /
sanıyorum + ...... /
bana göre + ...... /
..... + düşünüyorum
-
médico > doktor
necesito > ihtiyacım var
necesitas > ihtiyacın var
necesita > ihtiyacı var
necesita > ihtiyacınız var (formal)
necesitan > ihtiyaçları var
-
¿Cuál? > hangi? / hangisi?
-
¿Cónoce? > tanıyor musun? / biliyor musun?
Conozco > tanıyorum / biliyorum
-
sé > biliyorum
sabes > biliyorsun
sabe > biliyor
sabe > biliyorsunuz (formal)
-
me acuerdo > hatırlıyorum
no me acuerdo > hatırlamıyorum
-------------------------------
-------------------------------
esa mujer
şu kadın
Esa mujer es muy pequeña.
şu kadın çok küçük(tür)
Ese hombre también es grande
şu adam da büyük(tür)
Ese hombre está enfermo.
şu adam hasta(dır)
Esa mujer también está enferma.
şu kadın da hasta(dır)
¿Por qué lo dice?
neden (o'nu) söylüyorsunuz? > neden öyle söylüyorsunuz? (mejor) /
neden (o'nu) diyorsunuz? > neden öyle diyorsunuz? (mejor)
Porque la mujer bebe té.
çünkü kadın çay içiyor
una taza de té
bir fincan çay
y el hombre bebe un vaso de agua
ve adam bir bardak su içiyor
Beben rápido
(onlar) hızlı içiyorlar / (onlar) çabuk içiyorlar
¿más rápido que usted?
sizden daha mı hızlı?
Yo no bebo rápido
ben hızlı içmiyorum / ben hızlı içmem
Yo bebo despació
ben yavaş içiyorum / ben yavaş içerim
Creo que necesitan un médico
doktora ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum /
sanırım doktora ihtiyaçları var
¿Qué cree (usted)?
(siz) ne düşünüyorsunuz?
Creo que no.
(öyle olduğunu) sanmıyorum /
(ben) öyle düşünmüyorum
Creo que sí.
(ben) öyle olduğunu düşünüyorum /
(öyle olduğunu) sanıyorum
sanırım öyle (mejor)
¿Cónoce a un médico?
bir doktor tanıyor musunuz? /
bildiğiniz bir doktor var mı? (mejor)
Sí. Conozco a un médico.
evet bir doktor tanıyorum /
evet bildiğim bir doktor var (mejor)
¿Cuál médico?
hangi doktor?
¿Un buen médico?
iyi bir doktor mu?
-------------------
¿Qué cree?
ne düşünüyorsunuz?
Creo que sí.
sanırım öyle /
öyle olduğunu düşünüyorum
Conozco a un buen médico.
iyi bir doktor tanıyorum /
iyi bir doktor biliyorum /
bildiğim iyi bir doktor var
Deme su número.
(bana onun) numarasını verin /
numarasını verebilir misiniz? (mejor)
Su número de teléfono.
onun telefon numarası
Escríbalo, por favor.
yazın lütfen /
yazabilir misiniz lütfen? (mejor)
¿Lo sabe? (número de teléfono)
(o'nu / telefon numarasını) biliyor musunuz?
Lo sé.
(o'nu) biliyorum
Pero no me acuerdo.
fakat hatırlamıyorum
----------------------------
16-46 / notlar 83
16-46 / notlar 83
----------------
¿Cómo? > nasıl?
¿Cómo estás? > nasılsın?
¿Cómo está? > nasılsınız? (formal)
¿Cómo está usted? > (siz) nasılsınız?
¿Cómo está usted, señora? > nasılsınız hanımefendi?
-
esposo > eş (koca)
esposa > eş (karı)
su esposo > eşiniz
su esposa > eşiniz
-
bien > iyi
muy > çok
muy bien > çok iyi
no muy bien > çok iyi değil
-
¿Por qué? > niye?
¿Por qué no? > niye değil?
-
poco > az
un poco > biraz
demasiado > fazla / fazlasıyla / çok
grande > büyük
-
Está enfermo > (o) hasta
Está un poco enfermo. > (o) biraz hasta
-
médico > doktor
un buen médico > iyi bir doktor
a un buen médico > iyi bir doktor(u)
-
¿Conoce? > tanıyor musunuz? / biliyor musunuz?
conozco > tanıyorum / biliyorum
Lo conozco > (onu) tanıyorum / (onu) biliyorum
-
¿Quién es? > kim? / kimdir? / kim o? / o kim?
-
necesito > ihtiyacım var / gerekli / gerekiyor / lazım
¿Cuál es? > hangisi? / nedir? / kaçtır?
lo tengo > bende var / (ona) sahibim
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
-
Dígame > (bana) söyleyin
cuando lo dice > (onu) söylediğinizde
-
entiendo > anlıyorum
no entiendo > anlamıyorum
-
habla > söylersiniz / söylüyorsunuz (formal)
Escríbalo > (onu) yazın
------------------------------
¿Cómo está usted, señora?
nasılsınız hanımefendi?
Bien, gracias
iyiyim, teşekkürler (teşekkür ederim > mejor)
¿Cómo está su esposo?
eşiniz nasıl? /
kocanız nasıl?
No muy bien, señor
çok iyi değil beyefendi
¿Por qué no?
niye? / niye (+iyi) değil? > niye iyi değil?
Está un poco enfermo.
(o) biraz hasta
¿Conoce "a" un buen médico?
iyi bir doktor("u") tanıyor musunuz? /
bildiğiniz iyi bir doktor var mı? (mejor)
Sí, conozco a un médico muy bueno
evet, çok iyi bir doktor tanıyorum /
evet, çok iyi bir doktor biliyorum
¿Quién es?
kim? / kimdir? / kim o?
Es el doctor Mehmet Canver
(o) doktor Mehmet canver
Ah, sí. Lo conozco
aaa, evet, onu tanıyorum /
aaa, evet, tanıyorum onu /
aaa, evet, onu biliyorum /
aaa, evet, biliyorum onu /
aaa, evet, tanıyorum /
aaa, evet, biliyorum /
Es un hombre muy grande
(o) çok büyük bir adam
Necesito su número de teléfono
onun telefon numarasına ihtiyacım var
(onun) telefonuna ihtiyacım var
onun telefonu lazım
Lo tengo
(ona sahibim) = bende var (mejor)
¿Cuál es el número?
numarası kaçtır? /
numarası nedir?
Dígame, pero despacio
söyleyin (bana) fakat yavaş(+ça)
0123 456 78 90
sıfır, yüzyirmiüç, dörtyüzellialtı, yetmişsekiz, doksan
(Usted) habla demasiado rápido, señora
hanımefendi, (siz) çok hızlı söylüyorsunuz
Escríbalo, por favor
lütfen yazın /
yazabilir misiniz, lütfen (mejor)
No entiendo cuando lo dice
söylediğinizde anlamıyorum
Bueno, aquí está señor.
tamam beyefendi, işte burada
Aquí está el número
işte numara burada
----------------
¿Cómo? > nasıl?
¿Cómo estás? > nasılsın?
¿Cómo está? > nasılsınız? (formal)
¿Cómo está usted? > (siz) nasılsınız?
¿Cómo está usted, señora? > nasılsınız hanımefendi?
-
esposo > eş (koca)
esposa > eş (karı)
su esposo > eşiniz
su esposa > eşiniz
-
bien > iyi
muy > çok
muy bien > çok iyi
no muy bien > çok iyi değil
-
¿Por qué? > niye?
¿Por qué no? > niye değil?
-
poco > az
un poco > biraz
demasiado > fazla / fazlasıyla / çok
grande > büyük
-
Está enfermo > (o) hasta
Está un poco enfermo. > (o) biraz hasta
-
médico > doktor
un buen médico > iyi bir doktor
a un buen médico > iyi bir doktor(u)
-
¿Conoce? > tanıyor musunuz? / biliyor musunuz?
conozco > tanıyorum / biliyorum
Lo conozco > (onu) tanıyorum / (onu) biliyorum
-
¿Quién es? > kim? / kimdir? / kim o? / o kim?
-
necesito > ihtiyacım var / gerekli / gerekiyor / lazım
¿Cuál es? > hangisi? / nedir? / kaçtır?
lo tengo > bende var / (ona) sahibim
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
-
Dígame > (bana) söyleyin
cuando lo dice > (onu) söylediğinizde
-
entiendo > anlıyorum
no entiendo > anlamıyorum
-
habla > söylersiniz / söylüyorsunuz (formal)
Escríbalo > (onu) yazın
------------------------------
¿Cómo está usted, señora?
nasılsınız hanımefendi?
Bien, gracias
iyiyim, teşekkürler (teşekkür ederim > mejor)
¿Cómo está su esposo?
eşiniz nasıl? /
kocanız nasıl?
No muy bien, señor
çok iyi değil beyefendi
¿Por qué no?
niye? / niye (+iyi) değil? > niye iyi değil?
Está un poco enfermo.
(o) biraz hasta
¿Conoce "a" un buen médico?
iyi bir doktor("u") tanıyor musunuz? /
bildiğiniz iyi bir doktor var mı? (mejor)
Sí, conozco a un médico muy bueno
evet, çok iyi bir doktor tanıyorum /
evet, çok iyi bir doktor biliyorum
¿Quién es?
kim? / kimdir? / kim o?
Es el doctor Mehmet Canver
(o) doktor Mehmet canver
Ah, sí. Lo conozco
aaa, evet, onu tanıyorum /
aaa, evet, tanıyorum onu /
aaa, evet, onu biliyorum /
aaa, evet, biliyorum onu /
aaa, evet, tanıyorum /
aaa, evet, biliyorum /
Es un hombre muy grande
(o) çok büyük bir adam
Necesito su número de teléfono
onun telefon numarasına ihtiyacım var
(onun) telefonuna ihtiyacım var
onun telefonu lazım
Lo tengo
(ona sahibim) = bende var (mejor)
¿Cuál es el número?
numarası kaçtır? /
numarası nedir?
Dígame, pero despacio
söyleyin (bana) fakat yavaş(+ça)
0123 456 78 90
sıfır, yüzyirmiüç, dörtyüzellialtı, yetmişsekiz, doksan
(Usted) habla demasiado rápido, señora
hanımefendi, (siz) çok hızlı söylüyorsunuz
Escríbalo, por favor
lütfen yazın /
yazabilir misiniz, lütfen (mejor)
No entiendo cuando lo dice
söylediğinizde anlamıyorum
Bueno, aquí está señor.
tamam beyefendi, işte burada
Aquí está el número
işte numara burada
16-46 / notlar 82
16-46 / notlar 82
--------------------
número > numara
teléfono > telefon
el número de teléfono > telefon(un) numarası
el número del médico > doktorun numarası
-
¿Cuál es? > hangisi? / nedir?
-
mi > benim
tu > senin
su > onun
-
deme > verin / ver (bana)
-
Aquí > burada / burası
Aquí está > bu / burada / işte bu / işte burada / işte
-
Lo > o'nu / o'na
Lo sé > (o'nu) biliyorum
Lo conozco > (o'nu) tanıyorum / tanırım / biliyorum / bilirim
Lo necesito > (o'na) ihtiyacım var
-
si > eğer
lo sabe > (o'nu) biliyorsunuz / (o'nu) bilirsiniz
si lo sabe > eğer (o'nu) biliyorSANIZ / eğer (o'nu) bilirSENİZ
(porque "si" + ........ )
-
quiero > istiyorum
no quiero > istemiyorum
quieres > istiyorsun (informal)
no quieres > istemiyorsun (informal)
quiere > istiyorsunuz (formal)
no quiere > istemiyorsunuz (formal)
-
escribir > yazmak
escribe > yaz
Escríbalo > (o'nu) yazın
-
entiendo > anlıyorum
no entiendo > anlamıyorum
-
por favor > lütfen
-
saber > bilmek
sabe > biliyor (informal)
sabe > biliyorsunuz / bilirsiniz (formal)
-
bien > iyi / güzel
-
decir > söylemek
dice > söylediğinizde / söyleyince
dígame > söyle (bana)
-
cuando + ........... > ne zaman + .......
-
cuando + bebes > ne zaman + içersen
(ne zaman + içersen = içtiğinde)
-
cuando + lo dice > ne zaman + söylersen
(ne zaman + söylersen > söylediğinde)
------------------------------------
el número de teléfono
telefon numarası
el número del médico
doktorun numarası
¿Cuál es?
hangisi? / nedir?
Deme su número de teléfono
onun telefon numarasını (bana) verin /
[onun telefonunu verin] (mejor)
¿Cuál es el número del médico?
doktorun numarası nedir?
Aquí está
bu / burada / işte bu / işte burada
¿Lo quiere?
(o'nu) istiyor musunuz?
Sí. Escríbalo, por favor.
evet. (o'nu) yazın lütfen
Si lo sabe
eğer (o'nu) biliyorsanız
Lo sé
(o'nu) biliyorum
Lo conozco bien
(o'nu) iyi tanıyorum /
(o'nu) iyi biliyorum /
Conozco al médico
doktoru tanıyorum /
doktoru biliyorum
--------------------
dice
(siz) söylediğinizde
No entiendo
anlamıyorum
Dígame
söyle (bana)
No. Escríbalo
hayır. (o'nu) yazın
No entiendo cuando lo dice
(o'nu) söylediğinizde anlamıyorum
(ne zaman ki söylüyorsunuz = söylediğiniz zaman = söylediğinizde)
¿Cuál es el número?
numara nedir? / numarası kaç(tır)?
Lo necesito
(o'na) ihtiyacım var
Escríbalo más rápido
(o'nu) daha hızlı yazın
Todos nuestros amigos
(bizim) arkadaşlarımızın hepsi
Lo necesitan
(o'na) ihtiyacı var /
(o'na) ihtiyaçları var
Aquí está
bu / burada / işte bu / işte burada
Gracias. Y ahora deme
teşekkürler. ve şimdi (bana) verin
una taza de té, por favor
bir fincan çay lütfen
ahora deme una taza de té
şimdi (bana) bir fincan çay verin
o un vaso de agua
ya da bir bardak su
Hoy, no quiero café
bugün kahve istemiyorum
Muchas gracias, señor.
çok teşekkürler (beyefendi)
De nada, señora
bir şey değil (hanımefendi) /
rica ederim (hanımefendi)
---------------------------
--------------------
número > numara
teléfono > telefon
el número de teléfono > telefon(un) numarası
el número del médico > doktorun numarası
-
¿Cuál es? > hangisi? / nedir?
-
mi > benim
tu > senin
su > onun
-
deme > verin / ver (bana)
-
Aquí > burada / burası
Aquí está > bu / burada / işte bu / işte burada / işte
-
Lo > o'nu / o'na
Lo sé > (o'nu) biliyorum
Lo conozco > (o'nu) tanıyorum / tanırım / biliyorum / bilirim
Lo necesito > (o'na) ihtiyacım var
-
si > eğer
lo sabe > (o'nu) biliyorsunuz / (o'nu) bilirsiniz
si lo sabe > eğer (o'nu) biliyorSANIZ / eğer (o'nu) bilirSENİZ
(porque "si" + ........ )
-
quiero > istiyorum
no quiero > istemiyorum
quieres > istiyorsun (informal)
no quieres > istemiyorsun (informal)
quiere > istiyorsunuz (formal)
no quiere > istemiyorsunuz (formal)
-
escribir > yazmak
escribe > yaz
Escríbalo > (o'nu) yazın
-
entiendo > anlıyorum
no entiendo > anlamıyorum
-
por favor > lütfen
-
saber > bilmek
sabe > biliyor (informal)
sabe > biliyorsunuz / bilirsiniz (formal)
-
bien > iyi / güzel
-
decir > söylemek
dice > söylediğinizde / söyleyince
dígame > söyle (bana)
-
cuando + ........... > ne zaman + .......
-
cuando + bebes > ne zaman + içersen
(ne zaman + içersen = içtiğinde)
-
cuando + lo dice > ne zaman + söylersen
(ne zaman + söylersen > söylediğinde)
------------------------------------
el número de teléfono
telefon numarası
el número del médico
doktorun numarası
¿Cuál es?
hangisi? / nedir?
Deme su número de teléfono
onun telefon numarasını (bana) verin /
[onun telefonunu verin] (mejor)
¿Cuál es el número del médico?
doktorun numarası nedir?
Aquí está
bu / burada / işte bu / işte burada
¿Lo quiere?
(o'nu) istiyor musunuz?
Sí. Escríbalo, por favor.
evet. (o'nu) yazın lütfen
Si lo sabe
eğer (o'nu) biliyorsanız
Lo sé
(o'nu) biliyorum
Lo conozco bien
(o'nu) iyi tanıyorum /
(o'nu) iyi biliyorum /
Conozco al médico
doktoru tanıyorum /
doktoru biliyorum
--------------------
dice
(siz) söylediğinizde
No entiendo
anlamıyorum
Dígame
söyle (bana)
No. Escríbalo
hayır. (o'nu) yazın
No entiendo cuando lo dice
(o'nu) söylediğinizde anlamıyorum
(ne zaman ki söylüyorsunuz = söylediğiniz zaman = söylediğinizde)
¿Cuál es el número?
numara nedir? / numarası kaç(tır)?
Lo necesito
(o'na) ihtiyacım var
Escríbalo más rápido
(o'nu) daha hızlı yazın
Todos nuestros amigos
(bizim) arkadaşlarımızın hepsi
Lo necesitan
(o'na) ihtiyacı var /
(o'na) ihtiyaçları var
Aquí está
bu / burada / işte bu / işte burada
Gracias. Y ahora deme
teşekkürler. ve şimdi (bana) verin
una taza de té, por favor
bir fincan çay lütfen
ahora deme una taza de té
şimdi (bana) bir fincan çay verin
o un vaso de agua
ya da bir bardak su
Hoy, no quiero café
bugün kahve istemiyorum
Muchas gracias, señor.
çok teşekkürler (beyefendi)
De nada, señora
bir şey değil (hanımefendi) /
rica ederim (hanımefendi)
---------------------------
16-46 / notlar 81
16-46 / notlar 81
--------------------
médico > doktor
enferma > hasta
-
estoy enferma > (ben) hastayım
estamos enfermos > (biz) hastayız
-
necesito > (benim) ihtiyacım var
necesitas > (senin) ihtiyacın var
necesita > (onun) ihtiyacı var
necesitamos > (bizim) ihtiyacımız var
necesitan > (onların) ihtiyaçları var
-
es verdad > doğru / gerçek
creo que > sanırım / öyle (olduğunu) düşünüyorum
-
amigo > arkadaş
amigos > arkadaşlar
nuestro amigo > (bizim) arkadaşımız
nuestros amigos > (bizim) arkadaşlarımız
-
todos > bütün / hepsi / herkes
-
conozco > tanıyorum / biliyorum
conoces > tanıyorsun / biliyorsun
conoce > tanıyor / biliyor (informal)
conoce > tanıyorsunuz / biliyorsunuz (formal)
-
lo > o'nu / o'na
-----------------------------------------
¿Necesita un médico?
(bir) doktor+a ihtiyacınız var mı? >
(bir) doktora ihtiyacınız var mı?
Sí, estoy enferma.
evet, (ben) hastayım
Necesito un médico.
(bir) doktora ihtiyacım var
-------------------------------
Todos estamos enfermos
(biz) hepimiz hastayız
Necesitamos un médico
(bir) doktora ihtiyacımız var
--------------------------------
Sí, creo que es verdad
evet, sanırım bu doğru /
evet, sanırım gerçek bu
Todos nuestros amigos
(bizim) bütün arkadaşlarımız /
(bizim) arkadaşlarımızın hepsi
Necesitan un médico
(bir) doktora ihtiyaçları var
-----------------------------------
Conozco a un médico
bir doktor tanıyorum /
bir doktor biliyorum
¿Conoce a un médico?
bir doktor tanıyor musunuz? /
bir doktor biliyor musunuz? /
bildiğiniz bir doktor var mı? / (mejor)
tanıdığınız bir doktor var mı? (mejor)
-------------------------------------------
Un buen médico
iyi bir doktor
-------------------
Creo que sí
(sanırım) evet /
öyle sanıyorum /
(öyle olduğunu düşünüyorum)
Creo que no
(sanırım hayır) yok (mejor)
----------------------------------
¿Conoce usted a un buen médico?
siz iyi bir doktor tanıyor musunuz?
[bildiğiniz iyi bir doktor var mı? (mejor)]
Sí, creo que sí
(sanırım) evet /
(sanırım) var (mejor)
Conozco a un buen médico
iyi bir doktor tanıyorum
Un médico turco
bir türk doktor
Creo que es muy bueno
(onun) çok iyi olduğunu (sanıyorum) düşünüyorum (mejor)
---------------------------
¿Lo conoce?
o'nu tanıyor musunuz?
Creo que no
(sanırım) hayır
No lo conozco
o'nu tanımıyorum
-------------------------
Tengo su número de teléfono
(bende) onun telefon numarası var
¿Lo quiere?
(onu) ister misin?
¿su número de teléfono?
onun telefon numarası mı?
Sí, lo necesito
evet, o'na ihtiyacım var /
evet, isterim (mejor)
----------------------------------
--------------------
médico > doktor
enferma > hasta
-
estoy enferma > (ben) hastayım
estamos enfermos > (biz) hastayız
-
necesito > (benim) ihtiyacım var
necesitas > (senin) ihtiyacın var
necesita > (onun) ihtiyacı var
necesitamos > (bizim) ihtiyacımız var
necesitan > (onların) ihtiyaçları var
-
es verdad > doğru / gerçek
creo que > sanırım / öyle (olduğunu) düşünüyorum
-
amigo > arkadaş
amigos > arkadaşlar
nuestro amigo > (bizim) arkadaşımız
nuestros amigos > (bizim) arkadaşlarımız
-
todos > bütün / hepsi / herkes
-
conozco > tanıyorum / biliyorum
conoces > tanıyorsun / biliyorsun
conoce > tanıyor / biliyor (informal)
conoce > tanıyorsunuz / biliyorsunuz (formal)
-
lo > o'nu / o'na
-----------------------------------------
¿Necesita un médico?
(bir) doktor+a ihtiyacınız var mı? >
(bir) doktora ihtiyacınız var mı?
Sí, estoy enferma.
evet, (ben) hastayım
Necesito un médico.
(bir) doktora ihtiyacım var
-------------------------------
Todos estamos enfermos
(biz) hepimiz hastayız
Necesitamos un médico
(bir) doktora ihtiyacımız var
--------------------------------
Sí, creo que es verdad
evet, sanırım bu doğru /
evet, sanırım gerçek bu
Todos nuestros amigos
(bizim) bütün arkadaşlarımız /
(bizim) arkadaşlarımızın hepsi
Necesitan un médico
(bir) doktora ihtiyaçları var
-----------------------------------
Conozco a un médico
bir doktor tanıyorum /
bir doktor biliyorum
¿Conoce a un médico?
bir doktor tanıyor musunuz? /
bir doktor biliyor musunuz? /
bildiğiniz bir doktor var mı? / (mejor)
tanıdığınız bir doktor var mı? (mejor)
-------------------------------------------
Un buen médico
iyi bir doktor
-------------------
Creo que sí
(sanırım) evet /
öyle sanıyorum /
(öyle olduğunu düşünüyorum)
Creo que no
(sanırım hayır) yok (mejor)
----------------------------------
¿Conoce usted a un buen médico?
siz iyi bir doktor tanıyor musunuz?
[bildiğiniz iyi bir doktor var mı? (mejor)]
Sí, creo que sí
(sanırım) evet /
(sanırım) var (mejor)
Conozco a un buen médico
iyi bir doktor tanıyorum
Un médico turco
bir türk doktor
Creo que es muy bueno
(onun) çok iyi olduğunu (sanıyorum) düşünüyorum (mejor)
---------------------------
¿Lo conoce?
o'nu tanıyor musunuz?
Creo que no
(sanırım) hayır
No lo conozco
o'nu tanımıyorum
-------------------------
Tengo su número de teléfono
(bende) onun telefon numarası var
¿Lo quiere?
(onu) ister misin?
¿su número de teléfono?
onun telefon numarası mı?
Sí, lo necesito
evet, o'na ihtiyacım var /
evet, isterim (mejor)
----------------------------------
16-46 / notlar 80
16-46 / notlar 80
--------------------
té > çay
café > kahve
agua > su
-
taza > fincan
vaso > bardak
-
bebo > içerim
bebes > içersin (informal, sen içersin)
bebe > içersiniz (formal, siz içersiniz)
bebe > içer (informal, o içer)
beben > içerler / onlar içer
-
quiero > istiyorum / isterim
deme > (bana) verin / (bana) ver
-
todos > hepsi
sólo > sadece
-
Creo que ...... > sanırım
-
Necesito > ihtiyacım var
Necesitas > ihtiyacın var
Necesita > ihtiyacı var
Necesita > ihtiyacınız var (formal)
-
médico > doktor
tengo > (benim) var
no tengo > (benim) yok
-
Bueno > iyi / güzel / tamam
fría > soğuk
----------------------------
Bebe mucho té.
(o) çok çay içer
Todos beben mucho té.
(onlar) çok çay içer(ler) /
(onların hepsi) çok çay içer(ler)
Quiero un té también
ben de (bir) çay istiyorum
Deme una taza de té, por favor.
bana bir fincan çay verin lütfen
una taza pequeña
küçük bir fincan (en turquia "bardak")
¿Por qué? ¿Está enfermo?
niye? hasta mısınız?
Creo que sí.
sanırım evet/
sanırım öyle
Creo que necesita
sanırım ihtiyacınız var
Creo que necesita una taza de té.
sanırım bir fincan çaya ihtiyacınız var
y un médico
ve bir doktor+a > ve bir doktora
-------------------------------
Necesita un médico
bir doktora ihtiyacınız var
Necesito
ihtiyacım var
Necesito un vaso de agua
bir bardak suya ihtiyacım var
o una taza de té
ya da bir fincan çay
Creo que necesito una taza de té
sanırım bir fincan çaya ihtiyacım var
No tengo té
çayım yok /
bende çay yok
Sólo tengo café.
sadece çayım var /
bende sadece çay var
y agua
ve su
Bueno. Un vaso de agua fría
tamam. bir bardak soğuk su
---------------------------
--------------------
té > çay
café > kahve
agua > su
-
taza > fincan
vaso > bardak
-
bebo > içerim
bebes > içersin (informal, sen içersin)
bebe > içersiniz (formal, siz içersiniz)
bebe > içer (informal, o içer)
beben > içerler / onlar içer
-
quiero > istiyorum / isterim
deme > (bana) verin / (bana) ver
-
todos > hepsi
sólo > sadece
-
Creo que ...... > sanırım
-
Necesito > ihtiyacım var
Necesitas > ihtiyacın var
Necesita > ihtiyacı var
Necesita > ihtiyacınız var (formal)
-
médico > doktor
tengo > (benim) var
no tengo > (benim) yok
-
Bueno > iyi / güzel / tamam
fría > soğuk
----------------------------
Bebe mucho té.
(o) çok çay içer
Todos beben mucho té.
(onlar) çok çay içer(ler) /
(onların hepsi) çok çay içer(ler)
Quiero un té también
ben de (bir) çay istiyorum
Deme una taza de té, por favor.
bana bir fincan çay verin lütfen
una taza pequeña
küçük bir fincan (en turquia "bardak")
¿Por qué? ¿Está enfermo?
niye? hasta mısınız?
Creo que sí.
sanırım evet/
sanırım öyle
Creo que necesita
sanırım ihtiyacınız var
Creo que necesita una taza de té.
sanırım bir fincan çaya ihtiyacınız var
y un médico
ve bir doktor+a > ve bir doktora
-------------------------------
Necesita un médico
bir doktora ihtiyacınız var
Necesito
ihtiyacım var
Necesito un vaso de agua
bir bardak suya ihtiyacım var
o una taza de té
ya da bir fincan çay
Creo que necesito una taza de té
sanırım bir fincan çaya ihtiyacım var
No tengo té
çayım yok /
bende çay yok
Sólo tengo café.
sadece çayım var /
bende sadece çay var
y agua
ve su
Bueno. Un vaso de agua fría
tamam. bir bardak soğuk su
---------------------------
16-46 / notlar 79
16-46 / notlar 79
--------------------
persona > kişi
personas > kişiler
-
hablo > konuşurum / konuşuyorum
hablas > konuşursun / konuşuyorsun
hablan > konuşurlar / konuşuyorlar
-
bien > iyi / güzel
muy > çok
muy bien > çok iyi / çok güzel
-
pero > fakat
despacio > yavaş
Más despacio > daha yavaş
-
¿Dónde está? > nerede?
¿Dónde estás? > neredesin?
¿Dónde están? > neredeler?
-
hombre > adam, erkek
ese hombre > bu adam
¿Quién? > kim
-
amigo > arkadaş
mi amigo > benim arkadaşım
es mi amigo > o benim arkadaşım
-
amigos > arkadaşlar
mis amigos > benim arkadaşlarım
son mis amigos > onlar benim arkadaşlarım / onlar benim arkadaşım
-
semana > hafta
mes > ay
esta semana > bu hafta
este mes > bu ay
-
se va > gidecek / ayrılacak
se van > gidecekler / ayrılacaklar
-
¿Por qué? > neden? / niye?
¿Cuál? > hangi? / hangisi?
----------------------
Esas personas
bu kişiler / bunlar / insanlar / şahıslar
¿Hablan español?
ispanyolca konuşuyorlar mı?/
ispanyolca konuşurlar mı? /
¿Hablan español esas personas?
bu kişiler ispanyolca konuşuyorlar mı?/
(bu kişiler ispanyolca konuşuyor mu?)/
bu kişiler ispanyolca konuşurlar mı?/
(bu kişiler ispanyolca konuşur mu?)
Las mujeres hablan muy bien.
kadınlar çok iyi konuşuyor(lar) /
kadınlar çok iyi konuşur(lar)
Pero los hombres hablan despacio.
fakat erkekler yavaş konuşuyor(lar) /
fakat erkekler yavaş konuşur(lar)
Más despacio que yo?
benden daha mı yavaş?
Esas personas son muy grandes
bu kişiler çok büyüktür(ler)
No son pequeñas
onlar küçük değiller
Son turcos ¿verdad?
türkler, değil mi?
Sí, ¿Dónde están ahora?
evet, (onlar) şimdi neredeler? /
evet, onlar şimdi nerede(ler)?
Están en el bar.
(onlar) bardalar
---------------------
¿Quién es ese hombre?
bu adam kim(dir)?
Es mi amigo
o benim arkadaşım
¿Cuánto tiempo va a estar aquí?
(o) ne kadar (zaman) burada olacak? /
(o) ne kadar (zaman) burada kalacak? /
(o) burada ne kadar kalacak?
Se va este mes
(o) bu ay gidecek /
(o) bu ay ayrılacak
Quizás esta semana
belki bu hafta
Todos nuestros amigos
bizim bütün arkadaşlarımız
Todos nuestros amigos que están aquí
buradaki bizim bütün arkadaşlarımız
Se van
gidecekler / gidecekler
Los hombres y las mujeres
erkekler ve kadınlar
¿Por qué?
neden?
Porque están enfermos
çünkü onlar hastalar /
çünkü onlar hasta /
çünkü hastalar /
Esa mujer también?
bu kadın da mı?
¿Cuál?
hangisi?
¿La pequeña o la grande?
küçük olan mı (ya da) büyük olan mı?
La señora que se va.
giden hanımefendi
ayrılan hanım
Sí, está un poco enferma.
evet, (o) biraz hasta
------------------------------
--------------------
persona > kişi
personas > kişiler
-
hablo > konuşurum / konuşuyorum
hablas > konuşursun / konuşuyorsun
hablan > konuşurlar / konuşuyorlar
-
bien > iyi / güzel
muy > çok
muy bien > çok iyi / çok güzel
-
pero > fakat
despacio > yavaş
Más despacio > daha yavaş
-
¿Dónde está? > nerede?
¿Dónde estás? > neredesin?
¿Dónde están? > neredeler?
-
hombre > adam, erkek
ese hombre > bu adam
¿Quién? > kim
-
amigo > arkadaş
mi amigo > benim arkadaşım
es mi amigo > o benim arkadaşım
-
amigos > arkadaşlar
mis amigos > benim arkadaşlarım
son mis amigos > onlar benim arkadaşlarım / onlar benim arkadaşım
-
semana > hafta
mes > ay
esta semana > bu hafta
este mes > bu ay
-
se va > gidecek / ayrılacak
se van > gidecekler / ayrılacaklar
-
¿Por qué? > neden? / niye?
¿Cuál? > hangi? / hangisi?
----------------------
Esas personas
bu kişiler / bunlar / insanlar / şahıslar
¿Hablan español?
ispanyolca konuşuyorlar mı?/
ispanyolca konuşurlar mı? /
¿Hablan español esas personas?
bu kişiler ispanyolca konuşuyorlar mı?/
(bu kişiler ispanyolca konuşuyor mu?)/
bu kişiler ispanyolca konuşurlar mı?/
(bu kişiler ispanyolca konuşur mu?)
Las mujeres hablan muy bien.
kadınlar çok iyi konuşuyor(lar) /
kadınlar çok iyi konuşur(lar)
Pero los hombres hablan despacio.
fakat erkekler yavaş konuşuyor(lar) /
fakat erkekler yavaş konuşur(lar)
Más despacio que yo?
benden daha mı yavaş?
Esas personas son muy grandes
bu kişiler çok büyüktür(ler)
No son pequeñas
onlar küçük değiller
Son turcos ¿verdad?
türkler, değil mi?
Sí, ¿Dónde están ahora?
evet, (onlar) şimdi neredeler? /
evet, onlar şimdi nerede(ler)?
Están en el bar.
(onlar) bardalar
---------------------
¿Quién es ese hombre?
bu adam kim(dir)?
Es mi amigo
o benim arkadaşım
¿Cuánto tiempo va a estar aquí?
(o) ne kadar (zaman) burada olacak? /
(o) ne kadar (zaman) burada kalacak? /
(o) burada ne kadar kalacak?
Se va este mes
(o) bu ay gidecek /
(o) bu ay ayrılacak
Quizás esta semana
belki bu hafta
Todos nuestros amigos
bizim bütün arkadaşlarımız
Todos nuestros amigos que están aquí
buradaki bizim bütün arkadaşlarımız
Se van
gidecekler / gidecekler
Los hombres y las mujeres
erkekler ve kadınlar
¿Por qué?
neden?
Porque están enfermos
çünkü onlar hastalar /
çünkü onlar hasta /
çünkü hastalar /
Esa mujer también?
bu kadın da mı?
¿Cuál?
hangisi?
¿La pequeña o la grande?
küçük olan mı (ya da) büyük olan mı?
La señora que se va.
giden hanımefendi
ayrılan hanım
Sí, está un poco enferma.
evet, (o) biraz hasta
------------------------------
16-46 / notlar 78
16-46 / notlar 78
--------------------
mujeres > kadınlar
esas mujeres > bu kadınlar
-
amigas > arkadaşlar
mis amigas > arkadaşlarım
sus amigas > arkadaşlarınız
a sus amigas > arkadaşlarınıza
-
aquí > burası / burada
están aquí > (onlar) buradalar
-
comer > yemek
para comer > yemek için
-
va a comer > yiyeceksiniz
¿Va a comer? > yiyecek misiniz?
-
usted > siz
usted también > siz de
-
preguntar > sormak
Voy a preguntar > soracağım
-
quiero > istiyorum / isterim
quieres > istiyorsun / istersin
-
quiere > istiyor / ister (normal/informal)
[quiere > istiyorsunuz / istersiniz (formal)]
quieren > istiyorlar / isterler
-
hablan > konuşuyorlar / konuşurlar
no hablan > konuşmuyorlar / konuşmazlar
[hablo > konuşuyorum / konuşurum]
----------------------------------
A- Esas mujeres son mis amigas.
bu kadınlar bizim arkadaşlarımız(dır)
Están aquí para comer.
(onlar) yemek (yemek) için buradalar
(yemek > comida, yemek > comer)
B- ¿Y usted, señora?
ya siz hanımefendi?
¿Va a comer usted también?
siz de yiyecek misiniz?
A- No, no puedo.
hayır, yapamam (yiyemem).
Me voy ahora.
ben şimdi gideceğim /
ben şimdi gidiyorum /
B- Muy bien, señora.
(çok iyi) tamam hanımefendi
Voy a preguntar a sus amigas que quieren comer.
arkadaşlarınıza ne yiyeceklerini soracağım /
(arkadaşlarınıza yemek için ne istediklerini soracağım)
A- Pero mis amigas son Peruanos. No hablan turco.
fakat arkadaşlarım perulu(dur). Türkçe konuşmazlar /
B- Está bien. Yo hablo un poco de español.
(ok, tamam, güzel) iyi, ben biraz ispanyolca konuşuyorum
----------------------------------------------------------
--------------------
mujeres > kadınlar
esas mujeres > bu kadınlar
-
amigas > arkadaşlar
mis amigas > arkadaşlarım
sus amigas > arkadaşlarınız
a sus amigas > arkadaşlarınıza
-
aquí > burası / burada
están aquí > (onlar) buradalar
-
comer > yemek
para comer > yemek için
-
va a comer > yiyeceksiniz
¿Va a comer? > yiyecek misiniz?
-
usted > siz
usted también > siz de
-
preguntar > sormak
Voy a preguntar > soracağım
-
quiero > istiyorum / isterim
quieres > istiyorsun / istersin
-
quiere > istiyor / ister (normal/informal)
[quiere > istiyorsunuz / istersiniz (formal)]
quieren > istiyorlar / isterler
-
hablan > konuşuyorlar / konuşurlar
no hablan > konuşmuyorlar / konuşmazlar
[hablo > konuşuyorum / konuşurum]
----------------------------------
A- Esas mujeres son mis amigas.
bu kadınlar bizim arkadaşlarımız(dır)
Están aquí para comer.
(onlar) yemek (yemek) için buradalar
(yemek > comida, yemek > comer)
B- ¿Y usted, señora?
ya siz hanımefendi?
¿Va a comer usted también?
siz de yiyecek misiniz?
A- No, no puedo.
hayır, yapamam (yiyemem).
Me voy ahora.
ben şimdi gideceğim /
ben şimdi gidiyorum /
B- Muy bien, señora.
(çok iyi) tamam hanımefendi
Voy a preguntar a sus amigas que quieren comer.
arkadaşlarınıza ne yiyeceklerini soracağım /
(arkadaşlarınıza yemek için ne istediklerini soracağım)
A- Pero mis amigas son Peruanos. No hablan turco.
fakat arkadaşlarım perulu(dur). Türkçe konuşmazlar /
B- Está bien. Yo hablo un poco de español.
(ok, tamam, güzel) iyi, ben biraz ispanyolca konuşuyorum
----------------------------------------------------------
16-46 / notlar 77
16-46 / notlar 77
-----------------
beber > içmek
-
bebo > içerim
bebes > içersin
bebe > içer
-
beben > içerler
-
leche > süt
té > çay
agua > su
café > kahve
-
[enfermedad > hastalık]
-
estoy enfermo / estoy enferma > (ben) hastayım
estás enfermo / estás enferma > (sen) hastasın
está enfermo / está enferma > (o) hasta
-
están enfermos / están enfermas > (onlar) hastalar / onlar hasta
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
--------------------------
esas mujeres beben té
şu kadınlar çay içiyorlar
¿Por qué beben té?
neden çay içiyorlar?
¿Están enfermas?
(onlar) hastalar mı? /
onlar hasta mı?
Quizás
belki
Pero hablan mucho
fakat çok konuşuyorlar
¿De qué?
ne konuşuyorlar? / ne'den bahsediyorlar?
No sé. Hablan demasiado rápido.
bilmiyorum, çok hızlı konuşuyorlar
-------------------------------
Los americanos beben mucho café.
amerikalılar çok kahve içer / amerikalılar çok kahve içiyor
Todos
hepsi / herkes / tümü
Todos beben mucho café
hepsi çok kahve içer / hepsi çok kahve içiyor
Los turcos beben mucho té.
türkler çok çay içer / türkler çok çay içiyor
Todos beben mucho té
hepsi çok çay içer / hepsi çok çay içiyor
----------------------------
Los hombres y las mujeres
erkekler ve kadınlar
Todos beben mucho agua
hepsi çok su içer / hepsi çok su içiyor
-------------------------
Pero esas mujeres beben té
fakat şu kadınlar çay içiyorlar
Yo no
ben değil / ben içmem
Yo quiero un vazo de agua
ben bir bardak su istiyorum
Yo también
ben de
-----------------
beber > içmek
-
bebo > içerim
bebes > içersin
bebe > içer
-
beben > içerler
-
leche > süt
té > çay
agua > su
café > kahve
-
[enfermedad > hastalık]
-
estoy enfermo / estoy enferma > (ben) hastayım
estás enfermo / estás enferma > (sen) hastasın
está enfermo / está enferma > (o) hasta
-
están enfermos / están enfermas > (onlar) hastalar / onlar hasta
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
--------------------------
esas mujeres beben té
şu kadınlar çay içiyorlar
¿Por qué beben té?
neden çay içiyorlar?
¿Están enfermas?
(onlar) hastalar mı? /
onlar hasta mı?
Quizás
belki
Pero hablan mucho
fakat çok konuşuyorlar
¿De qué?
ne konuşuyorlar? / ne'den bahsediyorlar?
No sé. Hablan demasiado rápido.
bilmiyorum, çok hızlı konuşuyorlar
-------------------------------
Los americanos beben mucho café.
amerikalılar çok kahve içer / amerikalılar çok kahve içiyor
Todos
hepsi / herkes / tümü
Todos beben mucho café
hepsi çok kahve içer / hepsi çok kahve içiyor
Los turcos beben mucho té.
türkler çok çay içer / türkler çok çay içiyor
Todos beben mucho té
hepsi çok çay içer / hepsi çok çay içiyor
----------------------------
Los hombres y las mujeres
erkekler ve kadınlar
Todos beben mucho agua
hepsi çok su içer / hepsi çok su içiyor
-------------------------
Pero esas mujeres beben té
fakat şu kadınlar çay içiyorlar
Yo no
ben değil / ben içmem
Yo quiero un vazo de agua
ben bir bardak su istiyorum
Yo también
ben de
16-46 / notlar 76
16-46 / notlar 76
-----------------
los hombres > adamlar / erkekler
las mujeres > kadınlar / bayanlar
-
comprar > satın almak
-
compro > satın alırım
compras > satın alırsın
compra > satın alır
-
compran > satın alırlar
-
hablar > konuşmak
-
hablo > konuşurum
hablas > konuşursun
habla > konuşur
-
hablan > konuşurlar
-
grande > büyük
pequeña > küçük
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
--------------------------
Hablan español
ispanyolca konuşurlar / ispanyolca konuşuyorlar
Pero muy despacio
fakat çok yavaş
Son amigas
onlar arkadaşlar
Ésta
bu
Ésta es grande
bu büyük(tür)
más grande que yo
benden daha büyük
Ésa
şu
Esa es pequeña
şu küçük(tür)
Esa mujer es pequeña
şu kadın küçük(tür)
Está con un hombre
(o) bir adam ile + birlikte/
(o) bir adamla birlikte /
(o) (bir) adamla beraber
Él también es pequeño
o (adam) da küçük(tür) /
o adam da küçük
Son pequeños
onlar küçükler
Ese hombre
bu adam
y esa mujer
ve bu kadın
¿Dónde están?
(onlar) neredeler?
Están en el bar.
(onlar) bardalar
¿Están en el bar?
bardalar mı?
Sí, van a beber algo.
evet, bir şeyler içecekler
¿Qué?
ne?
La grande
büyük + olan (mejor) /
büyüğü = büyük olan > büyüğü
La grande bebe té
büyük olan çay içiyor
Una taza de té
bir fincan çay
La pequeña también
küçük olan da
Los hombres compran
erkekler satın alırlar / adamlar satın alırlar
Las mujeres compran
kadınlar satın alırlar / bayanlar satın alırlar
---------------------------
-----------------
los hombres > adamlar / erkekler
las mujeres > kadınlar / bayanlar
-
comprar > satın almak
-
compro > satın alırım
compras > satın alırsın
compra > satın alır
-
compran > satın alırlar
-
hablar > konuşmak
-
hablo > konuşurum
hablas > konuşursun
habla > konuşur
-
hablan > konuşurlar
-
grande > büyük
pequeña > küçük
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
--------------------------
Hablan español
ispanyolca konuşurlar / ispanyolca konuşuyorlar
Pero muy despacio
fakat çok yavaş
Son amigas
onlar arkadaşlar
Ésta
bu
Ésta es grande
bu büyük(tür)
más grande que yo
benden daha büyük
Ésa
şu
Esa es pequeña
şu küçük(tür)
Esa mujer es pequeña
şu kadın küçük(tür)
Está con un hombre
(o) bir adam ile + birlikte/
(o) bir adamla birlikte /
(o) (bir) adamla beraber
Él también es pequeño
o (adam) da küçük(tür) /
o adam da küçük
Son pequeños
onlar küçükler
Ese hombre
bu adam
y esa mujer
ve bu kadın
¿Dónde están?
(onlar) neredeler?
Están en el bar.
(onlar) bardalar
¿Están en el bar?
bardalar mı?
Sí, van a beber algo.
evet, bir şeyler içecekler
¿Qué?
ne?
La grande
büyük + olan (mejor) /
büyüğü = büyük olan > büyüğü
La grande bebe té
büyük olan çay içiyor
Una taza de té
bir fincan çay
La pequeña también
küçük olan da
Los hombres compran
erkekler satın alırlar / adamlar satın alırlar
Las mujeres compran
kadınlar satın alırlar / bayanlar satın alırlar
---------------------------
16-46 / notlar 75
16-46 / notlar 75
-----------------
hombre > adam / erkek
hombres > adamlar / erkekler
mujer > kadın / bayan
mujeres > kadınlar / bayanlar
-
enfermo / enferma > hasta
-
un vaso > bir bardak
dos vasos > iki bardak
-
leche > süt
té > çay
agua > su
-
para mi > benim için
para mi esposa > eşim için / karım için
para mi esposo > eşim için / kocam için
para esa mujer > şu kadın için
para ese hombre > şu adam için
-
hay > var
---------------------------
Dígame > söyle (bana) / söyler misin?
¿Quién es ese hombre?
şu adam kim?
ese hombre
şu adam
este hombre
bu adam
Ese hombre está enfermo
şu adam hasta
Esa mujer
şu kadın
Esa mujer está enferma
şu kadın hasta
Deme un vaso de agua, para esa mujer
şu kadın için, bana bir bardak su verin
Está enferma.
(o) hasta
¿Un vaso grande?
büyük bir bardak mı?
Ese vaso
şu bardak+ta > şu bardakta
un vaso pequeño
küçük bir bardak
para esa mujer
şu kadın için
Y un vaso grande de leche
ve büyük bir bardak süt
para mi esposo
eşim için / kocam için
No está muy enfermo
o çok hasta değil
-------------------------
Hay dos mujeres allí.
orada iki kadın var
las mujeres
kadınlar
----------
Esa mujer
şu kadın
Esas mujeres
şu kadınlar
------------
Esas mujeres son turcas
şu kadınlar türk
Son amigas
(onlar) arkadaşlar
Se van del hotel
otelden ayrılacaklar
¿Cuánto tiempo van a estar en turquia?
ne kadar süre türkiye'de kalacaklar? /
türkiye'de ne kadar (süre) kalacaklar? /
No sé
bilmiyorum
-----------------
hombre > adam / erkek
hombres > adamlar / erkekler
mujer > kadın / bayan
mujeres > kadınlar / bayanlar
-
enfermo / enferma > hasta
-
un vaso > bir bardak
dos vasos > iki bardak
-
leche > süt
té > çay
agua > su
-
para mi > benim için
para mi esposa > eşim için / karım için
para mi esposo > eşim için / kocam için
para esa mujer > şu kadın için
para ese hombre > şu adam için
-
hay > var
---------------------------
Dígame > söyle (bana) / söyler misin?
¿Quién es ese hombre?
şu adam kim?
ese hombre
şu adam
este hombre
bu adam
Ese hombre está enfermo
şu adam hasta
Esa mujer
şu kadın
Esa mujer está enferma
şu kadın hasta
Deme un vaso de agua, para esa mujer
şu kadın için, bana bir bardak su verin
Está enferma.
(o) hasta
¿Un vaso grande?
büyük bir bardak mı?
Ese vaso
şu bardak+ta > şu bardakta
un vaso pequeño
küçük bir bardak
para esa mujer
şu kadın için
Y un vaso grande de leche
ve büyük bir bardak süt
para mi esposo
eşim için / kocam için
No está muy enfermo
o çok hasta değil
-------------------------
Hay dos mujeres allí.
orada iki kadın var
las mujeres
kadınlar
----------
Esa mujer
şu kadın
Esas mujeres
şu kadınlar
------------
Esas mujeres son turcas
şu kadınlar türk
Son amigas
(onlar) arkadaşlar
Se van del hotel
otelden ayrılacaklar
¿Cuánto tiempo van a estar en turquia?
ne kadar süre türkiye'de kalacaklar? /
türkiye'de ne kadar (süre) kalacaklar? /
No sé
bilmiyorum
16-46 / notlar 74
16-46 / notlar 74
----------------
deme > (bana) ver
-
té > çay
agua > su
-
por favor > lütfen
-
taza > fincan
vaso > bardak
-
frío > soğuk
-
grande > büyük
pequeño > küçük
-
Quiero > istiyorum
Quieres > istiyorsun
Quiere > istiyor
-
no quiero > istemiyorum
no quieres > istemiyorsun
no quiere > istemiyor
-
¿Quieres? > istiyor musun? / ister misin?
¿Quiere? > istiyor mu / ister mi?
-------------------
Deme un té.
bana bir çay ver / bana bir çay verin /
bana bir çay verebilir misiniz? (formal)
Estoy enferma.
(ben) hastayım
Estoy enfermo.
(ben) hastayım
Deme un té, por favor.
bana bir çay verin lütfen /
lütfen bana bir çay verin
una taza de té
bir fincan çay
Deme una taza de té
bana bir fincan çay verin
Quiero una taza de té.
bir fincan çay istiyorum
----------------------
El té está frío.
çay soğuk / çay soğuk+muş > çay soğukmuş (mejor)
Estoy enfermo y el té está demasiado frío
hastayım ve çay çok soğuk
Quiero un vaso de agua
bir bardak su istiyorum
¿un vaso grande?
büyük (bir) bardak+ta? > büyük bardakta? (mejor) /
büyük bardakta mı?
un vaso grande de agua
büyük bir bardak su /
büyük (bir) bardak+ta su > büyük bardakta su /
No, deme un vaso pequeño
hayır, küçük bir bardak ver (bana) /
yok, küçük bardakta (mejor)
un vaso pequeño
küçük (bir) bardak
"Deme" + un vaso pequeño de agua y una taza de té
bana küçük bir bardak su ve bir fincan çay + "verin"
para mi esposa
eşim için / karım için
Le gusta el té
(o) çayı sever
Cuando está enferma
hasta olduğunda
Quiero un vaso de agua
bir bardak su istiyorum
Un vaso grande, ¿verdad?
büyük bir bardak değil mi?
No, un vaso pequeño
hayır küçük bir bardak /
yok, küçük bir bardak
----------------------
----------------
deme > (bana) ver
-
té > çay
agua > su
-
por favor > lütfen
-
taza > fincan
vaso > bardak
-
frío > soğuk
-
grande > büyük
pequeño > küçük
-
Quiero > istiyorum
Quieres > istiyorsun
Quiere > istiyor
-
no quiero > istemiyorum
no quieres > istemiyorsun
no quiere > istemiyor
-
¿Quieres? > istiyor musun? / ister misin?
¿Quiere? > istiyor mu / ister mi?
-------------------
Deme un té.
bana bir çay ver / bana bir çay verin /
bana bir çay verebilir misiniz? (formal)
Estoy enferma.
(ben) hastayım
Estoy enfermo.
(ben) hastayım
Deme un té, por favor.
bana bir çay verin lütfen /
lütfen bana bir çay verin
una taza de té
bir fincan çay
Deme una taza de té
bana bir fincan çay verin
Quiero una taza de té.
bir fincan çay istiyorum
----------------------
El té está frío.
çay soğuk / çay soğuk+muş > çay soğukmuş (mejor)
Estoy enfermo y el té está demasiado frío
hastayım ve çay çok soğuk
Quiero un vaso de agua
bir bardak su istiyorum
¿un vaso grande?
büyük (bir) bardak+ta? > büyük bardakta? (mejor) /
büyük bardakta mı?
un vaso grande de agua
büyük bir bardak su /
büyük (bir) bardak+ta su > büyük bardakta su /
No, deme un vaso pequeño
hayır, küçük bir bardak ver (bana) /
yok, küçük bardakta (mejor)
un vaso pequeño
küçük (bir) bardak
"Deme" + un vaso pequeño de agua y una taza de té
bana küçük bir bardak su ve bir fincan çay + "verin"
para mi esposa
eşim için / karım için
Le gusta el té
(o) çayı sever
Cuando está enferma
hasta olduğunda
Quiero un vaso de agua
bir bardak su istiyorum
Un vaso grande, ¿verdad?
büyük bir bardak değil mi?
No, un vaso pequeño
hayır küçük bir bardak /
yok, küçük bir bardak
----------------------
16-46 / notlar 73
16-46 / notlar 73
----------------
(me) voy > gideceğim / gidiyorum
Se va > gidecek / gidiyor
-
con > ile
amiga > arkadaş
amigo > arkadaş
mi > benim
con mi amiga > arkadaşım ile / arkadaşımla
-
muy > çok
buena > iyi / güzel
-
despacio > yavaş
Más > daha
-
diga > söyle
Dígame > bana söyle
Dígale > ona söyle
-
mi > benim
tu > senin
su > onun (informal)
su > sizin (formal)
-
enferma / enfermo > hasta
-----------------------------
Voy con mi amiga, ayşe
arkadaşım ayşe ile gideceğim
Es una persona muy buena
o çok iyi biri
¿Verdad?
gerçekten mi? / öyle mi?
Dígame
söyle (bana) / (bana) söyler misin?
Esta persona, ayşe, ¿Habla español?
bu (biri) ayşe, ispanyolca konuşur mu? /
bu (biri) ayşe, ispanyolca biliyor mu?
¿Y este hombre?
ya bu adam?
Este hombre, ¿Quién es?
bu adam kim?
Es su amigo, ¿verdad?
o sizin arkadaşınız değil mi?
No, es mi esposo
hayır o benim eşim (kocam)
Habla español muy despacio
o ispanyolcayı çok yavaş konuşur
Más despacio que yo
benden daha yavaş
Se va esta semana también
o da bu hafta gidecek / gidiyor / ayrılacak / ayrılıyor
Pero está enfermo
fakat (o) hasta
¿Está enfermo?
(o) hasta mı?
Está (usted) enferma también?
siz de hasta mısınız?
Sí, estoy enferma.
evet, ben hastayım
----------------------------------
----------------
(me) voy > gideceğim / gidiyorum
Se va > gidecek / gidiyor
-
con > ile
amiga > arkadaş
amigo > arkadaş
mi > benim
con mi amiga > arkadaşım ile / arkadaşımla
-
muy > çok
buena > iyi / güzel
-
despacio > yavaş
Más > daha
-
diga > söyle
Dígame > bana söyle
Dígale > ona söyle
-
mi > benim
tu > senin
su > onun (informal)
su > sizin (formal)
-
enferma / enfermo > hasta
-----------------------------
Voy con mi amiga, ayşe
arkadaşım ayşe ile gideceğim
Es una persona muy buena
o çok iyi biri
¿Verdad?
gerçekten mi? / öyle mi?
Dígame
söyle (bana) / (bana) söyler misin?
Esta persona, ayşe, ¿Habla español?
bu (biri) ayşe, ispanyolca konuşur mu? /
bu (biri) ayşe, ispanyolca biliyor mu?
¿Y este hombre?
ya bu adam?
Este hombre, ¿Quién es?
bu adam kim?
Es su amigo, ¿verdad?
o sizin arkadaşınız değil mi?
No, es mi esposo
hayır o benim eşim (kocam)
Habla español muy despacio
o ispanyolcayı çok yavaş konuşur
Más despacio que yo
benden daha yavaş
Se va esta semana también
o da bu hafta gidecek / gidiyor / ayrılacak / ayrılıyor
Pero está enfermo
fakat (o) hasta
¿Está enfermo?
(o) hasta mı?
Está (usted) enferma también?
siz de hasta mısınız?
Sí, estoy enferma.
evet, ben hastayım
----------------------------------
16-46 / notlar 72
16-46 / notlar 72
----------------
verdad > gerçek
¿verdad? > gerçekten mi? / gerçek mi? / öyle mi?
demasiado > (çok) fazla / çok (fazla)
rápido > hızlı
despacio > yavaş
-
entiendo > anlıyorum
no entiendo > anlamıyorum
-
hablar > konuşmak
hablo > konuşuyorum / konuşurum
hablas > konuşuyorsun / konuşursun
habla > konuşuyor / konuşur (informal)
habla > konuşuyorsunuz / konuşursunuz
-
me voy > gidiyorum / gideceğim
no me voy > gitmiyorum / gitmeyeceğim
-
pero > fakat
¿Cuándo? > ne zaman?
Quizás > belki
-
yo > ben
yo no > ben değil
-------------------------
Habla demasiado rápido
(siz) çok hızlı konuşuyorsunuz
No, hablo despacio
hayır, yavaş konuşuyorum / konuşurum
no entiendo
anlamıyorum
no entiendes?
anlamıyor musun?
¿verdad?
gerçekten mi?
¿Nos vamos ahora?
biz şimdi mi gidiyoruz? / biz şimdi gidiyor muyuz?
biz şimdi mi ayrılıyoruz? / biz şimdi ayrılıyor muyuz?
Usted se va
siz gidiyorsunuz / siz ayrılıyorsunuz
Pero yo no me voy
fakat ben gitmiyorum / fakat ben gitmeyeceğim
Sí, todos nos vamos
evet, (biz) hepimiz gidiyoruz / evet, (biz) hepimiz gideceğiz
a la una
saat bir'de
yo no
ben değil / ben gitmiyorum
¿Cuándo se va?
ne zaman gidiyorsunuz? / ne zaman gideceksiniz?
Quizás en una semana
belki bir hafta içinde
-----------------------------------
----------------
verdad > gerçek
¿verdad? > gerçekten mi? / gerçek mi? / öyle mi?
demasiado > (çok) fazla / çok (fazla)
rápido > hızlı
despacio > yavaş
-
entiendo > anlıyorum
no entiendo > anlamıyorum
-
hablar > konuşmak
hablo > konuşuyorum / konuşurum
hablas > konuşuyorsun / konuşursun
habla > konuşuyor / konuşur (informal)
habla > konuşuyorsunuz / konuşursunuz
-
me voy > gidiyorum / gideceğim
no me voy > gitmiyorum / gitmeyeceğim
-
pero > fakat
¿Cuándo? > ne zaman?
Quizás > belki
-
yo > ben
yo no > ben değil
-------------------------
Habla demasiado rápido
(siz) çok hızlı konuşuyorsunuz
No, hablo despacio
hayır, yavaş konuşuyorum / konuşurum
no entiendo
anlamıyorum
no entiendes?
anlamıyor musun?
¿verdad?
gerçekten mi?
¿Nos vamos ahora?
biz şimdi mi gidiyoruz? / biz şimdi gidiyor muyuz?
biz şimdi mi ayrılıyoruz? / biz şimdi ayrılıyor muyuz?
Usted se va
siz gidiyorsunuz / siz ayrılıyorsunuz
Pero yo no me voy
fakat ben gitmiyorum / fakat ben gitmeyeceğim
Sí, todos nos vamos
evet, (biz) hepimiz gidiyoruz / evet, (biz) hepimiz gideceğiz
a la una
saat bir'de
yo no
ben değil / ben gitmiyorum
¿Cuándo se va?
ne zaman gidiyorsunuz? / ne zaman gideceksiniz?
Quizás en una semana
belki bir hafta içinde
-----------------------------------
simple - basit 7
simple - basit 7
---------------------
¿qué? > ne?
¿a qué? > ne'ye? / neye?
tipo > tür, çeşit, şekil, tip
¿Que tipo? > ne tür? / ne çeşit?
-
dedicar > (adama) / uğraşma (kendini verme) / iş olarak (seçilen şey)
-
¿A qué te dedicas? > mesleğin ne? (kendini ne'ye adadın) / neyle uğraşıyorsun / iş olarak ne yapıyorsun / işin ne? / ne iş yapıyorsun?
-
¿Qué haces? > ne yapıyorsun?
-
enfermera > hemşire
-
Trabajo > çalışma / iş
-
tiempo > zaman
libre > serbest / boş
tiempo libre > boş zaman / serbest zaman
-
me gusta > severim
te gusta > seversin
¿te gusta? > sever misin?
-
me gustaria > severim / isterim / hoşuma gider
te gustaria > seversin / istersin / hoşuna gider
¿te gustaria? > sever misin? / ister misin? / hoşuna gider mi?
-
ir > gitmek
cine > sinema
ir (a+el) al cine > sinemaya gitmek
-
mañana > yarın
hoy > bugün
ayer > dün
-
conmigo > benimle
contigo > seninle
-
puedo > yapabilirim
no puedo > yapamam
-
tengo que > zorundayım
trabajar > çalışmak
tengo que trabajar > çalışmak zorundayım
-
especialmente > özellikle
-
broma > şaka
bromear > şaka yapmak / şakalaşmak
estoy bromeando > şaka yapıyorum
estás bromeando > şaka yapıyorsun
------------------------------------
¿A qué te dedicas, ayşe?
ne iş yapıyorsun ayşe? / mesleğin ne ayşe?
Soy enfermera. Trabajo en el Hospital
hemşireyim hastanede çalışıyorum.
¿Qué haces en tiempo libre?
boş zamanlarında ne yaparsın?
me gusta ir al cine.
sinemaya gitmeyi severim
Me gusta el cine
sinemayı severim
¿Te gustaría ir mañana conmigo?
Yarın benimle gitmek ister misin?
No puedo. Tengo que trabajar.
yapamam. çalışmam lazım
¿Que tipo de películas te gusta?
ne tür filmleri seversin?
especialmente la comedia.
özellikle komedi.
¡Estás bromeando!
Şaka yapıyorsun!
noooooo :)
hayıııııır :)
---------------------
¿qué? > ne?
¿a qué? > ne'ye? / neye?
tipo > tür, çeşit, şekil, tip
¿Que tipo? > ne tür? / ne çeşit?
-
dedicar > (adama) / uğraşma (kendini verme) / iş olarak (seçilen şey)
-
¿A qué te dedicas? > mesleğin ne? (kendini ne'ye adadın) / neyle uğraşıyorsun / iş olarak ne yapıyorsun / işin ne? / ne iş yapıyorsun?
-
¿Qué haces? > ne yapıyorsun?
-
enfermera > hemşire
-
Trabajo > çalışma / iş
-
tiempo > zaman
libre > serbest / boş
tiempo libre > boş zaman / serbest zaman
-
me gusta > severim
te gusta > seversin
¿te gusta? > sever misin?
-
me gustaria > severim / isterim / hoşuma gider
te gustaria > seversin / istersin / hoşuna gider
¿te gustaria? > sever misin? / ister misin? / hoşuna gider mi?
-
ir > gitmek
cine > sinema
ir (a+el) al cine > sinemaya gitmek
-
mañana > yarın
hoy > bugün
ayer > dün
-
conmigo > benimle
contigo > seninle
-
puedo > yapabilirim
no puedo > yapamam
-
tengo que > zorundayım
trabajar > çalışmak
tengo que trabajar > çalışmak zorundayım
-
especialmente > özellikle
-
broma > şaka
bromear > şaka yapmak / şakalaşmak
estoy bromeando > şaka yapıyorum
estás bromeando > şaka yapıyorsun
------------------------------------
¿A qué te dedicas, ayşe?
ne iş yapıyorsun ayşe? / mesleğin ne ayşe?
Soy enfermera. Trabajo en el Hospital
hemşireyim hastanede çalışıyorum.
¿Qué haces en tiempo libre?
boş zamanlarında ne yaparsın?
me gusta ir al cine.
sinemaya gitmeyi severim
Me gusta el cine
sinemayı severim
¿Te gustaría ir mañana conmigo?
Yarın benimle gitmek ister misin?
No puedo. Tengo que trabajar.
yapamam. çalışmam lazım
¿Que tipo de películas te gusta?
ne tür filmleri seversin?
especialmente la comedia.
özellikle komedi.
¡Estás bromeando!
Şaka yapıyorsun!
noooooo :)
hayıııııır :)
16-46 / notlar 71
16-46 / notlar 71
----------------
¿Dónde? > nerede?
-
¿Dónde estás? > neredesin?
¿Dónde está? > o nerede?
-
esposo > eş, koca
esposa > eş, karı
-
con él > onunla
con ella > onunla
-
estar con él > onunla olmak
estar con ella > onunla olmak
-
su > onun (informal)
su > sizin (formal)
-
usted > siz (formal)
-
ahora > şu anda, şimdi
mañana > yarın
la mañana > sabah
-
diga > söyle / söyleyin
digame> (bana) söyleyin / söyler misiniz?
[no es una pregunta, es un pedir, como "puedes decir me?"]
-
quiero > istiyorum / isterim
-
quieres > istiyorsun / istersin
quiere > istiyor / ister (informal)
quiere > istiyorsunuz / istersiniz (formal)
--------------------------------------
Dígame. ¿Dónde está su esposo?
(bana) söyler misiniz, (sizin) eşiniz nerede?/
(bana) söyler misiniz, (sizin) kocanız nerede?
[informal > söylesene kocan nerede?]
Y usted, ¿No quiere estar con él?
(ve) ya siz, o'nunla olmak istemez misiniz?
Dígame. ¿Dónde está su esposa?
(bana) söyler misiniz, (sizin) eşiniz nerede?/
(bana) söyler misiniz, (sizin) karınız nerede?
[informal > söylesene karın nerede?]
Y usted, ¿No quiere estar con ella?
(ve) ya siz, o'nunla olmak istemez misiniz?
Esta en turquia ahora.
(o) şu anda türkiye'de
¿Esta en turquia ahora?
(o) şu anda türkiye'de mi? /
(o) şimdi türkiye'de mi? /
Sí. Me voy a estambul mañana.
evet, yarın istanbul'a gideceğim /
evet, yarın istanbul'a gidiyorum
A las ocho de la noche.
akşam (saat) sekiz'de /
akşam saat sekiz'de
o
ya da / veya
A las ocho de la mañana.
sabah (saat) sekiz'de /
sabah saat sekiz'de
------------------------------
----------------
¿Dónde? > nerede?
-
¿Dónde estás? > neredesin?
¿Dónde está? > o nerede?
-
esposo > eş, koca
esposa > eş, karı
-
con él > onunla
con ella > onunla
-
estar con él > onunla olmak
estar con ella > onunla olmak
-
su > onun (informal)
su > sizin (formal)
-
usted > siz (formal)
-
ahora > şu anda, şimdi
mañana > yarın
la mañana > sabah
-
diga > söyle / söyleyin
digame> (bana) söyleyin / söyler misiniz?
[no es una pregunta, es un pedir, como "puedes decir me?"]
-
quiero > istiyorum / isterim
-
quieres > istiyorsun / istersin
quiere > istiyor / ister (informal)
quiere > istiyorsunuz / istersiniz (formal)
--------------------------------------
Dígame. ¿Dónde está su esposo?
(bana) söyler misiniz, (sizin) eşiniz nerede?/
(bana) söyler misiniz, (sizin) kocanız nerede?
[informal > söylesene kocan nerede?]
Y usted, ¿No quiere estar con él?
(ve) ya siz, o'nunla olmak istemez misiniz?
Dígame. ¿Dónde está su esposa?
(bana) söyler misiniz, (sizin) eşiniz nerede?/
(bana) söyler misiniz, (sizin) karınız nerede?
[informal > söylesene karın nerede?]
Y usted, ¿No quiere estar con ella?
(ve) ya siz, o'nunla olmak istemez misiniz?
Esta en turquia ahora.
(o) şu anda türkiye'de
¿Esta en turquia ahora?
(o) şu anda türkiye'de mi? /
(o) şimdi türkiye'de mi? /
Sí. Me voy a estambul mañana.
evet, yarın istanbul'a gideceğim /
evet, yarın istanbul'a gidiyorum
A las ocho de la noche.
akşam (saat) sekiz'de /
akşam saat sekiz'de
o
ya da / veya
A las ocho de la mañana.
sabah (saat) sekiz'de /
sabah saat sekiz'de
------------------------------
16-46 / notlar 70
16-46 / notlar 70
----------------
Son amigas
onlar arkadaşlar
Ésta es grande
(bu) büyük(tür)
más grande que yo
benden daha büyük
Esa es pequeña
şu küçük(tür)
Esa mujer es pequeña
şu kadın küçük(tür)
Está con un hombre
o bir adamla + birlikte (mejor)
Él también es pequeño
o da küçük(tür)
Son pequeños
(onlar) küçük(ler)
Ese hombre
şu adam
y esa mujer
ve şu kadın
¿Dónde están?
neredeler?
Están en el bar.
(onlar) barda(lar)
¿A las cuatro de la tarde?
öğlen saat dört'te?
Sí, van a beber algo.
evet, (onlar) bir şeyler içecekler
¿Qué?
ne?
La grande
büyük +olan (mejor)
La grande bebe té
büyük olan çay içiyor /
büyük olan çay içer /
büyüğü çay içiyor
Una taza de té
bir fincan çay
La pequeña también
küçük de /
küçük olan da /
küçüğü de
¿Por qué beben té?
neden çay içiyorlar?
¿Están enfermas?
(onlar) hasta(lar)mı?
Quizás
belki
Pero hablan mucho
fakat çok konuşuyorlar
¿De qué?
ne hakkında? / neyle ilgili? /
neden bahsediyorlar?
ne konuşuyorlar?
No sé. Hablan demasiado rápido.
bilmiyorum. çok hızlı konuşuyorlar
----------------------------------
Todos
herkes / hepsi
Los hombres y las mujeres
erkekler ve kadınlar
Todos beben mucho café
hepsi çok kahve içiyor / içer
Pero esas mujeres beben té
fakat bu kadınlar çay içiyor(lar)
(-(lar) porque kadın+lar es suficiente para plural)
Yo no
ben değil
Yo quiero leche
ben süt istiyorum
Yo también
ben de
----------------
Son amigas
onlar arkadaşlar
Ésta es grande
(bu) büyük(tür)
más grande que yo
benden daha büyük
Esa es pequeña
şu küçük(tür)
Esa mujer es pequeña
şu kadın küçük(tür)
Está con un hombre
o bir adamla + birlikte (mejor)
Él también es pequeño
o da küçük(tür)
Son pequeños
(onlar) küçük(ler)
Ese hombre
şu adam
y esa mujer
ve şu kadın
¿Dónde están?
neredeler?
Están en el bar.
(onlar) barda(lar)
¿A las cuatro de la tarde?
öğlen saat dört'te?
Sí, van a beber algo.
evet, (onlar) bir şeyler içecekler
¿Qué?
ne?
La grande
büyük +olan (mejor)
La grande bebe té
büyük olan çay içiyor /
büyük olan çay içer /
büyüğü çay içiyor
Una taza de té
bir fincan çay
La pequeña también
küçük de /
küçük olan da /
küçüğü de
¿Por qué beben té?
neden çay içiyorlar?
¿Están enfermas?
(onlar) hasta(lar)mı?
Quizás
belki
Pero hablan mucho
fakat çok konuşuyorlar
¿De qué?
ne hakkında? / neyle ilgili? /
neden bahsediyorlar?
ne konuşuyorlar?
No sé. Hablan demasiado rápido.
bilmiyorum. çok hızlı konuşuyorlar
----------------------------------
Todos
herkes / hepsi
Los hombres y las mujeres
erkekler ve kadınlar
Todos beben mucho café
hepsi çok kahve içiyor / içer
Pero esas mujeres beben té
fakat bu kadınlar çay içiyor(lar)
(-(lar) porque kadın+lar es suficiente para plural)
Yo no
ben değil
Yo quiero leche
ben süt istiyorum
Yo también
ben de
16-46 / notlar 69
16-46 / notlar 69
----------------
me voy > giderim / gidiyorum (ben)
te vas > gidersin / gidiyorsun (sen)
se va > gider / gidiyor (o)
se van > giderler / gidiyorlar (onlar)
-
hablar > konuşmak
(yo) hablo > (ben) konuşurum / (ben) konuşuyorum
hablan > konuşurlar / konuşuyorlar (onlar)
-
hay > var
no hay > yok
-
amigo / amiga > arkadaş
amigos /amigas > arkadaşlar
-
en turquia > türkiye'de
estar en turquia > türkiye'de olmak
voy a estar en turquia > türkiye'de olacağım
vas a estar en turquia > türkiye'de olacaksın
va a estar en turquia > türkiye'de olacaksınız (formal)
va a estar en turquia > türkiye'de olacak
van a estar en turquia > türkiye'de olacaklar
-
¿Cuánto? > ne kadar?
¿Cuánto tiempo? > ne kadar süre / ne kadar süre için
---------------------------------
la mujer
kadın
las mujeres
kadınlar
Esa mujer
şu kadın
Esas mujeres
şu kadınlar
Hay dos mujeres allí.
orada iki kadın var
----------------
Esas mujeres son turcas
şu kadınlar türk(tür)
Son amigas
(onlar) arkadaşlar
¿Cuánto tiempo van a estar en turquia?
Türkiye'de ne kadar süre kalacaklar?
Se van del hotel
(onlar) otelden ayrılıyorlar /
otelden gidecekler /
otelden gidiyorlar
----------------
comprar > satın almak
compra > satın alır / satın alıyor
Compran > satın alırlar > satın alıyorlar
Los hombres compran
adamlar satın alıyor
Las mujeres compran
kadınlar satın alıyor
Hablan español
ispanyolca konuşuyorlar / ispanyolca konuşurlar
Pero muy despacio
fakat çok yavaş
-------------------
----------------
me voy > giderim / gidiyorum (ben)
te vas > gidersin / gidiyorsun (sen)
se va > gider / gidiyor (o)
se van > giderler / gidiyorlar (onlar)
-
hablar > konuşmak
(yo) hablo > (ben) konuşurum / (ben) konuşuyorum
hablan > konuşurlar / konuşuyorlar (onlar)
-
hay > var
no hay > yok
-
amigo / amiga > arkadaş
amigos /amigas > arkadaşlar
-
en turquia > türkiye'de
estar en turquia > türkiye'de olmak
voy a estar en turquia > türkiye'de olacağım
vas a estar en turquia > türkiye'de olacaksın
va a estar en turquia > türkiye'de olacaksınız (formal)
va a estar en turquia > türkiye'de olacak
van a estar en turquia > türkiye'de olacaklar
-
¿Cuánto? > ne kadar?
¿Cuánto tiempo? > ne kadar süre / ne kadar süre için
---------------------------------
la mujer
kadın
las mujeres
kadınlar
Esa mujer
şu kadın
Esas mujeres
şu kadınlar
Hay dos mujeres allí.
orada iki kadın var
----------------
Esas mujeres son turcas
şu kadınlar türk(tür)
Son amigas
(onlar) arkadaşlar
¿Cuánto tiempo van a estar en turquia?
Türkiye'de ne kadar süre kalacaklar?
Se van del hotel
(onlar) otelden ayrılıyorlar /
otelden gidecekler /
otelden gidiyorlar
----------------
comprar > satın almak
compra > satın alır / satın alıyor
Compran > satın alırlar > satın alıyorlar
Los hombres compran
adamlar satın alıyor
Las mujeres compran
kadınlar satın alıyor
Hablan español
ispanyolca konuşuyorlar / ispanyolca konuşurlar
Pero muy despacio
fakat çok yavaş
-------------------
16-46 / notlar 68
16-46 / notlar 68
----------------
este > bu
ese > şu
este hombre
bu adam
ese hombre
şu adam
este hombre, ese hombre
bu adam, şu adam
¿Quién es ese hombre?
şu adam kim?
-------------------------
ese hombre
şu adam
Ese hombre está enfermo
şu adam hasta(dır)
Esa mujer
şu kadın
Esa mujer está enferma
şu kadın hasta(dır)
---------
Deme un vaso de agua
bana bir bardak su verin
para ese hombre
şu adam için /
Está enferma.
o hasta
¿Un vaso grande?
büyük bir bardak mı? /
büyük bardakta mı?
Ese vaso
şu bardak/
şu bardakta
un vaso pequeño
küçük bir bardak
para esa mujer
şu kadın için /
bu kadın için
Y un vaso grande de leche para mi amigo
ve arkadaşım için büyük bir bardak süt /
ve büyük bir bardak süt.... arkadaşım için...
-------------------
está enfermo
(o) hasta
está muy enfermo
(o) çok hasta
No está muy enfermo
(o) çok hasta değil
--------------------
----------------
este > bu
ese > şu
este hombre
bu adam
ese hombre
şu adam
este hombre, ese hombre
bu adam, şu adam
¿Quién es ese hombre?
şu adam kim?
-------------------------
ese hombre
şu adam
Ese hombre está enfermo
şu adam hasta(dır)
Esa mujer
şu kadın
Esa mujer está enferma
şu kadın hasta(dır)
---------
Deme un vaso de agua
bana bir bardak su verin
para ese hombre
şu adam için /
Está enferma.
o hasta
¿Un vaso grande?
büyük bir bardak mı? /
büyük bardakta mı?
Ese vaso
şu bardak/
şu bardakta
un vaso pequeño
küçük bir bardak
para esa mujer
şu kadın için /
bu kadın için
Y un vaso grande de leche para mi amigo
ve arkadaşım için büyük bir bardak süt /
ve büyük bir bardak süt.... arkadaşım için...
-------------------
está enfermo
(o) hasta
está muy enfermo
(o) çok hasta
No está muy enfermo
(o) çok hasta değil
--------------------
16-46 / notlar 67
16-46 / notlar 67
----------------
agua > su
té > çay
frío > soğuk
-
taza > fincan
vaso > bardak
-
grande > büyük
pequeño > küçük
-
un vaso grande > büyük bir bardak
un vaso pequeño > küçük bir bardak
un vaso grande de agua
büyük bir bardak su
un vaso pequeño de agua
küçük bir bardak su
-
esposa > eş (kadın)
mi esposa > eşim / benim eşim / karım / benim karım
para mi esposa > eşim için
-
me gusta > severim
te gusta > seversin
le gusta > sever
-
¿me gusta? > sever miyim?
¿te gusta? > sever misin?
¿le gusta? > sever mi?
--------------
Estoy enfermo.
hastayım
Quiero una taza de té.
bir fincan çay istiyorum
El té está frío.
çay soğuk
el té está demasiado frío
çay çok (fazla) soğuk
Quiero un vaso grande de leche
büyük bir bardak süt istiyorum
no
hayır
Quiero un vaso de agua
bir bardak su istiyorum
¿un vaso grande?
büyük bir bardak mı?
büyük bir bardakta mı?
büyük bardak?
No, deme un vaso pequeño
hayır, bana küçük bir bardak verin
Deme un vaso pequeño de agua
bana küçük bir bardak su verin
y una taza de té para mi esposa
ve eşim (karım) için bir fincan çay
Le gusta el té cuando está enferma
(o) hasta olduğunda (o) çayı sever. /
hasta olduğu zaman çay + içer (mejor)
¿Dónde está su esposa?
eşiniz nerede?
está allí
orada
---------------------------
----------------
agua > su
té > çay
frío > soğuk
-
taza > fincan
vaso > bardak
-
grande > büyük
pequeño > küçük
-
un vaso grande > büyük bir bardak
un vaso pequeño > küçük bir bardak
un vaso grande de agua
büyük bir bardak su
un vaso pequeño de agua
küçük bir bardak su
-
esposa > eş (kadın)
mi esposa > eşim / benim eşim / karım / benim karım
para mi esposa > eşim için
-
me gusta > severim
te gusta > seversin
le gusta > sever
-
¿me gusta? > sever miyim?
¿te gusta? > sever misin?
¿le gusta? > sever mi?
--------------
Estoy enfermo.
hastayım
Quiero una taza de té.
bir fincan çay istiyorum
El té está frío.
çay soğuk
el té está demasiado frío
çay çok (fazla) soğuk
Quiero un vaso grande de leche
büyük bir bardak süt istiyorum
no
hayır
Quiero un vaso de agua
bir bardak su istiyorum
¿un vaso grande?
büyük bir bardak mı?
büyük bir bardakta mı?
büyük bardak?
No, deme un vaso pequeño
hayır, bana küçük bir bardak verin
Deme un vaso pequeño de agua
bana küçük bir bardak su verin
y una taza de té para mi esposa
ve eşim (karım) için bir fincan çay
Le gusta el té cuando está enferma
(o) hasta olduğunda (o) çayı sever. /
hasta olduğu zaman çay + içer (mejor)
¿Dónde está su esposa?
eşiniz nerede?
está allí
orada
---------------------------
16-46 / notlar 66
16-46 / notlar 66
----------------
Quizás > belki
¿Cuánto? > ne kadar?
-
allí > orada / orası
estar allí > orada olmak
-
despacio > yavaş
más despacio > daha yavaş
más despacio "que yo" > "benden" daha yavaş
-
está enfermo / está enferma > hasta (olmak)
¿Está enfermo? / ¿Está enferma? > hasta mı? (formal > hasta mısınız?)
¿Estás enfermo? / ¿Estás enferma? > hasta mısın?
estoy enferma / estoy enfermo > hastayım / hasta oldum
-
Deme > (bana) ver / (bana) verin
--------------------
Esta persona, ayşe...
bu (biri), ayşe...
¿Habla español, más rápido que yo?
ispanyolcayı benden daha hızlı mı konuşuyor? /
ispanyolcayı benden daha hızlı konuşur mu?
nooooo
hayır
¿Cuánto tiempo va a estar allí?
ne kadar süre orada olacaksınız?/
ne kadar süre orada kalacaksınız?/
ne kadarlık bir süre için orada olacaksınız?
Quizás dos meses
belki iki ay
¿Y este hombre?
ya bu adam?
peki bu adam?
(y=ve, pero en aqui > ya, peki)
Este hombre, ¿Quién es?
bu adam, kim?/
kim bu adam?
Dígame
söyle bana / (bana) söyle
Es su amigo, ¿verdad?
o sizin arkadaşınız, değil mi?
No, es mi esposo
hayır o benim eşim (kocam)
Habla español muy despacio
o ispanyolcayı çok yavaş konuşur /
o çok yavaş ispanyolca konuşur
Más despacio que yo
benden daha yavaş
Se va esta semana también
o da bu hafta gidecek /
o da bu hafta ayrılacak /
Pero está enfermo
fakat (o) hasta
¿Está enfermo?
(o) hasta mı?
¿Quiere beber algo?
bir şeyler içmek ister misiniz?
Sí, un té.
evet, bir çay
Está (usted) enferma también?
siz de hasta mısınız?
Sí, estoy enferma.
evet, hastayım
Deme un té.
bana bir çay verin
Estoy enferma.
hastayım
Deme un té, por favor.
bana bir çay verin lütfen
una taza de té
bir fincan çay
-----------------
----------------
Quizás > belki
¿Cuánto? > ne kadar?
-
allí > orada / orası
estar allí > orada olmak
-
despacio > yavaş
más despacio > daha yavaş
más despacio "que yo" > "benden" daha yavaş
-
está enfermo / está enferma > hasta (olmak)
¿Está enfermo? / ¿Está enferma? > hasta mı? (formal > hasta mısınız?)
¿Estás enfermo? / ¿Estás enferma? > hasta mısın?
estoy enferma / estoy enfermo > hastayım / hasta oldum
-
Deme > (bana) ver / (bana) verin
--------------------
Esta persona, ayşe...
bu (biri), ayşe...
¿Habla español, más rápido que yo?
ispanyolcayı benden daha hızlı mı konuşuyor? /
ispanyolcayı benden daha hızlı konuşur mu?
nooooo
hayır
¿Cuánto tiempo va a estar allí?
ne kadar süre orada olacaksınız?/
ne kadar süre orada kalacaksınız?/
ne kadarlık bir süre için orada olacaksınız?
Quizás dos meses
belki iki ay
¿Y este hombre?
ya bu adam?
peki bu adam?
(y=ve, pero en aqui > ya, peki)
Este hombre, ¿Quién es?
bu adam, kim?/
kim bu adam?
Dígame
söyle bana / (bana) söyle
Es su amigo, ¿verdad?
o sizin arkadaşınız, değil mi?
No, es mi esposo
hayır o benim eşim (kocam)
Habla español muy despacio
o ispanyolcayı çok yavaş konuşur /
o çok yavaş ispanyolca konuşur
Más despacio que yo
benden daha yavaş
Se va esta semana también
o da bu hafta gidecek /
o da bu hafta ayrılacak /
Pero está enfermo
fakat (o) hasta
¿Está enfermo?
(o) hasta mı?
¿Quiere beber algo?
bir şeyler içmek ister misiniz?
Sí, un té.
evet, bir çay
Está (usted) enferma también?
siz de hasta mısınız?
Sí, estoy enferma.
evet, hastayım
Deme un té.
bana bir çay verin
Estoy enferma.
hastayım
Deme un té, por favor.
bana bir çay verin lütfen
una taza de té
bir fincan çay
-----------------
16-46 / notlar 65
16-46 / notlar 65
----------------
de la noche > akşam
mañana > yarın
ahora> şimdi / şu anda
-
Me voy a.......> ........'ya gidiyorum
(me voy a ankara > ankara'ya gidiyorum)
-
quiero > istiyorum (ben) / isterim
quieres > istiyorsun (sen) / istersin
quiere > istiyor (o) / ister
quiere > istiyorsunuz / istersiniz (siz - formal)
-
No quiere > istemiyorsunuz / istemezsiniz (siz-formal)
¿No quiere? > istemiyor musunuz? / istemez misiniz? (siz- formal)
-
él > o
con él > onunla / onla
estar con él > onunla olmak / onla olmak
--------------------------------------
¿Dónde está su amigo?
arkadaşınız nerede?
Esta en Peru ahora.
şu anda (o) peru'da
¿No quiere estar con él?
onunla olmak istemiyor musunuz?
Sí. Me voy a Lima mañana. + "-A las ocho de la noche.-"
evet. yarın "-akşam (saat) sekiz'de-" lima'ya gidiyorum.
Ah, muy bien.
aaa, çok güzel. / çok iyi
----------
¿Es la una?
(saat) bir mi?
¿Nos vamos ahora?
şimdi gidiyor muyuz?
Usted se va
siz gidiyorsunuz
Pero yo no me voy
fakat ben gitmiyorum / fakat ben gitmeyeceğim
Sí, todos nos vamos
evet, hepimiz gidiyoruz
a la una
(saat) bir'de
yo no
ben değil / ben gitmiyorum
(depende de contexto,
ben yemiyorum, ben içmiyorum, ben....)
Habla demasiado rápido
ço hızlı konuşuyorsunuz
No, hablo despacio
hayır, yavaş konuşuyorum
¿Cuándo se va?
ne zaman gidiyorsunuz?
Quizás en una semana
belki bir hafta içinde
Voy con mi amiga, fatma
arkadaşım fatma'yla gideceğim
Es una persona muy buena
o çok iyi biri (una persona = biri)
¿Verdad?
(doğru) değil mi? /
(öyle) değil mi? /
Sí > evet
Es una persona muy buena
o çok iyi biri
--------------------------
----------------
de la noche > akşam
mañana > yarın
ahora> şimdi / şu anda
-
Me voy a.......> ........'ya gidiyorum
(me voy a ankara > ankara'ya gidiyorum)
-
quiero > istiyorum (ben) / isterim
quieres > istiyorsun (sen) / istersin
quiere > istiyor (o) / ister
quiere > istiyorsunuz / istersiniz (siz - formal)
-
No quiere > istemiyorsunuz / istemezsiniz (siz-formal)
¿No quiere? > istemiyor musunuz? / istemez misiniz? (siz- formal)
-
él > o
con él > onunla / onla
estar con él > onunla olmak / onla olmak
--------------------------------------
¿Dónde está su amigo?
arkadaşınız nerede?
Esta en Peru ahora.
şu anda (o) peru'da
¿No quiere estar con él?
onunla olmak istemiyor musunuz?
Sí. Me voy a Lima mañana. + "-A las ocho de la noche.-"
evet. yarın "-akşam (saat) sekiz'de-" lima'ya gidiyorum.
Ah, muy bien.
aaa, çok güzel. / çok iyi
----------
¿Es la una?
(saat) bir mi?
¿Nos vamos ahora?
şimdi gidiyor muyuz?
Usted se va
siz gidiyorsunuz
Pero yo no me voy
fakat ben gitmiyorum / fakat ben gitmeyeceğim
Sí, todos nos vamos
evet, hepimiz gidiyoruz
a la una
(saat) bir'de
yo no
ben değil / ben gitmiyorum
(depende de contexto,
ben yemiyorum, ben içmiyorum, ben....)
Habla demasiado rápido
ço hızlı konuşuyorsunuz
No, hablo despacio
hayır, yavaş konuşuyorum
¿Cuándo se va?
ne zaman gidiyorsunuz?
Quizás en una semana
belki bir hafta içinde
Voy con mi amiga, fatma
arkadaşım fatma'yla gideceğim
Es una persona muy buena
o çok iyi biri (una persona = biri)
¿Verdad?
(doğru) değil mi? /
(öyle) değil mi? /
Sí > evet
Es una persona muy buena
o çok iyi biri
--------------------------
16-46 / notlar 64
16-46 / notlar 64
-----------------
comer > yemek
dinero > para
-
me gusta > severim / hoşuma gider / hoşlanırım
no me gusta > sevmem / hoşuma gitmez / hoşlanmam
-
¿Quién es? > kim? / (o) kim?
-
juntos > birlikte
estamos juntos > birlikteyiz
si estamos juntos > eğer birlikteysek
-
todos > hepsi / hep
-
demasiado > çok fazla / fazla / çok
mucho > çok
cosa > şey
cosas > şeyler
-
comemos > yiyoruz / yeriz
-
habla > konuşur
sabe > bilir
-----------------------
¿Quién es esta persona?
bu kim?
Somos amigos.
(biz) arkadaşız
Pero si estamos juntos
fakat, eğer (biz) birlikte olursak /
fakat, birlikteysek
No me gusta
hoşuma gitmez / hoşlanmam
Si estamos juntos, no me gusta
eğer birlikte olursak, hoşlanmam /
birlikte olmaktan hoşlanmam
¿Por qué no?
neden olmasın? / neden (olmasın)? / niye?
Dígame
söyle bana / anlat bana / söyle (bana)
Habla demasiado
çok fazla konuşuyor /
çok fazla konuşur
¿Demasiado rápido?
çok hızlı mı? / çok mu hızlı?
No, (él) habla despacio
hayır, (o) yavaş konuşur
Pero mucho
ama çok... (konuşur)
y no se va
ve gitmez
Si comemos juntos
eğer birlikte yersek /
eğer birlikte yiyorsak
No se va del restaurante
restorandan ayrılmaz /
restorandan gitmez
¿De qué habla?
ne konuşur?
neden bahseder?
¿Quién sabe?
kim bilir?
de muchas cosas
çok şeyden / çok şey
¿Cómo?
nasıl?
No entiendo
anlamadım
(Usted) no quiere saber
(siz) bilmek istemezsiniz
¿Y esta persona?
ve bu kişi?
este hombre
bu adam
Ah, él es de antalya
ahhhh... o antalyalı
¿Verdad?
gerçekten mi?
Me gusta antalya
Antalya'yı severim
-----------------
En dos semanas
iki hafta içinde
Compro demasiado
çok şey satın aldım / çok şey aldım
No tengo dinero
param yok
Sí, es verdad
evet, doğru
Nuestro dinero se va
paramız gidiyor
más rápido que nosotros :)
bizden daha hızlı :)
¿Quién es esta persona?
bu kim?
¿Es su amigo?
(o) sizin arkadaşınız mı? (formal)
Sí, es verdad, es mi amigo
evet, doğru, (o) benim arkadaşım
Y ahora vamos todos a comer
ve şimdi hepimiz yemeğe gidiyoruz
pero. No tengo dinero
fakat. param yok
tengo mucho, vamos
benim çok var... haydi (gidiyoruz)
-----------------
comer > yemek
dinero > para
-
me gusta > severim / hoşuma gider / hoşlanırım
no me gusta > sevmem / hoşuma gitmez / hoşlanmam
-
¿Quién es? > kim? / (o) kim?
-
juntos > birlikte
estamos juntos > birlikteyiz
si estamos juntos > eğer birlikteysek
-
todos > hepsi / hep
-
demasiado > çok fazla / fazla / çok
mucho > çok
cosa > şey
cosas > şeyler
-
comemos > yiyoruz / yeriz
-
habla > konuşur
sabe > bilir
-----------------------
¿Quién es esta persona?
bu kim?
Somos amigos.
(biz) arkadaşız
Pero si estamos juntos
fakat, eğer (biz) birlikte olursak /
fakat, birlikteysek
No me gusta
hoşuma gitmez / hoşlanmam
Si estamos juntos, no me gusta
eğer birlikte olursak, hoşlanmam /
birlikte olmaktan hoşlanmam
¿Por qué no?
neden olmasın? / neden (olmasın)? / niye?
Dígame
söyle bana / anlat bana / söyle (bana)
Habla demasiado
çok fazla konuşuyor /
çok fazla konuşur
¿Demasiado rápido?
çok hızlı mı? / çok mu hızlı?
No, (él) habla despacio
hayır, (o) yavaş konuşur
Pero mucho
ama çok... (konuşur)
y no se va
ve gitmez
Si comemos juntos
eğer birlikte yersek /
eğer birlikte yiyorsak
No se va del restaurante
restorandan ayrılmaz /
restorandan gitmez
¿De qué habla?
ne konuşur?
neden bahseder?
¿Quién sabe?
kim bilir?
de muchas cosas
çok şeyden / çok şey
¿Cómo?
nasıl?
No entiendo
anlamadım
(Usted) no quiere saber
(siz) bilmek istemezsiniz
¿Y esta persona?
ve bu kişi?
este hombre
bu adam
Ah, él es de antalya
ahhhh... o antalyalı
¿Verdad?
gerçekten mi?
Me gusta antalya
Antalya'yı severim
-----------------
En dos semanas
iki hafta içinde
Compro demasiado
çok şey satın aldım / çok şey aldım
No tengo dinero
param yok
Sí, es verdad
evet, doğru
Nuestro dinero se va
paramız gidiyor
más rápido que nosotros :)
bizden daha hızlı :)
¿Quién es esta persona?
bu kim?
¿Es su amigo?
(o) sizin arkadaşınız mı? (formal)
Sí, es verdad, es mi amigo
evet, doğru, (o) benim arkadaşım
Y ahora vamos todos a comer
ve şimdi hepimiz yemeğe gidiyoruz
pero. No tengo dinero
fakat. param yok
tengo mucho, vamos
benim çok var... haydi (gidiyoruz)
16-46 / notlar 63
16-46 / notlar 63
-----------------
¿Quién es? > kim? / (o) kim(dir)?
-
amigo > arkadaş
amiga > arkadaş
-
Esta persona > bu (kişi)
Este hombre > bu adam
Esta mujer > bu kadın
-
esta semana > bu hafta
este mes > bu ay
-
mi > benim
tu > senin
su > onun
su > sizin (formal)
-
No sé > bilmiyorum
(yo) sé > (ben) biliyorum
-
Díga > söyle
Dígame > bana söyle
------------------------
¿Quién es este hombre?
bu adam kim?
¿Cuánto tiempo va a estar aquí?
burada ne kadar (süre) kalacak? /
ne kadar burada kalacak?
¿Es su amigo?
(o) sizin arkadaşınız mı? (formal)
(o) senin arkadaşın mı? (informal = ¿es tu amigo?)
¿Habla muy rápido?
hızlı mı konuşur? /
hızlı mı konuşuyor? /
hızlı konuşur mu? /
hızlı konuşuyor mu?
¿Demasiado rápido?
çok hızlı mı? / (=) çok mu hızlı?
¿Más rápido que yo?
benden daha mı hızlı? /
benden daha hızlı mı?
Más rápido que usted
sizden daha hızlı
Más rápido que yo
benden daha hızlı
(Usted) habla bien
siz iyi konuşuyorsunuz
Pero despacio
fakat yavaş
este hombre
bu adam
habla más rápido
daha hızlı konuşuyor / daha hızlı konuşur
Más rápido que usted
sizden daha hızlı
-----------------
¿esta persona?
bu (kişi)?
¿Quién es esta persona?
bu kim?
Es mi esposa
o benim eşim / o benim karım
Y este hombre es mi amigo
ve bu adam benim arkadaşım(dır)
más despacio, por favor
daha yavaş lütfen
Dígame
bana söyleyin / benimle konuşun
pero más despacio
fakat daha yavaş
No sé quien es este hombre
bu adam kim bilmiyorum
Es su amigo, ¿verdad?
o sizin arkadaşınız, değil mi?
(verdad = doğru = gerçek = öyle (de acuerdo)
¿verdad? = doğru mu? = gerçek mi? = (öyle) değil mi?)
Sí. Es un hombre muy bueno.
evet, o iyi bir adam(dır)
----------------------------
-----------------
¿Quién es? > kim? / (o) kim(dir)?
-
amigo > arkadaş
amiga > arkadaş
-
Esta persona > bu (kişi)
Este hombre > bu adam
Esta mujer > bu kadın
-
esta semana > bu hafta
este mes > bu ay
-
mi > benim
tu > senin
su > onun
su > sizin (formal)
-
No sé > bilmiyorum
(yo) sé > (ben) biliyorum
-
Díga > söyle
Dígame > bana söyle
------------------------
¿Quién es este hombre?
bu adam kim?
¿Cuánto tiempo va a estar aquí?
burada ne kadar (süre) kalacak? /
ne kadar burada kalacak?
¿Es su amigo?
(o) sizin arkadaşınız mı? (formal)
(o) senin arkadaşın mı? (informal = ¿es tu amigo?)
¿Habla muy rápido?
hızlı mı konuşur? /
hızlı mı konuşuyor? /
hızlı konuşur mu? /
hızlı konuşuyor mu?
¿Demasiado rápido?
çok hızlı mı? / (=) çok mu hızlı?
¿Más rápido que yo?
benden daha mı hızlı? /
benden daha hızlı mı?
Más rápido que usted
sizden daha hızlı
Más rápido que yo
benden daha hızlı
(Usted) habla bien
siz iyi konuşuyorsunuz
Pero despacio
fakat yavaş
este hombre
bu adam
habla más rápido
daha hızlı konuşuyor / daha hızlı konuşur
Más rápido que usted
sizden daha hızlı
-----------------
¿esta persona?
bu (kişi)?
¿Quién es esta persona?
bu kim?
Es mi esposa
o benim eşim / o benim karım
Y este hombre es mi amigo
ve bu adam benim arkadaşım(dır)
más despacio, por favor
daha yavaş lütfen
Dígame
bana söyleyin / benimle konuşun
pero más despacio
fakat daha yavaş
No sé quien es este hombre
bu adam kim bilmiyorum
Es su amigo, ¿verdad?
o sizin arkadaşınız, değil mi?
(verdad = doğru = gerçek = öyle (de acuerdo)
¿verdad? = doğru mu? = gerçek mi? = (öyle) değil mi?)
Sí. Es un hombre muy bueno.
evet, o iyi bir adam(dır)
----------------------------
16-46 / notlar 62
16-46 / notlar 62
-----------------
entiendo > anlıyorum / anladım
no entiendo > anlamıyorum / anlamadım
-
está allí > orada
¿está allí? > orada mı?
-
¿No está allí? > orada değil mi?
No está allí > orada değil
-
está aquí > burada / burda
aquí está > burada işte / işte burada
-
está listo > hazır / (o) hazır
¿está listo? > hazır mı? / (o) hazır mı?
-
Quizás > belki
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
-
demasiado > çok fazla / çok / fazla
-------------------------------------
No entiendo
anlamadım
¿No está aqui?
burada değil mi?
Sí, pero no está listo.
evet ama hazır değil
Y está en ankara ahora
ve şu anda ankara'da
¿Cuánto tiempo va a estar allí?
orada ne kadar (süre = zaman) kalacak?
(va a estar alli = orada olacak = (queda) = kalacak)
dos meses
iki ay
¿Cuánto tiempo?
ne kadar (süre)?
Va a estar allí dos meses
orada iki ay kalacak
Quizás más
belki daha fazla
¿Entiende inglés?
ingilizce anlıyor mu? / ingilizce biliyor mu?
Sí, si habla despacio
evet, eğer yavaş konuşursanız
-----------------------------
Usted no habla despacio
siz yavaş konuşmuyorsunuz
Usted habla rápido
siz hızlı konuşuyorsunuz
más despacio
daha yavaş
demasiado
çok / çok fazla
demasiado despacio
çok (fazla) yavaş
demasiado rápido
çok (fazla) hızlı
(Él) habla demasiado rápido
(o) çok hızlı konuşuyor / konuşur
Esta persona
(bu kişi, bu şahıs, bu adam, bu kadın) = bu / o
Esta persona no está aquí
(bu / o) burada değil
Habla demasiado rápido
çok hızlı konuşuyor
No habla despacio
yavaş konuşmuyor
Esta persona
bu (kişi)
Este hombre
bu adam
Habla rápido
hızlı konuşuyor
Esta persona
bu (kişi)
Este hombre habla más despacio
bu adam daha yavaş konuşuyor
-------------------------------
-----------------
entiendo > anlıyorum / anladım
no entiendo > anlamıyorum / anlamadım
-
está allí > orada
¿está allí? > orada mı?
-
¿No está allí? > orada değil mi?
No está allí > orada değil
-
está aquí > burada / burda
aquí está > burada işte / işte burada
-
está listo > hazır / (o) hazır
¿está listo? > hazır mı? / (o) hazır mı?
-
Quizás > belki
-
despacio > yavaş
rápido > hızlı
-
demasiado > çok fazla / çok / fazla
-------------------------------------
No entiendo
anlamadım
¿No está aqui?
burada değil mi?
Sí, pero no está listo.
evet ama hazır değil
Y está en ankara ahora
ve şu anda ankara'da
¿Cuánto tiempo va a estar allí?
orada ne kadar (süre = zaman) kalacak?
(va a estar alli = orada olacak = (queda) = kalacak)
dos meses
iki ay
¿Cuánto tiempo?
ne kadar (süre)?
Va a estar allí dos meses
orada iki ay kalacak
Quizás más
belki daha fazla
¿Entiende inglés?
ingilizce anlıyor mu? / ingilizce biliyor mu?
Sí, si habla despacio
evet, eğer yavaş konuşursanız
-----------------------------
Usted no habla despacio
siz yavaş konuşmuyorsunuz
Usted habla rápido
siz hızlı konuşuyorsunuz
más despacio
daha yavaş
demasiado
çok / çok fazla
demasiado despacio
çok (fazla) yavaş
demasiado rápido
çok (fazla) hızlı
(Él) habla demasiado rápido
(o) çok hızlı konuşuyor / konuşur
Esta persona
(bu kişi, bu şahıs, bu adam, bu kadın) = bu / o
Esta persona no está aquí
(bu / o) burada değil
Habla demasiado rápido
çok hızlı konuşuyor
No habla despacio
yavaş konuşmuyor
Esta persona
bu (kişi)
Este hombre
bu adam
Habla rápido
hızlı konuşuyor
Esta persona
bu (kişi)
Este hombre habla más despacio
bu adam daha yavaş konuşuyor
-------------------------------
16-46 / notlar 61
16-46 / notlar 61
-----------------
¿Se va? > (siz) gidiyor musunuz? (formal)
¿Se va? > (o) gidiyor mu? (in formal)
-
¿Cuándo? > ne zaman?
-
hoy > bugün
mañana > yarın
temprano > erken
más tarde > daha sonra
-
dia > gün
semana > hafta
mes > ay
-
solo > yalnız, tek başına, sadece
-
o > ya da / veya
y > ve
en > içinde
Pero > fakat
-
verdad > doğru = gerçek = öyle (de acuerdo)
¿verdad? > doğru mu? = gerçek mi? = (öyle) değil mi?
-------------------------
¿Cuándo se va?
ne zaman ayrılıyorsunuz? /
ne zaman gidiyorsunuz?
En una semana
bir hafta içinde
o en un mes
ya da bir ay içinde
¿Se va solo?
yalnız mı gidiyorsunuz? /
sadece siz mi gidiyorsunuz?
Sí, me voy sólo.
evet, yalnız gidiyorum /
evet sadece ben gidiyorum
ahmet se va también.
ahmet de gidecek / ahmet de gidiyor
Pero más temprano
fakat daha erken
con dos turcos
iki türkle
Se va con los turcos
(o) türklerle gidecek
Se van juntos
birlikte gidecekler
Pero usted se va solo.
fakat siz yalnız gideceksiniz
Sí. Es verdad.
evet (bu) doğru
¿Cuándo?
ne zaman?
Hoy o mañana.
bugün ya da yarın
Los turcos se van más temprano
türkler daha erken ayrılacak
a la una
saat bir'de
a la una de la tarde
öğlen saat bir'de
Yo me voy a las cuatro de la tarde
ben öğlen saat dört'te ayrılacağım /
ben öğlen saat dört'te gideceğim
Los turcos se van a la una.
türkler saat bir'de gidecekler /
türkler saat bir'de ayrılacaklar
y ahmet se va también
ve ahmet de gidecek /
ve ahmet de ayrılacak
¿verdad?
sahiden mi? / gerçekten mi?
No, no es verdad
hayır, doğru değil
Él no se va.
o gitmiyor / o gitmeyecek
o ayrılmıyor / o ayrılmayacak
----------------------------
-----------------
¿Se va? > (siz) gidiyor musunuz? (formal)
¿Se va? > (o) gidiyor mu? (in formal)
-
¿Cuándo? > ne zaman?
-
hoy > bugün
mañana > yarın
temprano > erken
más tarde > daha sonra
-
dia > gün
semana > hafta
mes > ay
-
solo > yalnız, tek başına, sadece
-
o > ya da / veya
y > ve
en > içinde
Pero > fakat
-
verdad > doğru = gerçek = öyle (de acuerdo)
¿verdad? > doğru mu? = gerçek mi? = (öyle) değil mi?
-------------------------
¿Cuándo se va?
ne zaman ayrılıyorsunuz? /
ne zaman gidiyorsunuz?
En una semana
bir hafta içinde
o en un mes
ya da bir ay içinde
¿Se va solo?
yalnız mı gidiyorsunuz? /
sadece siz mi gidiyorsunuz?
Sí, me voy sólo.
evet, yalnız gidiyorum /
evet sadece ben gidiyorum
ahmet se va también.
ahmet de gidecek / ahmet de gidiyor
Pero más temprano
fakat daha erken
con dos turcos
iki türkle
Se va con los turcos
(o) türklerle gidecek
Se van juntos
birlikte gidecekler
Pero usted se va solo.
fakat siz yalnız gideceksiniz
Sí. Es verdad.
evet (bu) doğru
¿Cuándo?
ne zaman?
Hoy o mañana.
bugün ya da yarın
Los turcos se van más temprano
türkler daha erken ayrılacak
a la una
saat bir'de
a la una de la tarde
öğlen saat bir'de
Yo me voy a las cuatro de la tarde
ben öğlen saat dört'te ayrılacağım /
ben öğlen saat dört'te gideceğim
Los turcos se van a la una.
türkler saat bir'de gidecekler /
türkler saat bir'de ayrılacaklar
y ahmet se va también
ve ahmet de gidecek /
ve ahmet de ayrılacak
¿verdad?
sahiden mi? / gerçekten mi?
No, no es verdad
hayır, doğru değil
Él no se va.
o gitmiyor / o gitmeyecek
o ayrılmıyor / o ayrılmayacak
----------------------------
16-46 / notlar 60
16-46 / notlar 60
----------------
Encantada / encantado > memnun oldum
-
hablar > konuşmak
puedo hablar > konuşabilirim
no puedo hablar > konuşamam
-
¿Por qué? > niye? / neden?
Por qué > çünkü
-
me voy > gidiyorum
Se va > gidiyorsunuz (formal)
¿Se va? > gidiyor musunuz? (formal)
-
¿Cuándo? > ne zaman?
¿Cuánto? > ne kadar?
-
verdad > doğru = gerçek = öyle (de acuerdo)
¿verdad? > doğru mu? = gerçek mi? = (öyle) değil mi?
------------------------------------
Buenas tardes, señorita.
iyi günler hanımefendi
Soy el señor Mehmet de estambul.
ben istanbul'dan mehmet (bey)
Encantada, Señor Mehmet.
memnun oldum mehmet bey
Soy la señora Niki de Buenos Aires
ben Buenos aires'ten niki (hanım)
Encantado, Señora Niki. ¿Cómo está usted?
memnun oldum niki hanım. nasılsınız?
Muy bien, señor.
(çok iyi) teşekkürler beyefendi
Perdon. Pero no puedo hablar con usted ahora.
özür dilerim. fakat şu anda sizinle konuşamam
¿Por qué no?
neden (olmasın)?
Por qué me voy de aquí.
çünkü buradan gidiyorum /
çünkü buradan ayrılıyorum
¿Se va de aquí? ¿Cuándo?
buradan gidiyor musunuz? ne zaman? /
buradan ayrılıyor musunuz? ne zaman?
Ahora. Estoy lista, y me voy.
şimdi. hazırım ve gidiyorum /
şimdi. hazırım ve gideceğim
Bueno. Adiós.
iyi, allaha ısmarladık / iyi, hoşçakalın
---------------------
Tenemos cien liras
yüz liramız var
Es suficiente para comprar muchas cosas
bir sürü şey almak için yeter /
bir sürü şey almaya yeter /
(yeterli parayla) bir sürü şey alabiliriz
Son las dos de la tarde
saat öğlen iki
Estamos listos ahora
(biz) şimdi hazırız
¿Cuándo nos vamos?
ne zaman gideceğiz? /
ne zaman gidiyoruz?
A las tres de la tarde
öğlen saat üçte
(yo) no estoy listo
(ben) hazır değilim
pero nos vamos juntos
fakat (biz) birlikte gideceğiz
todos juntos
hep beraber / hep birlikte
¿verdad?
gerçekten mi? / sahiden mi? / öyle mi? /
Es verdad
gerçekten / gerçek / sahi / doğru / öyle
Nos vamos del hotel
(biz) otelden ayrılıyoruz /
(biz) otelden gidiyoruz
Bien. Estoy lista.
iyi. (ben) hazırım
-----------------------
----------------
Encantada / encantado > memnun oldum
-
hablar > konuşmak
puedo hablar > konuşabilirim
no puedo hablar > konuşamam
-
¿Por qué? > niye? / neden?
Por qué > çünkü
-
me voy > gidiyorum
Se va > gidiyorsunuz (formal)
¿Se va? > gidiyor musunuz? (formal)
-
¿Cuándo? > ne zaman?
¿Cuánto? > ne kadar?
-
verdad > doğru = gerçek = öyle (de acuerdo)
¿verdad? > doğru mu? = gerçek mi? = (öyle) değil mi?
------------------------------------
Buenas tardes, señorita.
iyi günler hanımefendi
Soy el señor Mehmet de estambul.
ben istanbul'dan mehmet (bey)
Encantada, Señor Mehmet.
memnun oldum mehmet bey
Soy la señora Niki de Buenos Aires
ben Buenos aires'ten niki (hanım)
Encantado, Señora Niki. ¿Cómo está usted?
memnun oldum niki hanım. nasılsınız?
Muy bien, señor.
(çok iyi) teşekkürler beyefendi
Perdon. Pero no puedo hablar con usted ahora.
özür dilerim. fakat şu anda sizinle konuşamam
¿Por qué no?
neden (olmasın)?
Por qué me voy de aquí.
çünkü buradan gidiyorum /
çünkü buradan ayrılıyorum
¿Se va de aquí? ¿Cuándo?
buradan gidiyor musunuz? ne zaman? /
buradan ayrılıyor musunuz? ne zaman?
Ahora. Estoy lista, y me voy.
şimdi. hazırım ve gidiyorum /
şimdi. hazırım ve gideceğim
Bueno. Adiós.
iyi, allaha ısmarladık / iyi, hoşçakalın
---------------------
Tenemos cien liras
yüz liramız var
Es suficiente para comprar muchas cosas
bir sürü şey almak için yeter /
bir sürü şey almaya yeter /
(yeterli parayla) bir sürü şey alabiliriz
Son las dos de la tarde
saat öğlen iki
Estamos listos ahora
(biz) şimdi hazırız
¿Cuándo nos vamos?
ne zaman gideceğiz? /
ne zaman gidiyoruz?
A las tres de la tarde
öğlen saat üçte
(yo) no estoy listo
(ben) hazır değilim
pero nos vamos juntos
fakat (biz) birlikte gideceğiz
todos juntos
hep beraber / hep birlikte
¿verdad?
gerçekten mi? / sahiden mi? / öyle mi? /
Es verdad
gerçekten / gerçek / sahi / doğru / öyle
Nos vamos del hotel
(biz) otelden ayrılıyoruz /
(biz) otelden gidiyoruz
Bien. Estoy lista.
iyi. (ben) hazırım
-----------------------
16-46 / notlar 59
16-46 / notlar 59
----------------------
amigo > arkadaş
amigos > arkadaşlar
-
semana > hafta
dos semanas > iki hafta (iki hafta"LAR" no)
en dos semanas > iki hafta içinde
-
mes > ay
dos meses > iki ay (iki ay"LAR" no)
en dos meses > iki ay içinde
-
estoy listo > hazırım
estoy lista > hazırım
estamos listos > hazırız
estamos listas > hazırız
-
esposo > eş (koca)
esposa > eş (karı)
mi esposo > eşim (kocam)
mi esposa > eşim (karım)
-
ahora > şimdi, şu anda
------------------------------
Nuestros amigos se van en dos meses
arkadaşlarımız iki ay içinde gidecekler / gidiyorlar
Pero estamos listos ahora
fakat biz şu anda hazırız
Mi esposo y yo
eşim (kocam) ve ben
Somos de peru
biz peruluyuz
Hay dos peruanos también
iki perulu daha var
Todos somos amigos
(biz) hepimiz arkadaşız
Nos vamos en un mes
(biz) bir ay içinde gideceğiz / gidiyoruz
Y nuestros amigos de peru
ve bizim perulu arkadaşlarımız / ve perulu arkadaşlarımız da
Se van en dos meses
iki ay içinde gidecekler
Pero nuestros amigos turcos no se van
fakat (bizim) türk arkadaşlarımız gitmeyecek(+ler)
¿Por qué no?
neden (gitmeyecekler)?
Porque estamos en turquia
çünkü biz türkiye'deyiz
Y ahora, vamos todos a comer
ve şimdi, hep beraber yiyelim / hep birlikte yiyelim
¿A qué hora?
(saat) kaçta?
A las tres
(saat) üçte
a las tres de la tarde
öğlen (saat) üçte
¿Qué va a hacer ahora?
şimdi ne yapıyorsun?
voy a comer contigo
sizinle yiyeceğim
bueno, nos vemos
iyi, görüşürüz
----------------------
amigo > arkadaş
amigos > arkadaşlar
-
semana > hafta
dos semanas > iki hafta (iki hafta"LAR" no)
en dos semanas > iki hafta içinde
-
mes > ay
dos meses > iki ay (iki ay"LAR" no)
en dos meses > iki ay içinde
-
estoy listo > hazırım
estoy lista > hazırım
estamos listos > hazırız
estamos listas > hazırız
-
esposo > eş (koca)
esposa > eş (karı)
mi esposo > eşim (kocam)
mi esposa > eşim (karım)
-
ahora > şimdi, şu anda
------------------------------
Nuestros amigos se van en dos meses
arkadaşlarımız iki ay içinde gidecekler / gidiyorlar
Pero estamos listos ahora
fakat biz şu anda hazırız
Mi esposo y yo
eşim (kocam) ve ben
Somos de peru
biz peruluyuz
Hay dos peruanos también
iki perulu daha var
Todos somos amigos
(biz) hepimiz arkadaşız
Nos vamos en un mes
(biz) bir ay içinde gideceğiz / gidiyoruz
Y nuestros amigos de peru
ve bizim perulu arkadaşlarımız / ve perulu arkadaşlarımız da
Se van en dos meses
iki ay içinde gidecekler
Pero nuestros amigos turcos no se van
fakat (bizim) türk arkadaşlarımız gitmeyecek(+ler)
¿Por qué no?
neden (gitmeyecekler)?
Porque estamos en turquia
çünkü biz türkiye'deyiz
Y ahora, vamos todos a comer
ve şimdi, hep beraber yiyelim / hep birlikte yiyelim
¿A qué hora?
(saat) kaçta?
A las tres
(saat) üçte
a las tres de la tarde
öğlen (saat) üçte
¿Qué va a hacer ahora?
şimdi ne yapıyorsun?
voy a comer contigo
sizinle yiyeceğim
bueno, nos vemos
iyi, görüşürüz
16-46 / notlar 58
16-46 / notlar 58
----------------------
temprano > erken
la tarde > öğle / öğlen
ahora > şimdi / şu anda
estoy listo > hazırım
no estoy listo > hazır değilim
ahora, no estoy listo > şu anda hazır değilim
-------------------------
Vamos todos a comer
haydi hep birlikte yemeğe (gidelim)
¿Cuándo? ¿A qué hora?
ne zaman? (saat) kaçta?
A las cuatro de la tarde
öğlen dörtte / öğleden sonra dörtte
(12= öğlen, 12+ = öğleden sonra)
(18 = akşam, akşam 6)
Es un poco temprano
biraz erken
No, porque yo me voy
(hayır) değil, çünkü ben gidiyorum / gideceğim
a las cinco de la tarde
öğleden sonra beşte
me voy a las cinco
beşte gideceğim / beşte gidiyorum
¿Se va del hotel?
otelden ayrılıyor musunuz? / otelden gidiyor musunuz? (formal)
Me voy del hotel
otelden gidiyorum / otelden ayrılıyorum
Pero ahora, no
ama şimdi değil
No estoy lista ahora
şu anda hazır değilim
Bueno, ¿cuándo se va?
güzel (iyi) ne zaman gideceksiniz? (formal)
En una semana o dos
bir ya da iki hafta içinde
En un mes
bir ay içinde
----------------------------
Todos nos vamos del hotel
hepimiz otelden ayrılıyoruz / hepimiz otelden gidiyoruz
en un mes
bir ay içinde
en cuatro semanas
dört hafta içinde
¿Cuándo? ¿En cuatro meses?
ne zaman? dört ay içinde mi?
No, en un mes
hayır bir ay içinde
¿Y sus amigos?
(ve) ya sizin arkadaşlarınız?
¿Van?
(onlar) gidiyorlar mı?
¿Se van?
(onlar) gidiyorlar mı? / gidecekler mi?
Sí. Se van también.
evet onlar da gidecek / evet onlar da ayrılacak
Pero con nosotros, no.
fakat bizimle değil
No nos vamos todos juntos
biz hep birlikte gitmiyoruz
¿Cuándo se van?
onlar ne zaman gidecekler?
En ocho semanas
sekiz hafta içinde
En dos meses
iki ay içinde
--------------------------
----------------------
temprano > erken
la tarde > öğle / öğlen
ahora > şimdi / şu anda
estoy listo > hazırım
no estoy listo > hazır değilim
ahora, no estoy listo > şu anda hazır değilim
-------------------------
Vamos todos a comer
haydi hep birlikte yemeğe (gidelim)
¿Cuándo? ¿A qué hora?
ne zaman? (saat) kaçta?
A las cuatro de la tarde
öğlen dörtte / öğleden sonra dörtte
(12= öğlen, 12+ = öğleden sonra)
(18 = akşam, akşam 6)
Es un poco temprano
biraz erken
No, porque yo me voy
(hayır) değil, çünkü ben gidiyorum / gideceğim
a las cinco de la tarde
öğleden sonra beşte
me voy a las cinco
beşte gideceğim / beşte gidiyorum
¿Se va del hotel?
otelden ayrılıyor musunuz? / otelden gidiyor musunuz? (formal)
Me voy del hotel
otelden gidiyorum / otelden ayrılıyorum
Pero ahora, no
ama şimdi değil
No estoy lista ahora
şu anda hazır değilim
Bueno, ¿cuándo se va?
güzel (iyi) ne zaman gideceksiniz? (formal)
En una semana o dos
bir ya da iki hafta içinde
En un mes
bir ay içinde
----------------------------
Todos nos vamos del hotel
hepimiz otelden ayrılıyoruz / hepimiz otelden gidiyoruz
en un mes
bir ay içinde
en cuatro semanas
dört hafta içinde
¿Cuándo? ¿En cuatro meses?
ne zaman? dört ay içinde mi?
No, en un mes
hayır bir ay içinde
¿Y sus amigos?
(ve) ya sizin arkadaşlarınız?
¿Van?
(onlar) gidiyorlar mı?
¿Se van?
(onlar) gidiyorlar mı? / gidecekler mi?
Sí. Se van también.
evet onlar da gidecek / evet onlar da ayrılacak
Pero con nosotros, no.
fakat bizimle değil
No nos vamos todos juntos
biz hep birlikte gitmiyoruz
¿Cuándo se van?
onlar ne zaman gidecekler?
En ocho semanas
sekiz hafta içinde
En dos meses
iki ay içinde
--------------------------
16-46 / notlar 57
16-46 / notlar 57
----------------------
¿Cuándo? > ne zaman?
¿solo? > tek başına mı?
¿puedes pagarlo? > (o'nu) ödeyebilir misin?
¿(Usted) se va? > (siz) gidiyor musunuz?
¿Cuándo se va? > ne zaman gidiyorsunuz?
-------------------------------
Estamos en el restaurante mavi sofra.
mavi sofra restoranındayız
Podemos comer algo.
bir şeyler yiyebiliriz
Comemos y bebemos todos juntos
hep birlikte yiyip içeriz
Sí, y su amigo, Mehmet, puede pagar.
evet, ve sizin arkadaşınız mehmet (hesabı) ödeyebilir
Él solo?
tek başına? / tek başına mı?
Sí. Él tiene cien dólares
evet, (o'nun) yüz doları var
Es suficiente para nosotros
(o) bizim için yeterli / bize yeter
Él puede pagarlo
o ödeyebilir
Perdón. Me voy ahora.
afedersiniz, ben şimdi gidiyorum
¿(Usted) se va?
(siz) gidiyor musunuz?
¿Se va ahora?
şimdi mi gidiyorsunuz?
Sí, nos vemos
evet, görüşürüz
-------------------------------
estamos en el hotel
oteldeyiz
mis amigos y yo, nos vamos
arkadaşlarım ve ben gidiyoruz
Todos nos vamos.
hepimiz gidiyoruz
¿Y usted? ¿Se va?
ya siz? (siz de) gidiyor musunuz
Sí, me voy también
evet, ben de gidiyorum
¿Cuándo?
ne zaman?
¿Cuándo se va?
ne zaman gidiyorsunuz?
No sabemos cuándo
ne zaman bilmiyoruz
En una semana?
bir hafta içinde
¿Cuándo? ¿En una semana?
ne zaman? bir hafta içinde mi?
No, más tarde
hayır daha sonra
En dos semanas
iki hafta içinde
Todos nos vamos
hepimiz gidiyoruz
-----------------------
----------------------
¿Cuándo? > ne zaman?
¿solo? > tek başına mı?
¿puedes pagarlo? > (o'nu) ödeyebilir misin?
¿(Usted) se va? > (siz) gidiyor musunuz?
¿Cuándo se va? > ne zaman gidiyorsunuz?
-------------------------------
Estamos en el restaurante mavi sofra.
mavi sofra restoranındayız
Podemos comer algo.
bir şeyler yiyebiliriz
Comemos y bebemos todos juntos
hep birlikte yiyip içeriz
Sí, y su amigo, Mehmet, puede pagar.
evet, ve sizin arkadaşınız mehmet (hesabı) ödeyebilir
Él solo?
tek başına? / tek başına mı?
Sí. Él tiene cien dólares
evet, (o'nun) yüz doları var
Es suficiente para nosotros
(o) bizim için yeterli / bize yeter
Él puede pagarlo
o ödeyebilir
Perdón. Me voy ahora.
afedersiniz, ben şimdi gidiyorum
¿(Usted) se va?
(siz) gidiyor musunuz?
¿Se va ahora?
şimdi mi gidiyorsunuz?
Sí, nos vemos
evet, görüşürüz
-------------------------------
estamos en el hotel
oteldeyiz
mis amigos y yo, nos vamos
arkadaşlarım ve ben gidiyoruz
Todos nos vamos.
hepimiz gidiyoruz
¿Y usted? ¿Se va?
ya siz? (siz de) gidiyor musunuz
Sí, me voy también
evet, ben de gidiyorum
¿Cuándo?
ne zaman?
¿Cuándo se va?
ne zaman gidiyorsunuz?
No sabemos cuándo
ne zaman bilmiyoruz
En una semana?
bir hafta içinde
¿Cuándo? ¿En una semana?
ne zaman? bir hafta içinde mi?
No, más tarde
hayır daha sonra
En dos semanas
iki hafta içinde
Todos nos vamos
hepimiz gidiyoruz
-----------------------
16-46 / notlar 56
16-46 / notlar 56
----------------------
quiero > istiyorum
quiero comer > yemek istiyorum
quiero beber > içmek istiyorum
quiero leer > okumak istiyorum
quiero dormir > uyumak istiyorum
-
voy al restaurante > restorana gideceğim / gidiyorum
voy a trabajar > işe gideceğim / gidiyorum
voy a la escuela > okula gideceğim / gidiyorum
voy a la casa > eve gideceğim / gidiyorum
-
¿Tienes suficiente dinero? > yeterli paran var mı?
(yeterli = yetecek kadar)
¿Tiene suficiente dinero? > yetecek kadar paran var mı?
-
¿Tienes suficiente tiempo? > yeterli zamanın var mı?
(yeterli = yetecek kadar)
¿Tienes suficiente tiempo? > yetecek kadar zamanın var mı?
--------------------------
quiero comer algo también
bir şeyler yemek istiyorum
Voy al restaurante Mavi sofra
mavi sofra (restoranına) gideceğim
¿Tiene suficiente dinero, señora?
yeterli paranız var mı hanımefendi?
¿Quiere saber cuánto?
ne kadar (var) bilmek ister misiniz?
Sí, quiero saber
evet, bilmek isterim
Tengo cien dólares
yüz dolarım var
¿Quiere agua, señora?
su ister misiniz hanımefendi?
Si está fría
(eğer) soğuksa
Me voy con usted
sizinle geleceğim
Nos vamos juntos
(biz) birlikte gidiyoruz
-------------------
¿Tiene tiempo, señor?
vaktiniz var mı beyefendi?
Sí, tengo una hora y media
evet, bir buçuk saatim var
¿Hay suficiente tiempo para comer?
yemek için yeterli zaman var mı?
No es suficiente
yeterli değil / yetmez
Queremos comer algo bueno
güzel bir şeyler yemek istiyoruz
Bueno, yo no voy a comer mucho
tamam, ben çok yemeyeceğim
Soy su amigo
ben sizin arkadaşınızım
Pero estoy aquí con mi esposa
fakat (ben burada) eşimleyim / fakat eşim de var
Mi esposa va a comer con nosotros
eşim (karım) bizimle yiyecek / eşim de bizimle yiyecek
Muy bien
çok iyi / çok güzel
Vamos a comer todos juntos
(hepimiz) yemeğe birlikte gideceğiz
---------------------------
----------------------
quiero > istiyorum
quiero comer > yemek istiyorum
quiero beber > içmek istiyorum
quiero leer > okumak istiyorum
quiero dormir > uyumak istiyorum
-
voy al restaurante > restorana gideceğim / gidiyorum
voy a trabajar > işe gideceğim / gidiyorum
voy a la escuela > okula gideceğim / gidiyorum
voy a la casa > eve gideceğim / gidiyorum
-
¿Tienes suficiente dinero? > yeterli paran var mı?
(yeterli = yetecek kadar)
¿Tiene suficiente dinero? > yetecek kadar paran var mı?
-
¿Tienes suficiente tiempo? > yeterli zamanın var mı?
(yeterli = yetecek kadar)
¿Tienes suficiente tiempo? > yetecek kadar zamanın var mı?
--------------------------
quiero comer algo también
bir şeyler yemek istiyorum
Voy al restaurante Mavi sofra
mavi sofra (restoranına) gideceğim
¿Tiene suficiente dinero, señora?
yeterli paranız var mı hanımefendi?
¿Quiere saber cuánto?
ne kadar (var) bilmek ister misiniz?
Sí, quiero saber
evet, bilmek isterim
Tengo cien dólares
yüz dolarım var
¿Quiere agua, señora?
su ister misiniz hanımefendi?
Si está fría
(eğer) soğuksa
Me voy con usted
sizinle geleceğim
Nos vamos juntos
(biz) birlikte gidiyoruz
-------------------
¿Tiene tiempo, señor?
vaktiniz var mı beyefendi?
Sí, tengo una hora y media
evet, bir buçuk saatim var
¿Hay suficiente tiempo para comer?
yemek için yeterli zaman var mı?
No es suficiente
yeterli değil / yetmez
Queremos comer algo bueno
güzel bir şeyler yemek istiyoruz
Bueno, yo no voy a comer mucho
tamam, ben çok yemeyeceğim
Soy su amigo
ben sizin arkadaşınızım
Pero estoy aquí con mi esposa
fakat (ben burada) eşimleyim / fakat eşim de var
Mi esposa va a comer con nosotros
eşim (karım) bizimle yiyecek / eşim de bizimle yiyecek
Muy bien
çok iyi / çok güzel
Vamos a comer todos juntos
(hepimiz) yemeğe birlikte gideceğiz
---------------------------
16-46 / notlar 55
16-46 / notlar 55
----------------------
usted > siz
yo > ben
-
poco > az
un > bir
un poco > biraz
-
hablar > konuşmak
puedo hablar > konuşabilirim
¿puedo hablar? > konuşabilir miyim?
podemos hablar > konuşabiliriz
¿podemos hablar? > konuşabilir miyiz?
Quiero hablar > konuşmak istiyorum
-
hablo > konuşurum / konuşuyorum
-
¿tiene ......? > ........ var mı?
¿tiene tiempo > vakit var mı? / zaman var mı?
-
pero > fakat / ama
-
ahora > şimdi / şu anda
-
¿Estás listo? > hazır mısın? (informal)
¿Está listo? > hazır mısınız? (formal)
-------------------------
Perdón.
afedersiniz
¿Es usted turco?
siz türk müsünüz?
Sí, señor. Soy turco.
evet beyefendi, ben türküm
Yo soy Peruano
ben Peruluyum
pero hablo un poco de turco.
fakat biraz türkçe konuşuyorum
¿Podemos hablar un poco?
biraz konuşabilir miyiz?
¿Tiene tiempo ahora?
şu anda biraz vaktiniz var mı?
(şu anda = şimdi = ahora)
Sí, tengo treinta minutos.
evet, otuz dakikam var
¿Es suficiente?
yeterli mi? / yeter mi?
Sí, sí. Muchas gracias
evet, evet, (çok) teşekkürler
(teşekkür = gracias, teşekkürler = muchas gracias)
-----------------------------
¿Está listo, señor?
hazır mısınız beyefendi?
No, no estoy listo
hayır, hazır değilim
Bueno, yo estoy lista
(iyi) tamam, ben hazırım
yo me voy
ben gidiyorum
Voy al hotel
otele gidiyorum
mis amigos van al hotel
arkadaşlarım otele gidiyor
Quiero hablar con mis amigos
arkadaşlarımla konuşmak istiyorum
Comemos y hablamos juntos
birlikte yiyip konuşacağız
(birlikte yiyicek ve konuşacağız)
Bebemos juntos
birlikte içeceğiz
Está bien
(oldu / olur / iyi) tamam
Voy más tarde
daha sonra gideceğim
----------------------
----------------------
usted > siz
yo > ben
-
poco > az
un > bir
un poco > biraz
-
hablar > konuşmak
puedo hablar > konuşabilirim
¿puedo hablar? > konuşabilir miyim?
podemos hablar > konuşabiliriz
¿podemos hablar? > konuşabilir miyiz?
Quiero hablar > konuşmak istiyorum
-
hablo > konuşurum / konuşuyorum
-
¿tiene ......? > ........ var mı?
¿tiene tiempo > vakit var mı? / zaman var mı?
-
pero > fakat / ama
-
ahora > şimdi / şu anda
-
¿Estás listo? > hazır mısın? (informal)
¿Está listo? > hazır mısınız? (formal)
-------------------------
Perdón.
afedersiniz
¿Es usted turco?
siz türk müsünüz?
Sí, señor. Soy turco.
evet beyefendi, ben türküm
Yo soy Peruano
ben Peruluyum
pero hablo un poco de turco.
fakat biraz türkçe konuşuyorum
¿Podemos hablar un poco?
biraz konuşabilir miyiz?
¿Tiene tiempo ahora?
şu anda biraz vaktiniz var mı?
(şu anda = şimdi = ahora)
Sí, tengo treinta minutos.
evet, otuz dakikam var
¿Es suficiente?
yeterli mi? / yeter mi?
Sí, sí. Muchas gracias
evet, evet, (çok) teşekkürler
(teşekkür = gracias, teşekkürler = muchas gracias)
-----------------------------
¿Está listo, señor?
hazır mısınız beyefendi?
No, no estoy listo
hayır, hazır değilim
Bueno, yo estoy lista
(iyi) tamam, ben hazırım
yo me voy
ben gidiyorum
Voy al hotel
otele gidiyorum
mis amigos van al hotel
arkadaşlarım otele gidiyor
Quiero hablar con mis amigos
arkadaşlarımla konuşmak istiyorum
Comemos y hablamos juntos
birlikte yiyip konuşacağız
(birlikte yiyicek ve konuşacağız)
Bebemos juntos
birlikte içeceğiz
Está bien
(oldu / olur / iyi) tamam
Voy más tarde
daha sonra gideceğim
----------------------
simple - 6
simple - 6
¿Hay alguien aquí que hable español?
Burada İspanyolca konuşan biri var mı?
Yo hablo un poco
Ben biraz konuşuyorum.
¿puedes ayudarme?
Bana yardım edebilir misin?
por supuesto
Tabii ki
¿Dónde está la escuela Atatürk ilköğretim?
Atatürk ilk öğretim okulu nerede?
La escuela está en la calle grande
okul büyük caddede
Gracias.
teşekkürler
¡De nada!
bir şey değil
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
hola!
merhaba!
¿Cómo se llega a la calle grande?
büyük caddeye nasıl giderim?
la primera calle a la izquierda
soldaki ilk cadde
¿Está cerca de aquí?
Buraya yakın mı?
Sí. Está cerca de aquí.
Evet, buraya yakın.
¿podemos a ir juntos?
birlikte gidebilir miyiz?
Sí, Pero no tengo mucho tiempo.
(evet) tamam, fakat çok vaktim yok
¿Cómo te llamas?
adın ne?
Mi nombre es mehmet.
Benim adım Mehmet.
¿De dónde eres ?
Nerelisin?
Soy Turco. ¿Y tu?
Ben Türküm ya sen?
¡Que bueno! Yo soy de Peru
ne güzel! ben Peruluyum (peru'danım)
¿Qué idiomas hablas?
Hangi dilleri konuşuyorsun?
Yo hablo turco.
Türkçe konuşuyoum.
Ademas un poco inglés y español.
Ayrıca biraz İngilizce ve İspanyolca
¡Que bueno, tengo suerte!
ne güzel, şansım var! (şanslıyım)
¿Y dónde está tu familia, aquí o en Peru?
Ailen nerede? Burada mı yoksa Peru'da mı?
En Peru
Peru'da
¿A qué se dedica tu padre?
Babanın mesleği ne?
Tiene una tienda en Lima.
Lima'da bir dükkânı var
¿Tienes hermanos?
kardeşin var mı? (kardeşlerin var mı?)
Tengo dos hermanos.
iki erkek kardeşim var.
aquí está la calle grande
işte büyük cadde burada
¿Hay alguien aquí que hable español?
Burada İspanyolca konuşan biri var mı?
Yo hablo un poco
Ben biraz konuşuyorum.
¿puedes ayudarme?
Bana yardım edebilir misin?
por supuesto
Tabii ki
¿Dónde está la escuela Atatürk ilköğretim?
Atatürk ilk öğretim okulu nerede?
La escuela está en la calle grande
okul büyük caddede
Gracias.
teşekkürler
¡De nada!
bir şey değil
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
hola!
merhaba!
¿Cómo se llega a la calle grande?
büyük caddeye nasıl giderim?
la primera calle a la izquierda
soldaki ilk cadde
¿Está cerca de aquí?
Buraya yakın mı?
Sí. Está cerca de aquí.
Evet, buraya yakın.
¿podemos a ir juntos?
birlikte gidebilir miyiz?
Sí, Pero no tengo mucho tiempo.
(evet) tamam, fakat çok vaktim yok
¿Cómo te llamas?
adın ne?
Mi nombre es mehmet.
Benim adım Mehmet.
¿De dónde eres ?
Nerelisin?
Soy Turco. ¿Y tu?
Ben Türküm ya sen?
¡Que bueno! Yo soy de Peru
ne güzel! ben Peruluyum (peru'danım)
¿Qué idiomas hablas?
Hangi dilleri konuşuyorsun?
Yo hablo turco.
Türkçe konuşuyoum.
Ademas un poco inglés y español.
Ayrıca biraz İngilizce ve İspanyolca
¡Que bueno, tengo suerte!
ne güzel, şansım var! (şanslıyım)
¿Y dónde está tu familia, aquí o en Peru?
Ailen nerede? Burada mı yoksa Peru'da mı?
En Peru
Peru'da
¿A qué se dedica tu padre?
Babanın mesleği ne?
Tiene una tienda en Lima.
Lima'da bir dükkânı var
¿Tienes hermanos?
kardeşin var mı? (kardeşlerin var mı?)
Tengo dos hermanos.
iki erkek kardeşim var.
aquí está la calle grande
işte büyük cadde burada
Básico - temel 10
Básico - temel 10
----------------
con > ile / ......la, ......le
-------------------
Mi madre habla con tu amiga >
(mi > benim) annem senin arkadaşınla konuşuyor
(con + amiga > arkadaş+ile = arkadaşla)
(con + tu amiga > arkadaşın+ile = arkadaşınla)
-
Jugamos con los perros >
köpeklerle oynuyoruz / köpekler ile oynuyoruz
-
No hablo con tu padre
(senin) babanla konuşmuyorum / baban ile konuşmuyorum
-
Hatice està en el jardìn con su hermano
Hatice (onun) kardeşi ile bahçede
-
soy feliz con ella >
(ben) onunla mutluyum
----------------
con > ile / ......la, ......le
-------------------
Mi madre habla con tu amiga >
(mi > benim) annem senin arkadaşınla konuşuyor
(con + amiga > arkadaş+ile = arkadaşla)
(con + tu amiga > arkadaşın+ile = arkadaşınla)
-
Jugamos con los perros >
köpeklerle oynuyoruz / köpekler ile oynuyoruz
-
No hablo con tu padre
(senin) babanla konuşmuyorum / baban ile konuşmuyorum
-
Hatice està en el jardìn con su hermano
Hatice (onun) kardeşi ile bahçede
-
soy feliz con ella >
(ben) onunla mutluyum
Básico - temel 9
Básico - temel 9
----------------
por > için, nedeniyle, tarafından, .....den, .....dan, ile
(aracılığı ile, vasıtası ile, sebebi ile)
----------------
por telefono >
telefon ile (telefonla)
-
por correo electronico >
e-mail ile
-
por lo tanto >
bu nedenle, bu yüzden
-
por los precios >
fiyatlar yüzünden / fiyatlar nedeniyle
-
compro eso por cien euros >
bunu yüz yüro ile alırım /
bunu yüz yüro'ya alırım
-
por eso no quiero trabajar con él >
bu nedenle onunla çalışmak istemiyorum
bu yüzden onunla çalışmak istemiyorum
bunun için onunla çalışmak istemiyorum
-
por la lluvia >
yağmur nedeniyle
-
Salimos por esta puerta >
bu kapıdan çıkıyoruz
-
No sé por qué >
nedenini bilmiyorum
-
Están aquí por mí >
onlar benim için burada
-
Voy a regresar a casa por mi madre
annem yüzünden eve döneceğim
-
Esperaré por usted >
sizin için bekleyeceğim
-
un pan por una persona >
bir kişi için bir ekmek / adambaşına bir ekmek
(bir kişi için = adambaşı, adambaşına)
-
He venido por marta
marta için geldim
-
No puedes dormir por el ruido >
gürültü yüzünden uyuyamazsın
----------------
por > için, nedeniyle, tarafından, .....den, .....dan, ile
(aracılığı ile, vasıtası ile, sebebi ile)
----------------
por telefono >
telefon ile (telefonla)
-
por correo electronico >
e-mail ile
-
por lo tanto >
bu nedenle, bu yüzden
-
por los precios >
fiyatlar yüzünden / fiyatlar nedeniyle
-
compro eso por cien euros >
bunu yüz yüro ile alırım /
bunu yüz yüro'ya alırım
-
por eso no quiero trabajar con él >
bu nedenle onunla çalışmak istemiyorum
bu yüzden onunla çalışmak istemiyorum
bunun için onunla çalışmak istemiyorum
-
por la lluvia >
yağmur nedeniyle
-
Salimos por esta puerta >
bu kapıdan çıkıyoruz
-
No sé por qué >
nedenini bilmiyorum
-
Están aquí por mí >
onlar benim için burada
-
Voy a regresar a casa por mi madre
annem yüzünden eve döneceğim
-
Esperaré por usted >
sizin için bekleyeceğim
-
un pan por una persona >
bir kişi için bir ekmek / adambaşına bir ekmek
(bir kişi için = adambaşı, adambaşına)
-
He venido por marta
marta için geldim
-
No puedes dormir por el ruido >
gürültü yüzünden uyuyamazsın
Básico - temel 8
Básico - temel 8
----------------
Para > için
----------
Ella compra làpiz para su madre >
(o) annesi için kalem alıyor
-
Hay una carta para Marta >
Marta için bir mektup var
-
Compro un regalo para tu padre >
(senin) baban için bir hediye alıyorum
-
¿es para mi? >
(o) benim için mi?
-
es para ti >
(o) senin için
-
¿Qué hay para desayuno? >
kahvaltı için ne var? / kahvaltıda ne var?
-
fui para verla >
onu görmek için gittim
-
no trabajo para tu hermano >
kardeşin için çalışmıyorum / kardeşin için çalışmam
-
Estudio español para leer los libros >
kitapları okumak için ispanyolca çalışıyorum
-
Para trabajar >
çalışmak için
-
para vivir >
yaşamak için
-
Para mi la mejor ciudad de Turquia es Estambul >
benim için Türkiye'de en (iyi) güzel şehir İstanbul'dur
16-46 / notlar 54
16-46 / notlar 54
------------------
Vamos
hadi
Nuestros amigos van a comer
(bizim) arkadaşlarımız yemeğe gidiyor
Pero me voy con usted
fakat ben sizinle gidiyorum
Nos vamos juntos
biz beraber gidiyoruz / biz birlikte gideceğiz
¿Con cien liras?
yüz lirayla mı?
No, con tres cientos
hayır üç yüz'le
Bueno, es suficiente
tamam, (o) yeterli / yeter
Para nosotros, es suficiente
bizim için yeterli
¿Nos vamos ahora?
şimdi mi gidiyoruz? / şimdi gidiyor muyuz?
Quizás
belki
Si estamos listos
eğer hazırsak
--------------------------
¿Dónde está su amigo Mehmet?
arkadaşınız Mehmet nerede?
Allí, en el hotel.
orada, otelde
¿Por qué?
niye? / neden?
¿Por qué está allí?
neden orada?
para comprar algo
bir şeyler (satın) almak için
muchas cosas?
çok şeyler? / çok şey mi alacak?
si no cuestan demasiado
eğer çok fazla tutmazsa
Pero tenemos mucho dinero
fakat bizim çok paramız var
Somos amigos
biz arkadaşız
Tenemos suficiente dinero
(bizim) yeterince paramız var /
(bizim) yeterli paramız var /
(bizim) yetecek (kadar) paramız var
Estamos listos
hazırız
y nos vamos ahora
ve biz şimdi gidiyoruz / şimdi gidiyoruz
------------------
Vamos
hadi
Nuestros amigos van a comer
(bizim) arkadaşlarımız yemeğe gidiyor
Pero me voy con usted
fakat ben sizinle gidiyorum
Nos vamos juntos
biz beraber gidiyoruz / biz birlikte gideceğiz
¿Con cien liras?
yüz lirayla mı?
No, con tres cientos
hayır üç yüz'le
Bueno, es suficiente
tamam, (o) yeterli / yeter
Para nosotros, es suficiente
bizim için yeterli
¿Nos vamos ahora?
şimdi mi gidiyoruz? / şimdi gidiyor muyuz?
Quizás
belki
Si estamos listos
eğer hazırsak
--------------------------
¿Dónde está su amigo Mehmet?
arkadaşınız Mehmet nerede?
Allí, en el hotel.
orada, otelde
¿Por qué?
niye? / neden?
¿Por qué está allí?
neden orada?
para comprar algo
bir şeyler (satın) almak için
muchas cosas?
çok şeyler? / çok şey mi alacak?
si no cuestan demasiado
eğer çok fazla tutmazsa
Pero tenemos mucho dinero
fakat bizim çok paramız var
Somos amigos
biz arkadaşız
Tenemos suficiente dinero
(bizim) yeterince paramız var /
(bizim) yeterli paramız var /
(bizim) yetecek (kadar) paramız var
Estamos listos
hazırız
y nos vamos ahora
ve biz şimdi gidiyoruz / şimdi gidiyoruz
Öneriler 1
Öneriler 1
İlk önerim şu: ispanyolca öğrenmeyin!
Evet, ispanyolca öğrenmeyle ilgili tecrübelerimi, notlarımı, önerilerimi ve deneyimlerimi paylaştığım bu blog'taki ilk önerim bu; ispanyolca öğrenmeyin.
Peki ama neden?
1. Ne ispanya ne de ispanyolca konuşulan Latin Amerika ülkeleri ile bir ilginiz yoksa ispanyolca öğrenmeyin.
2. Latin edebiyatına, sanat eserlerine karşı bir ilginiz yoksa, bu bilgilere ait ileri okumalar yapmayacaksanız, ispanyolca öğrenmeyin.
3. İspanyolca konuşulan bir ülkede yaşamayacaksanız, ispanyolca öğrenmeyin.
4. İspanyolca konuşulan bir ülke ile ticari ilişkiler kurmayı düşünmüyorsanız, böyle bir bağınız yoksa ispanyolca öğrenmeyin.
5. İspanyolca konuşulan bir ülkede; devamlı görüştüğünüz bir arkadaşınız, eşiniz, sevgiliniz, iş ortağınız yoksa ispanyolca öğrenmeyin.
İspanya, Avrupa'nın ekonomik olarak pek de öne çıkabilen, muazzam imkânlar sunan, her yönden çok ileri bir ülkesi değil.
Diyeceksiniz ki "hangisi öyle?" Evet, hiçbiri 4/4lük değil ama ispanya ne bir Norveç, ne bir ingiltere ne de bir Almanya.
Yaşam şartları ve ekonomi olarak her ülkenin kendine özgü sorunları var tabii ki ama sonuçta ispanya ekonomik refah bakımından Avrupa'nın örnek gösterilebilecek ileri bir ülkesi de değil.
(Ki son 5 yılda Afrika'dan göç alımı çok büyük bir sorunken, epey bir süre daha böyle kalacak gibi)
Bu durum tarih, arkeoloji, edebiyat, sanat, bilim ve teknolojiyi de etkilediği için (bu ve benzeri alanlarda daha ileri olan ülkeleri takip etmeye devam edeceğimiz için) ispanyolca bu açıdan yine ikinci planda kalacak.
İspanyolca konuşulan diğer ülkelere baktığımızda da yine aynı şeyle karşılaşıyoruz; ekonomi olarak iyi durumda değiller. Venezuela'dan Şili'ye, Peru'dan Kolombiya'ya, Küba'dan Honduras'a kadar Latin Amerika'da durumlar ekonomik açıdan pek iç açıcı değil.
Meksika, Uruguay, Arjantin de kendilerine özgü yaşam tarzları ile biraz farklılık gösterseler de onlar için de aynı durum geçerli.
Latin Amerika, din faktörü açısından yaşam tarzı ve özgürlük olarak Ortadoğu'dan farklı olsa da, genel olarak ekonomik zenginliğe bağlı kültürel tüketim ve üretim açısından Ortadoğu ile Avrupa arasında bir yerlerde bulunuyor. Asla Ortadoğu gibi çok geri kalmış değil fakat sanat, kültür, teknoloji, iş imkânları olarak tam anlamıyla bir Avrupa gibi de değil.
Bunları ispanyolcayı ve ispanyolca konuşulan ülkeleri kötülemek için söylemiyorum tabii ki...
Bu kadar zor bir dili öğrenmeye başlayıp da farklı hayaller kurup sonra gerçeklerin bu hayallerden ne kadar uzak olduğunu görünce öğrenme isteğinizi kaybedebililirsiniz. Bunu şimdiden bilin.
Bilin ki boş yere zaman kaybetmeyin, o zaman zarfında en azından ingilizcenizi daha ileri bir seviyeye getirmek daha faydalı olacaktır. Bunu kimse size söylemez ama işte ben söylüyorum ;) yukarıda saydığım sebeplerden herhangi biri sizi zorunlu kılmıyorsa ispanyolca öğrenmeyin.
Gerek kişisel bloglarda gerek internet sitelerinde gerekse YouTube kanallarında herkes bir hevesle ispanyolca öğretmek için bir şeyler yapıyor ama bir bakıyorsunuz hepsi daha temel bilgileri verme aşamasında işi yarıda bırakıp kapatıyor. (Açın bakın kontrol edin, hepsi öyle. Bir süre önce başlamış ve sonra bir daha ne gelen var ne giden) Çünkü Türkiye ile ispanyolca konuşulan ülkeler arasında büyük bir ticaret hacmi ya da belli bir ortak geçmişe dayanan kültürel bir bağ yok. Buna bağlı olarak da karşılıklı bir talep yok...
Zaten iki seçenek var; bir Latin Amerika ülkeleri bir ispanya. Latin Amerika ülkeleri konum olarak çok uzak. Böyle olunca hem ticari olarak alış veriş hem de turizm olarak ulaşım çok masraflı... Onun için gelen giden sayısı da diğer ülkelere göre daha az.
Buradan oraya giden oradan buraya gelen yok mu? var tabii ama son 10 yılda hangi akrabanız ya da tanıdığınız Meksika'ya ya da Peru'ya gitti? (Olmaz ama hadi diyelim istisna olarak bir kişi var.... Ya ikinci?) yürürken yakın yerlerden gelen Arapları mı (hadi bilemedin bir iki ingiliz fransız alman mı) yoksa ispanyol turistleri mi daha çok görüyorsunuz? (Durum böyle)
Ne yazık ki, Dil, kültür, ticaret olarak gerçekten de fiziki şekilde uzağız. Bu da her türlü yakınlaşmayı ve kaynaşmayı zorlaştırıyor... Son yıllarda internet sayesinde ispanyolca konuşulan ülkelerden arkadaşlar edinmiş olsak da fiziki olarak (tatil için olsa bile) gelip gitme görüşme, oradaki hayatı fiziki olarak tecrübe etme şansımız oldukça zor. (Arjantin, uruguay, meksika, şili uçak biletlerinin fiyatlarını gördüğünüzde bunu daha da iyi anlayacağınıza eminim)
Aynı şekilde onlar için de Türkiye ve Türkçe aynı konumda. İnternetten bulacağınız, karşılıklı dil değişimi yapabileceğiniz birilerini bulmak zor. Türkçe etkili ve geçerli bir dil olmadığı için gerçekten öğrenmek isteyeni bulmak zor. Bulsanız da karşılıklı olarak anlaşıp açıklamalarda ortak olarak kullanma ihtiyacı duyacağınız ingilizce'yi iyi olarak bilenlerin sayısının azlığı da bizimle yarışır :)
Türkçe öğrenmek isteyenlerin %98'i Türk dizilerini seyredip hayallere dalan 50 yaş üzeri kadınlar oluyor, %1'i Fas, Cezayir gibi ispanyolcanın da konuşulduğu yerlerde yaşayan ve Avrupa'da bir yere gidemediği için kapağı Türkiye'ye atmaya çalışanlar, kalan%1'i de ne yapacağını şaşırmış Türkçeyle hobi olarak uğraşanlar...
(Bizim televizyonlarda oynayan Osmanlı tarihinin abartılı dizileri ve bunların prim yapması üzerine tv'lerde oynayan bütün diziler başta Meksika ve Arjantin olmak üzere Latin Amerika ülkelerinde de epey bir beğeni toplamış görünüyor. Ama bu ilginin bizim ülkemizde bir zamanlar bütün gün evde oturan kadınlar tarafından çok rağbet gören Brezilya pembe dizileri gibi gelip geçici olacağını düşünüyorum.
(Bu arada yeri gelmişken belirteyim, Latin Amerika'nın çok büyük bir bölümünü kaplayan Brezilya'da ispanyolca değil portekizce konuşuluyor)
Uzakta da olsak yaşam tarzlarımız danimarka'dan, letonya'dan, Tayvan'dan çok daha fazla benzerlikler taşıyor, sıcak kanlılar, samimiler, duygusallar, bize çok benziyorlar ama hepsi bu...
Aramızdaki ilişkiler ne yazık ki "uzaktan uzağa" ya da "mecburi - zorunlu siyasi veya ticari sınırlı ilişkiler" dahilinde kalıp hep böyle sürüp gidecek gibi...
Neyse... İşte başlıca bu sebeplerden dolayı ispanyolca (aslında her ne kadar konuşması ve kulağa hoş gelen tınısı çok güzel olsa da) öğrenilmesi pek de o kadar cazip değil.
Ve size söylenenlere, internette yazılan "hangi dil ne kadar zor?", "hangi diller en kolay öğreniliyor?", "bakın ispanyolca ne kolay!" gibi şeylere de inanmayın.
İngilizce bilen biri için Türkçe öğrenmek nasıl ki fransızca ve italyanca öğrenmekten üç dört kat daha zorsa, sadece Türkçe bilen birinin ispanyolca öğrenmesi de ingilizce öğrenmesinden üç dört kat daha zor.
Eğer İngilizce biliyor olmasaydım kesinlikle ben de daha ilk üç dört ay içinde pes ederdim. Tüm bu zorlukların ve dezavantajların yanında bir de şöyle bir sorun var: eğer çok parası olan biri olup da cervantes gibi bir yerde kursa, İspanya'da bir dil okuluna gidemiyorsanız veya çok iyi bir öğretmenden hiç aralıksız ve düzenli bir şekilde en az bir iki yıl ders almayacaksanız (ki bu da çok büyük para) imkânlarınız çok ama çok sınırlı... Çünkü Türkçe kaynaklar çok çok az ve yetersiz. (Hatta çok çok çok az demek daha doğru olur)
İngilizce ile ingilizce bilenler için hazırlanmış, bütün açıklamaları İngilizce olan ispanyolca gramer kitapları, sıfırdan günlük hayattaki aktiviteleri öğreten standart ders kitapları, pratik öğrenme sağlayan telefon ve bilgisayar programları hep İngilizce...
Türkçe olan yok mu? Bir iki tane var tabii ki ama onların metodu ise genelde belli bir alandaki belli konuşmaların tercümesi gibi oluyor.
Otelde şöyle şöyle denir, şöyle tanışılır, havaalanında bunlar, hastanede bunlar denir, renkler, sayılar, aylar, günler vs. Ama bunları öğrenince inanın neredeyse hiç işinize yaramıyor. Çünkü aslında bunlar yıllar yılı devam edecek (hatta gerçekte bir ömür boyu sürecek olan) dil öğreniminin en başta öğrenilip ezberlenmesi gereken temel kelimeler grubundan başka bir şey değil.
Şimdi bana "aaaa ama sen de biraz haksızlık ediyorsun" diyenler olacaktır... Evet, öğretmeniniz size ispanyolca olarak adın ne? diye sorunca adım Ayşe, Ali vs diye cevap verebiliyorsun, ben amerikalıyım diyene hemen "ben de Türküm" diye cevabı yapıştırıyorsun hatta ispanyolca "nasılsınız?" diyene "Ben iyiyim siz nasılsınız?" bile diyorsunuzdur.
Ama bir altı ay geçsin şöyle, iyice bir kendinize "yahu ben bayağı bayağı bir şeyler öğrendim, çok güzel anlıyorum, okuyup yazıyorum" falan dediğinizde bir Almodovar filmi açıp filme bakmadan bir dinleyin bakalım. Bir RTV (ispanyol devlet televizyonu) dizisini ya da belgeselini açıp biraz bakın bakalım ne anlıyorsunuz? Açın Peru'dan bir radyoyu haberleri dinleyin :) İşte o zaman ne dediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.
(Tabii bir de latin amerika'da konuşulan ispanyolca ile ispanyada konuşulan ispanyolca arasında ve hatta latin amerika ülkelerinin her birinde ispanyolcanın farklı farklı olması da işin başka bir yanı)
Kısacası...
Çok iyi İngilizce bilmiyorsanız, ispanyolca konuşulan ülkelerden birine gidip orada yaşamayı düşünmüyorsanız. İspanyolca konuşan bir sevgiliniz yoksa. Bırakın ispanyolcanız da eksik kalsın :) Öğrenmeyin daha iyi...
Çok iyi İngilizce bilmiyorsanız, ispanyolca konuşulan ülkelerden birine gidip orada yaşamayı düşünmüyorsanız. İspanyolca konuşan bir sevgiliniz yoksa. Bırakın ispanyolcanız da eksik kalsın :) Öğrenmeyin daha iyi...
(Bu yazının bir de "ispanyolca öğrenin" versiyonunu yazacağım, bakalım o bu kadar ikna edici olacak mı :) ? )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)